Var mı, yok mu? Belli değil...

İlk başta genelleme yapmadan, sadece gözlemlediklerim doğrultusunda yazdığımı belirtmek istiyorum. Şimdi ilişkilerdeki gidişat “arada – sırada” mantığı ile ilerliyor. Genel olarak paylaşımlar ya ayda bir, ya on beş günde bir, ya da bazen iki ayda bir. Aklına estikçe arayan ve her aradığında cevap alan modeller. Kim haklı? Tabii ki gidip gelen. Her gelişinde bıraktığı yerde buluyor nasılsa. O zaten ne istediğini bilmeden, çelişik bir hayata sahip. Sen yüz verirsen, ben yüz verirsem bunu huy etmesi çok doğal.

Bu tarz insanlara bakış açısı tamamen arkadaşlık adı altında olmalı. İlişki, aşk gibi duyguların beklenmesi kişinin kendisine yapacağı en büyük haksızlık. Yeni moda bu sanırım. Kimi dinlesem aynı şikayet. “Bu günde aramadı.” O zaman ortada bir ilişki ya da aşka dayalı bir his olamaz. Önce bunu kabullenmeli insan. Size karşı bu kadar kayıtsız olan birinin nasıl duyguları olduğunu savunabilirsiniz ki… Paylaşımlar zaman zaman azaldığında anlayabilirim. Dışarıda gerçek bir hayat var ve iş yaşamı, trafik vs. o kadar çok strese mahkum oluyoruz ki sürekli ilgi alaka beklemek zaten hata.

Çalışan çiftlerin her hafta sonunu görev edinmiş gibi beraber geçirmesini de onaylıyor değilim. İnsanlar birbirine özel alan bırakmalı. Ancak günlerce birbirini aramayan, aylarca yüzlerini görmeyen ve bunun adını ilişki olarak tanımlayan insanları anlamıyorum. Öyle ki hiç arayıp sormayan, bir şey paylaşamadığınız adam bir gün çıkagelse “evlenelim” dese evet diyeceksiniz. Sonrada evlenince rutinleşmekten, fark edilmemekten şikayetler başlıyor.

E bu adam hep böyle değil miydi? Kartlarını açık oynamadı mı? Neden şimdi bir değişim bekliyorsunuz? Evlendiniz de sihirli değnek mi değdi? Gerçekleri görmezden gelerek ısrarla bir şeyin üzerine gidip, sonra mucize bekliyoruz. Bu nedenle de evliliklerin kaderi bir zamandan sonra ayrılık oluyor.

Ne istediğini bilmeyen bayan ya da erkek fark etmez, ben ikisini de tehlikeli ve zaman kaybı olarak görüyorum. Halinden memnun olanlara müdahale etmek tabii ki kimsenin haddi değil, ama bir de bu durumdan şikayetçi olup kendi kendini yiyip bitirenler var. Hatayı biraz da kendinizde arayın. Belirsizliklerde sizler bir netlik sağlayın. En azından bir taraf kesin ve net olursa kaybedeceğiniz zamanda yarıya inebilir.