Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Üzgün bir Blog yazısıdır bu !..

Üzgün bir Blog yazısıdır bu !..
 

Artık benim adım FESAT ve BÖLÜCÜ'dür. Bundan sonra...


Öncelikle bu yazıyı, neden yazdığımı, kaleme aldığımı ifade ederek başlamak istiyorum..

Dün “Blog yazarlığından Dernekleşmeye” başlıklı yazımdan dolayı, bazı dostlardan gelen yorumlarla, bu yazıyı yazmaktaki amacın, yerini garip ve anlamsız bir çatışmaya dönüştüğünü üzüntüyle belirtmek isterim. Konu özeti itibari ile şöyle..

Dünkü yazıma, yapılan bir yorumda “dernekleşme” fikrinin sanki benim fikrimmiş gibi lanse edildiğini belirtiliyor. Hayır !. Böyle bir ifade o yazıda yoktu. Özellikle ilk paragrafta <ı>“bugüne kadar bazı arkadaşlar bir araya gelip, bunun kritiğini yapmışlar ve bu gelişmeye imza atmışlar. Şimdi iş, gerçekten de ciddiye binmiş ve resmi yollara başvurulacakmış. Bu gerçekten bizim gibi kalem sahiplerinin bir çatı altında toplanması anlamında önemli ve güzel bir gelişme” diye giriş yapıyorum. Buradan da bunun bana ait olmadığı anlaşılmış olmalıydı. Daha sonra da yaptığım alıntılarla da bu sözde derneğin nasıl bir amacı olacağını anlatıyorum.

Şimdi bu yazıyı okuyan dostlar, siz bu yazıda bir alay ve kasıtlı bir düşünceye rastladınız mı ? Bu yazıda, bu dernekleşme düşüncesini kendi düşüncem ve girişimim gibi lanse ettiğimi belirten herhangi bir satır var mıydı ? Bir dostumuz, bu fikri benim kendi düşüncemmiş gibi lanse ettiğimi söylüyor ve suçlayıcı tavırlarla bana bazı yorumlar yazmış. Saygı duymasına duydum ama çok içerlediğimi ve gerçekten çok şaşırdığımı ifade etmeliyim. Üzülmedim desem de yalan olmaz hani !..

Oysa o yazıyı, gerçekten iyi niyetlerle yazmış ve destekler nitelikle görüş bildirmiştim, buna ek olarak da bazı önerilerimi belirtmiştim. Ama bugün gelen yorumlarda bana resmen “BÖLÜCÜ” ve “FESAT” yakıştırmaları yapıldı ki, çok üzüldüm. Oysaki ne kadar da masum bir yazıydı !..

Sayın dostumuz, büyüğümüz, bunu çok önceden planladıklarını ve Milliyet Blog’da yazdığını, benim görmemiş ya da okumamış olmama atıfta bulunarak, sanki hesap soruyor muşum gibi <ı>“size değil, yetkili yerlere hesap verilir” diyor. Buna ilave olarak <ı>“kıskançlık ve fesatlık yapmayın, siz de bir dernek kurun” diyor. Bunu söylerken de <ı>“ama sizinle aynı çatı altında olmak istemem” diye de eklemiş. Yahu bu ne sinir, bu ne öfke? Neden buralara gelindi? Bir anlayabilsem !..

Bu kadarla da kalmamış <ı>“3 tane toplantı tertip ettim, üçünü de kıskandınız ve hemen Çeşme’de toplantı planları yaptınız” diyor. Kesinlikle iftira ve yanlış istihbarat. Asla ve kata, benim ne toplantı düzenleme, ne de tertip etme gibi bir girişimim oldu. Böyle bir düşüncem bile olmadı ki, birileri ile bunu paylaşayım. Eğer bunu birilerinden duyduysa, yüzleşelim. Doğru olan ortaya çıksın. Ama bir gerçek var ki, kesinlikle yanılıyor.. Fakat böyle bir düşüncem olsaydı, bu toplantı bana ait olmazdı, herkesi kapsardı, herkesin de haberi olurdu. Herkesi kapsardı, her kesimi, her düşünceyi kapsardı..

Önceki yazımı okuyanlar, her ne kadar altındaki yorumları da okurlar ama ben yine de gerçekten çok şaşkın ve üzüntülü olduğumu bir kez daha belirtmek istiyorum. Bu durumuna nasıl gelindi, açıkçası onu da bilmiyorum.

Hep, bir araya gelişlerimizin daha yapıcı ve daha sistematik olması konusundaki düşüncelerimi ben uluorta söyledim. Bunu benim yanımdaki herkes de duydu ve aynı fikir çatısı altında birleştik çok insanla. O toplantılara giderken de, “İzmir Milliyet Blog Yazarları Toplantısı” diye gitti herkes. Onun, bunun ya da belli şahısların tertibi diye bakılmadı. Gerçekten yeni ve donanımlı insanlarla tanıştık o toplantılarda. Şimdi de, bu bir “dernekleşme” organizasyonuna doğru gidilmiş. Buna şaşırmakla birlikte destekledik de. Katılmaktan da onur duyardık ama daha ortada bir şey yokken maalesef ki KOVULDUK !..

Şaka gibi ama bu kadarla da kalınmadı. Gerçekten, nasıl bir öfke paranoyası içinde yazılmış yorumlardır ki, şahsım, fikir çalan biri olarak itham edilmekle kalınmadı, “bilinmeyen farklı bir lokalde, bilmediğim bir tarihte, bilmediğim bir şekilde, hiç yapmadığım bir toplantı tertibi” ile bölücü ve fesat olarak etiketlendim. Ben hiçbir zaman alternatif bir toplantı düzenleme girişiminde bulunmadım. Bilakis, bugüne kadar yapılan toplantıların geleneksel olması adına hep atıf da bulundum. Kimse de aksini iddia edemez. Ama bu desteksiz sallamaların ve suçlayıcı tavırların hoş bir durum olmadığını belirtmek isterim.. Bu ayrımcılık ve bölünme hiç hoş değil. Bu bir grup amacına, toplum amacına da uygun bir davranış değil.

O yorumları yapan sevgili dostlar, bu konuyu daha salim bir kafayla sağlıklı olarak irdeleyecektir. Buna eminim. Bana iftiralar atarken, <ı>“sizin bulunduğunuz ortamda bulunmak istemem, siz de benim düzenlediğim toplantılarda bulunmayın” diye çok ayıp bir harekette bulunuluyor ve bir davranış sergileniyor. Oysa ki bilinmesi gereken bir şey var. O toplantıya kimse, başkasının karakaşı ve gözü için gelmiyor. Herkes, orada bir arkadaşlık, dostluk kurmak için geldi, bir paylaşım sağlamak için, hoş sohbetler yapmak için geldi. Ben de o niyetle geldim. O niyetlerle de yapılacak toplantılara gelecektim, gelmek isterdim. Ama netice itibari ile adımız “fesat ve bölücü” oldu..

Şuan gerçekten çok üzgün ve de şaşkınım. Böylesine bir durumu burada satırlara taşımak da istemezdim. Ama gerek yazıyı, gerek yapılan yorumları okuyanların, kulislere şahit olanların yanlış bir fikre kapılmamaları için içimi döktüm.. Olayın özü ve gerçek yansıması budur dostlar…

Geri kalan da ise, üzgün, şaşkın ve anormal derecede müteessirim.


../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..