Vatandaş çok duyarlıydı !..

Sabah erken saatlerde ,Kızılay sokakları bomboştu...Başkent uyuyordu...

Ayakkabı boyacısı İrfan Efendi, işini zevkle yapıyordu...Fırçalarından ''Şıkıdık!..Tıkıdık !..Sesleri çıkararak...

Simitçi çocuk Ali,Güven Parkı'nda ''Simit Mafyası''na karşı aslanlar gibi mücadele ediyordu...Ufak simit teknesiyle...

Öğretmen Osman, kredi çekmiş, tatili nerede geçireceğini düşünüyordu...

Kaportacı Cemil : ''- bu sıcaklarda çekiç sallamak çok zor '' diyordu...

Otel hostesi sarışın kız, ağzında sakızını öyle güzel çiğniyordu ki çingen kızı kıskanırdı...

Hiç birinin umurunda değildi Ergenekon meselesi...

Sonradan görme Zeytuni Hanım,iki kilo bilezik takmıştı koluna...Kalın kalçalarını sallıyordu...Dünyayı O yaratmış !..

Kolestrol bağımlısı işkembeci Nurani Bey, rejim muhabbetlerinden bunalmıştı...

Cankurtaran sürücüsü Zührev Bey, cenaze taşımaktan yılmıştı...Canı buz gibi bira çekiyordu...

İnşaatçı Nezir Usta, blog,blog tuğlaları döşüyor;araba gürültülerine denk getirip yüksek sesle küfrediyordu !..

Yazare Şelale Hanım ve yazar Şelil Bey,aynı blogları yazmaktan sıkılmışlardı artık !..Değişim istiyorlardı...

Hiç birinin umurunda değildi Ergenekon'dan çıkış meselesi !..

Rektör adayları,mülakat gününü bekliyor, hiçbirinin gözleri uyku tutmuyordu...

YÖK Başkanı, benim eski bir okul arkadaşımmış...Yeni öğrendim...Çok değişmiş...Tanıyamadım...Üzüldüm!..

Sekreter süslü Necla'nın aklı fikri,rektör sekreterliğindeydi...Endamı ve gerdanı da yakışırdı hani !..

Başkan Melih Abi, ''ODTÜ'yü yıkmaktan vazgeçtim; affettim '' diye Mehter Marşı eşliğinde yürüyordu...İki geri !..

Bilumum milli ve şanlı dernekler, yönetim ve koltuk savaşları veriyorlardı...Vatan aşkıyla !..

Zavallı, devasa Kızılay Dernek Binasının camları ,çürümekten dökülmeye başlamıştı...

Binlerce güvercine muhteşem bir ''yuva '' olmuştu...

TRT Radyosu yöneticileri korkulu rüyalar görmüyordu artık...

Radyo işgaliyle yapılan ihtilalller de-mode olmuştu...Öyle ya !..Hangi radyoyu işgal edbilirsiniz ki ?..

Hiç birinin umurunda değildi Ergenekon, hatta -Ergen olmayan''Ekon ''...

Emekli Küttap Efendi, Güven Parkında,kulağı az duyan ihtiyar arkadaşlarına eski çapkınlıklarını ifşa ediyordu!..

Kargalarla birlikte ihtiyarlar,yarı uykulu dinliyorlardı...Küttap Efendi -salladıkça- coşuyordu...

TV'lerde, yeni çöpçatan proğramları gırla gidiyordu...

Silikonlu bayanların aynı -tornadan çıktıklarına -tanık oluyorduk ...

Belediye otobüs şoförü Zibil Efendi'nin , sıcakta vites sallamaktan anası ağlamıştı...

Kabak Çiçeği Hanım, takma adla Blog yazdığını korkarak anlatıyordu yan komşusuna...

Sanki suç işler gibiydi...Yazar olmanın neresi suç ki ?..Takma saç gibi !..Olacak şey mi canım ?..

Yazar, Sücüattin Efendi halen- bağlaç- takıntısını sürdürüyordu...Bir de sinirinden -tırnak yemese- iyiydi...

Birçok ''vatan evladı ''köşe dönmenin yollarını araştırıyordu.Bu ülkü ve ideallerinde Her türlü ''Üç kağıt''mübahtı!..

Ama hiç birinin Ergenekonmuş,hergele-kon'muş umurunda bile değildi...

Kendileri yaşayan efsaneydi zaten :''Hergele-kon ''...

Mahallenin Deli'si '' Şehla Şahap'' en doğrusunu söylüyor gibiydi :

''En dürüstüm diyen; bir o kadar sahtekardır !..'' diye her önüne gelene kızıyordu...

Kuyumcu Rıza ,''altından nasıl çalarım ?..'' planlarını uyguluyordu...Düğün sezonunda...

Gazete köşelerine kurulmuş, ensesi kalın bol kollestrollü bazı yazarlar,vatan kurtarıyorlardı...Helal olsun !..

Aşırı araba merakından yollar kilitlenmiş; cep telefonu manyakları her yeri sarmıştı...Vatan tehlikedeydi !..

Yol kenarlarında, boyunlarında :''Kurbanlık Koyun '' yazan vatandaşlar manken gibi duruyorlardı !..

Koyunlar da can derdindeydi...Kasaplar iş arıyordu...İş !..Hergele-kon:''Fassa ve de Fisso !..''

Davul-zurna ekipleri kaldırımlarda müşteri bekliyorlardı...

Ergenekon,davullarının ''İpinde bile değildi !..

Hiçbirşeyi ipine takmıyorlardı !..Önemli olan ''alatura !..''

Kimileri de çok üzülüyordu,çok...''Kızım evde kaldı '' diye...

Ben de çok üzülüyordum...''Ne olecek bu memleketin hali ?..'' diye...

''Derinden Devletçiler '' -komen oyunu -oynuyorlardı...

Ama o oyun da çoktan de-mode olmuştu canım !..

Birbirlerini ''sobelemek '' var mıydı böylesine !..

Bazı bürokrat abiler, aşırı sıcakta koyu elbise giymekten yılmış ve de hatta bunalmışlardı...

Sigara yasağına uymayanların başını ''Böyyükler '' çekiyordu!..

KEY piyangosu Pazartesi çekiliyormuş ...Kimine çinko;kimine tombala !..

Bazıları 1 ytl alacakmış...Bazılarına da çuval dolusu para...(?) Bakalım, göreceğiz...

Kredi kart borçları yüzünden her gün ikiyüz aile batıyormuş !..

Ama emin olun hiçbirinin umurunda değildi Hergele-kon olayı !..

Yeter ki vatan sağolsundu !..