Uyuyan devi Flores uyandırdı

UEFA Kupasındaki temsilcimiz Galatasaray gruplardaki ikinci maçını deplasmanda Benfica ile oynadı. Olympiakos’a karşı sergilediği güzel futbolla üç puan alan temsilcimiz, anlaşılan Benfica teknik direktörü Quique Flores’in de gözünü korkutmayı başarmıştı. Genelde ligdeki rakibi Porto gibi 4-3-3 anlayışını benimseyen Flores, Galatasaray karşısına 4-4-2 ile çıktı. Yerinin gediklisi Katsouranis’in yanına Cezayir asıllı Fransız Hassan Yebda’yı takviye olarak süren İspanyol teknik adam böylelikle çift ön liberolu bir düzene geçmiş oldu.

Esasen iki takımın ortak yönü topa sahip olduklarında ve rakip yarı alana geçtiklerinde etkili olmaları. Savunmadaki sıkıntıyı aşmak için sezona Sidnei transferiyle giren Benfica, yaklaşık 5 milyon Euro harcadığı Sidnei’den sonra tandemini iki Brezilyalıdan kurmaya başlamış. Buna rağmen Sidnei-Luisao tandemi tıpkı Galatasaray’daki Emre-Servet ikilisi gibi baskı altında kaldıklarında hata yapmaya fazlasıyla müsait. Galatasaray ileri ucunda etkili pres yaptığı anlarda Benfica defansının hatalarından çokça top kazandı. Buna karşılık rakip Benfica da orta alanı hızlı geçip, adam eksiltme özellikleri yüksek forvetlerini kullandığı zaman Galatasaray’a sıkıntılı anlar yaşatmayı başardı. Özellikle 37’de Suazo’nun volesini insanüstü bir çabayla çıkarmayı başaran De Sanctis maçın kırılma anlarından birine damga vurdu.

İkinci yarının başlamasıyla birlikte Lincoln, Arda ve bu maçta sağ kanadı kullanan Baros’un sazı eline almaya başladığını gördük. Birinci ve ikinci bölgelerde pas trafiği yöneten Ayhan ve Meira da bu üçlüye destek verince sarı-kırmızılı temsilcimiz ceza sahası ve çevresinde etkili olmaya başladı. 51. dakikada kornerden gelen topa yaptığı vuruşla takımını öne geçiren Emre Aşık, aynı zamanda Benfica için sonun başlangıcına da imza attı. Galatasaray skor üstünlüğünü ele geçirince göründüğü gibi olmayı bırakan Benfica teknik direktörü Flores olduğu gibi görünmeye başka bir deyişle 4-3-3’e dönmeye karar verdi. Üstelik yaptığı değişikliklerden sonra ileride Suazo, Aimar ve Cardozo gibi hücum presi sevmeyen, adam kovalamayan bir forvet hattı oluştu ki bu aslında orta sahada Galatasaray’ın 5’e 3 üstün duruma geçmesi demekti. Bu taktik düzenlemeden sonra teknik kapasitesi yüksek Galatasaray orta sahası çok daha rahat pas yapmaya dolayısıyla topa daha fazla sahip olmaya başladı. Öyle ki, sarı-kırmızılılar rakip ceza sahasına kadar adeta 5’e 2 pas çalışması yaparak geldiler.

Bu anlardan birinde Arda’nın Ümit Karan’a uzattığı top ikinci Galatasaray golü olarak Benfica ağlarıyla buluşunca maç da fiili olarak bitti. İkinci golden sonra Portekiz temsilcisi defanstan ve orta alandan uzun oynayarak gol kovalamaya çalıştıysa da Emre ve Servet’in bu topları alması zor olmadı. Maçın geneli itibariyle Galatasaray’da görev yapan tüm futbolcuların üstün bir performans sergilediğini söylememiz gerekiyor. Ancak Emre Aşık, Arda ve Lincoln’ün isimleri yaldızlı ve bol yıldızlı yazılmalı. Bilhassa Arda 2007’de Ajantin’den “büyük yıldız” sıfatıyla ve 8 milyon Euro bedelle Benfica’ya gelen Di Maria’yı hem defansta hem ofansta katladı. Demek ki, Arda’ya 15 milyon Euro değer biçenlerin bir bildiği varmış.

Şimdi sarı-kırmızılı takımı önünde Fenerbahçe derbisi var. Bu maçtan kazanılan moral, derbiye artı değer olarak yansıyacaktır. Ancak şu gerçeği de göz ardı etmemeliyiz: Quique Flores bu maçı altın tepside Alman meslektaşına sundu. Vatandaşı Aragones’in aynı hatalara düşmesi düşük bir ihtimal.