Vakıa Suresi 25. ve 26. ayetler

Onlar cennette  ne boş konuşmalar duyarlar, ne de günaha yönelten bir çağrı. Duydukları söz yalnız “selâm!”, “selâm!” dır.   ( Vakıa suresi 25-26. ayetler)  

Ayetlerde çarpıcı bir şekilde vurgulanan cennettekilerin iletişim dili, net bir şekilde anlaşıldığı üzere ‘’selam’’ sözcüğünden ibarettir. Fizik alemde, insan odağının ilk karşılaşmada birbirlerine sarfettikleri bu sözcüğün hakiki manası nedir? Nasıl bir kıymete sahiptir ki cennettekiler diğer sözcükleri bir yana bırakırlar da bu söz üzere hareket ederler ?

Allah-u Teala’nın güzel isimlerinden biri olan bu isim, yüksek bir mertebenin habercisidir.

Selam, selamet, islam, teslim, teslimiyet hep aynı kökten (-slm) gelir. Aslı itibariyle İslam üzere olanın, teslimiyetle selamete ermesi manasını içerir. Eğer  Müslümanım deyip, hakikatinde nefsimizi  Hakk’a teslim etmediysek, selamet bize bir hayli uzaktır.

Selamet ancak Hz.İbrahim’in oğlunu, Hakk yolunda kurban etmesi derecesinde bir samimiyetle teslim olduğunda, ulaşılacak bir mertebedir. Bu isim bir kişide tecelli ettiğinde, o kişi nefsinin tüm kirlerinden arınmış, kabuğundan soyulmuş, Hakkın varlığı ile selamete ulaşmıştır.

Bu öyle muhteşem bir sistemdir ki, 5 vakit namaz üzere olan kişi, günde 99 kez ‘’selam’’ diyerek, her bir selamıyla, Allah’ın Esma-ül Hüsna’sına bir dem vurur. Her bir selamıyla, tek tek isimlerin önünde selam durur adeta.

Ve işte cennettekiler diye bahsedilenler, tam bir teslimiyetle Hakk’ta fani olanlardır. Onlar nefsi benliklerinden sıyrılmış, kendilerinde kendilerine ait bir şey kalmamıştır. Sureta varlıkları erimiş, kaybolmuş, sahiplerinin varlığıyla kaplanmıştır. Onlar, uykularından tamamen uyanmış, hakiki huzurun diyarına gözlerini açmışlardır. Hak olanla buluşmuşlardır.

Ve onların bu selametin, huşunun, hakikatin derinliklerinde ‘’selam’’ demekten gayri kelamları kalmamıştır. Yalnızca ‘’selam etmek, ‘’selam’’ üzere olmaktan gayri …

Bizler de  en azından o yolun yolcuları olarak, ‘’Ya Selam’’ titreşimini hayatımıza katsak ne güzel olur. ‘’Selam, selam’’ diyerek zahirde ve batında hakikate ulaşmamızı engelleyecek her türlü müsibeti  defetsek… Sıkıntı ve dertlerin şifası olan, esenliğin kaynağına yol aldıran, bu güzel manayı içimize geçirsek…

Allah, bizlere de her sözün bittiği okyanusa dalmayı nasip etsin de, bizlerde tüm sözleri öteleyip  ‘’Ya Selam ‘’edelim tüm kalbimizle…

‘’Rahmanın öyle kulları vardır ki yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendilerine sataşanlara selam der geçerler. İşte bunlar hikmet sahibi kullardır.’’(Furkan suresi  63.ayet)

Allah’ın selamı üzerinize olsun.

Ayperi Ferda Oral 

Eğitimci Yazar

facebook/ Ayperi Ferda Oral

instagram/ ayperiferdaoral