Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '19

 
Kategori
Mizah
 

Vakayı Fakfukiye

Raviyan-ı ahbar ve nakilan-ı asar rivayet ederler kim; Diyar-ı Gureba’da boyu yedi arşın, eni yedi endaze, şamarı yedi okka bir devletlu berhayat idi. Hazineyi aileye, asayişi cemaate ve dahi maarifi ulemaya havale etmiş yan gelüp yatar idi. Sarkaç misali ileri geri yaylanarak yürür, avaz üzere konuşurken yer gök sallanır, cümle mahlukat kaçacak delik arar idi. 
Günlerden bir gün ihbar geldi kim, zerzevat taifesi, kimi bahçelerden, kimi bostanlar, kimi tarlalardan neşet ederek hâl tarikiyle serbest piyasayı zapt edüp; pazara, panayıra dahi tasallut etmeye azimli idiler. 
Vaziyete muttali oldukta devletlu, Bostancıbaşını huzura çağırup eydür:
-Nice bihaber gezersin bre nabekar! Tiz toplayasın çevik leşkerimi, aman vermeyesin kökü dışarıda zerzevat taifesine. 
Bostancıbaşı hadiseye vaziyet ettikte, gördü kim, zerzevattan patates, soğan ve domates haytaları; sergerde patlıcan riyasetinde isyan ile havalara girmiş, tezgahlarda serkeşlik yaparlar idi. 
Kethüda ve dahi subaşıları toplayıp meşveret eyledikte, hıyar ile sivri biberin dahi isyan ile irtibat ve iltisakı sabit görülmüş idi. Esnayı meşverette, Kethüdanın, “bre zerzevat yerine et yesin ahali, ejder meyvesi yesin, efuli yesin” teklifi karşısında bikarar kalınmış idi. 
Muhaddisan-ı ruzigardan Hüsmen Aga rivayet eder kim, 40 tazyik-i water ile 40’ı mütecaviz leşkerül çevik piyasalara müteveccihen azimet ederler idi. Subaşılar cümle güzergahı tutmuş, leşker girişlerde mevzilenmiş idi. Bu kefere icadı tazyik-i water nam canavar, fil misali hortumundan su püskürtür ve dahi önüne geleni kapar, arkasına geleni teper idi.
Keza, Hüsmen Aga rivayet eder kim, mübalağa cenk olunmuş idi. Al feraceli bir hatun kişi, iptida patlıcan deyu tezgaha hamle edüp avaz ettiyse de menzile erişemeden geri püskürtülmüş idi. Badehu hıyar deyu hamle ettükte karşı be karşı gelmekle beraber keza menzil-i maksuda erişememiş idi.  
Hakeza rivayet olunur kim, türban nam tesettür bir hatun, sağ cenahtan seğirterek meydana vasıl olduğunda zerzevat taifesi sandıklar içre müstahkem siperlerine çekilmiş idi. 
Devletlu hazretleri vaziyete muttali oldukta eydür:
-Dört bir yana haber salasız, kande zerzevat varsa arayıp bulasız, tiz olasız!
Anda haber salındı, badehu zerzevat bulundu ve dahi payitahtta 40’i mukaddem tanzim açıldı, dış güçlerin kışkırtmasıyla havalara giren zerzevat sebil oldu yerlere saçıldı. 
Bu esnada zerzevat şövalyelerinden bir kafile, hamle edüp “31 Marttan sonra görüşürük”, deyu avaz ettilerse de; tazyikül waterle karşı be karşı geldiklerinden muratlarına nail olamamışlar idi. Lakin bu sergerdelerden muz ile taze soğan arkaya dolaşup iki puan almaya muvaffak olmuşlar idi. 
Serbest piyasadan kavi bir itiraz gelmediği anlaşıldıkta, iptida tazyik-i water nam canavarlar, badehu leşkerül çevik cem olup, badettaam ile niyaz idüp Allah Allah nidalarıyla hanelerine dönmüşler idi. 
Rivayet olunur kim, tanzimler önünde binlerce adem, kıpraşmadan karşı be karşı saatlerce bekler ve dahi “tuttuğu altun olsun”, deyu bu kuyrukları icat eden devletluya dua ederler idi. 
Keza, kabzımalından marketine mazarrat ehlinin süngüsü düşmüş ve dahi Diyar-ı Gureba’da destan yazmış idi. 
Kahramanları fakir fukara olduğundan hikayemiz tarihe “Vakayı Fakfukiye” deyu geçmiş idi. 
Netice-i kelam; fakir fukara, fakir fukara olalı böyle zulüm görmemiş idi.  
 
 
Toplam blog
: 54
: 55
Kayıt tarihi
: 18.06.16
 
 

Kaya Çetin, 1944 yılında Refahiye'de doğdu. İlk ve ortaokulu memleketinde, liseyi Sivas'ta okuduk..