Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Uyan ey dünya uyan

Bugün kadın hakları günü. Ben şimdi neye kızıyorum biliyor musunuz? Kadının onuruna uygun hayat tarzı benimseyip onun haklarından söz edenleri anlıyorum, tamamda. Adamların hayatı kadın üzerinden para kazanmakla geçiyor, kalkıp birde kadın haklarından söz ediyorlar. Kadını et ve kemikten ibaret görüp, tüm çıplaklığıyla dedikodu zan ve iftiraları dokuz sütuna basarak dörtbir yana yayıyorlar. Ekranları bunlarla meşgul ediyorlar. Ardında kadın haklarından söz edip ahkam kesiyor, kimseye de söz bırakmıyorlar. İşte ben buna üzülüyorum.

Ahlaksızlığı yaydılar, dünyada yılda ortalama 50 milyon kadını kürtaja mahkum ettiler. Aile hayatıyla oynadılar, güzelim ocakları yağma ettiler. Kadına çocuğuna ana, kocasına eş olmayı çok gördüler. Sanat sanat diyerek kadını dansöz yapıp Nazım’ın dediği gibi “Köçek” gibi oynattılar. Satılmayan mallarına onunla pazar aradılar. Alkole, uyuşturucuya, kumara müptela ettiler. Onu soyup şehvet budalalarına kul köle yaptılar. Onun sırtından milyar dolarları vurdular. Kadını kadına patron yaparak birbirlerine kırdırdılar. Hala da buna devam ediyorlar.

Yeni kıtaya göç edenlerin elinde daha dün denilecek kadar yakın tarihte kurulan Amerika kadın haklarına sahip çıkıyor da, tarihi binlerce yıl geriye giden bu topraklarda kadına hakları çiğneniyor öylemi? Savaşlarda tecavüz edilerek katledilenlerin çoğu kadın değil mi? “Bir zamanlar bizde millete hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya medeniyet nedir öğretmişiz” diyen Akif’in sözlerinden de mi hisse almayacağız. Bizim insanlık nedir öğrettiklerimiz bize insanlık dersi veriyor ve biz geçmişimizi sorguluyoruz öylemi? Bunun adına hedef ve adres değişikliği denilmez mi?

Geçmişini sorgulayanlar keşke bugünü de yargılayabilselerdi. Programlara bir bakın yapmadıkları şarlatanlık bırakmayarak kadını rencide eden şovmenler daha ne kadar görmezden gelinip alkışlanmaya devam edecek. Merak etmiyor musunuz? Kadına Materyalist batı gözüyle bakanlar işlerindeki emeğin hakkını arayıp almakla eşdeğer tutuyorlar. Kadın hakkı bu kadar güdük bu kadar basit görülebilir mi?

Elbette töre cinayetleri önlenmelidir. Elbette kadın emeğinin karşılığını almalıdır. Elbette kadınlar eşit olmalı, hatta daha ileride olmalıdır. Nerede olursa olsun kadına haksızlık yapanların dili susturulmalı, eli de kırılmalıdır. Kimse buna cüret edememelidir.

Ancak her şeyden önce kadın eğitimden mahrum edilmemelidir. Kadını eğitimden mahrum edilmiş bir toplumun medeniyetinden söz edilemez. Fakat onun eğitim hakkını da yine elinden biz almaya kalkışmıyor muyuz? Doğrudur ki bir toplum geleceğini erkek gözüyle görür, fakat kadının kalbiyle de hisseder. Darmadağın olmuş bir kalbin hislerini duyamayanlar, geleceği nasıl görebileceklerdir?

Kadını tutsak eden zihniyet, manevi değerlerimiz değil, onlara yabancılaşmaktır. Gidin bakın adliye koridorlarına yıkılmış parçalanmış aileleri bir görün. Sebeplerini daha iyi anlarsınız. Anadolu kadının derdini bilmeyen, tezek kokularına karşı burnunu tıkayan, kaşını çatıp surat asan üç kadın yan yana gelip kadın haklarından söz ediyorsa buna da popülizm denir Kimsenin bundan sermaye çıkarmaya hakkı yoktur. En azından ben öyle derim.

Biz çoluk çocuk kadın yaşlı demeden binlerce insanı öldürmeye devam eden bırakın kadını insanlığın neslini tüketmeye çalışan Amerika’dan mı, önüne gelen çaresiz ülkeleri sömürgeleştiren batı’dan mı kadın hakları dersi alacağız? Bizim ahlaki değerlerimizi yozlaştırmadan önceki tarihimizle bugünü bir kıyaslayın bu bile yetip artacaktır. Sahip olduğumuz ışığın bir kıvılcımı bile yolumuzu görmek için yeterde artar bile. Yeter ki görmesini bilelim. Yeter ki kör olmayalım. Söylenecek o kadar söz var ki bize sıra kalırsa onu da söyleriz.

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..