Vah! Cim Bom Vah!

Bu sene UEFA Kupasının finali 20 Mayıs 2009 günü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadında olacak.

Finalin adının Fenerbahçe ile Galatasaray olmasını ne kadar çok isterdim.

Ama olmadı.

İlk önce Fenerbahçe pes etti.

İnanıyorum ki Fenerbahçe olsaydı ve karşılarına rakip olarak Galatasaray çıksaydı yüzde yüz derdim ki kupayı Fenerbahçe alır. Öyle ya kaç maç oldu bizi bu saha da bir türlü yenemiyorlar. Ne maç olurdu dimi yani.

Fenerbahçe grup maçlarında elendi. Grubunda 3.üncü bile olamadılar ve grup sonuncusu olarak Kupalardan elendi. 3.üncü olsalardı UEFA kupasına geçiş yapıp olabilecek bir Fenerbahçe – Galatasaray derbisini UEFA platformuna taşımış olacaktı olmadı.

Gelelim Galatasaray’a.

32 takım sayısını 16’ya düşürecek bir turda Bordeux karşısında tur gitti gidecek derken Sabri’nin son dakikasında attığı gol Galatasaray’a hayat vermişti.

Ama altını çizmek gereken bir konu var. Galatasaray’ın pili 60 dakika’ya ayarlı galiba. Hadi o maç son bir gayretle o golü bulabildi. İşte o kadar. Ve zannettiler ki biz beyiz kafamızı kızdırmayın bunun üstesinden geliriz. Ama öyle olmuyor beyler.

Takım sayısı 16’ya düşmüş. Yanlız bir Cim Bom değil bir önce turdan galip gelen 15 takım daha vardı Galatasaray’ın karşısında. Yani Turlar geçtikçe daha zorlu rakipler bulacaksınız karşınızda.

Bir tur öncesinde zor bela tur gelmişti ama o maçta yaşanılan olumsuzluklar birden yenilen 2 gole bir önlem alınması gerekirdi. Öyle ya yine Galatasaray maçın 60. dakikasına kadar yine 2 gollük farkı bulacaktı. Nitekim de öyle oldu. Ya sonra.

Ya Galatasaray’ın pili bitiyor ya da futbolculara aşırı güven geliyor. Bunun açıklanacak bir tarafı yok.

Sayın Bülent Korkmaz’da maçtan önce Bordeux maçından ders çıkartmalıydı. Yani bizler 2 gol farkı yakaladık neden bu farkı kapatıyoruz. Hadi Bordeux maçında ipten döndük ya böyle bir durum olursa, iki farkı yakaladığı zaman ne gibi önlemler almalıyım. Çünkü maç 90 dakika.

Esasında Bordeux bunu yapmıştı ve Galatasaray’ı elemişti ama o Sabri’nin golü Galatasaray’ın UEFA Kupasından elenmesini bir tur erteletmiş oldu.

Diyeceğim o ki Sevgili Bülent Korkmaz’ın ders çıkartması gerekirdi. Ders almamış.

Bülent’im üzülme. Ve düşün ben nerede hata yaptım diye.

En iyisi mi futbolcuların kondisyonlarını takip et. Oyundan düşenleri hemen değiştir. Takımı 60 dakika olarak değil 90 dakika olarak hazırla. 2 farkı 60. dakikalarda yakalama son dakikaları bekle.

İşte 2 farkı bulmanın zaafı.

Bu sonuçlar kulaklarına küpe olur da ders çıkartırsın. Çünkü daha yolun başındasın.

Sana teknik direktörlük hayatında başarılar.

Galatasaray’a da daha böyle teknik direktörlerle yola devam etmesinler. Neden mi hata öğrenme yeri burası olmamalı. Daha çok üzülürler. Esasında Bülent Korkmaz'la devam etmeleri biz Fenerbahçeliler olarak bir sorun yaratmaz üstelik Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürmüş olurlar.

Saygılarımla efendim.