Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '09

 
Kategori
Güncel
 

Vay bunu yapan sen misin!

Vay bunu yapan sen misin!
 

Yerel seçimlere siyasi partiler ve bağımsız adaylar iddialı bir şekilde ve çeşitli vaatlerle hazırlanırken bir yandan da rant paylaşımları ve yolsuzluklar bir bir ortaya dökülüyor.

Meydanlara toplananlar kimi mitinglerde pek de alışık olunmadık bir üslupla karşı karşıya geliyorlar. Bir kısım vatandaş kendince çeşitli protesto yöntemleri denerken, bir kısmı da protestocu vatandaşa “vay bunu yapan sen misin” diyip olanca kızgınlığı ile tekme tokat giriyor.

Geçen yılların protestocuları da her ihtimale karşı gözetim altında tutuluyor!

Demokrasinin gereği olan ifade özgürlüğü de bir şekilde gözetim altına alınmış oluyor!

Demokrasi, hak, hukuk, özgürlük, özel yaşam kavramlarına da yeni bir anlam veriliyor! Yurdumun insanı da bu olan bitenleri seyretmekle yetiniyor!

İngiltere’de bakanın yüzüne boya atan kız elini kolunu sallayarak olay yerinden ayrılırken, bizde olan bitenlere şaşmamak elde değil.

Demokrasi deyince “haberleşme özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği ” ilk akla gelenler arasında. Ve hatta okullarda “Vatandaşlık Ve İnsan Hakları Eğitimi“ derslerinde öğrencilere “haberleşme hürriyeti” ile “özel hayatın gizliliği” konusu özenle öğretilir.

Ne ki, öğretilenle pratikte yaşananlar sıklıkla birbiri ile pek uyuşmaz her nedense. Bunu gören öğrencide herhalde kime inanacağını ve nasıl davranacağını hesap ediyordur!

Haberlerde ve gazetelerde sıklıkla görüyor ve okuyoruz.

Birileri sürekli olarak birilerini dinliyor. Konuşulanları kasetlere kaydediyor. Zamanı ve yeri gelince de servis ediliyor. İnternete düşüyor, ardından gazete manşetlerine taşınıyor ve televizyonlarda yayınlanıyor.

Halkımız ise dağıtılan kömürlerin, eşyaların, bozuk gıda paketlerinin peşinde. Yardım var duyumları ile yardım yapacağı söylenen yerlerin önünde kuyrukta.

Evinde kombi olan da sadaka kömürü alıyor olmayanda.

İnsanlarımız işini biliyor!

Özel hayatmış bilmem neymiş kime ne!

Nasılsa TV’lerde ki programlarda özel hayat milyonlarca kişiyle paylaşılmıyor mu?

TV’lerde tekme tokat birbirine giren gelin kaynana, evlenmek için sıraya giren kadınlar erkekler, yaşlılar gençler... Gözlerden mutluluk akıyor. Kim dinler ekonomik krizi, işsizliği?

İnsanlarımız duyarsız bir ortamın içinde, global krizin bedelini ödemekle karşı karşıya. Emperyalizmin istediği de bu değil mi aslında? Duyarsızlaşmış, hissizleşmiş ve söyleneni yapan bir toplum. İnsanlığın alın terinin, emeğinin acımasızca sömürülmesine ses çıkarmayan bir toplum.

Ne ki, toplumları, fakiri fukarayı yıllarca sömüren, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kaynaklarını kendi çarklarının dönmesi için kullananlar şimdilerde diken üstündeler.

Irak’ta, Afganistan’da, Somali’de, Filistin’de, Latin Amerika’da, Asya ve Afrika’da mevzi kaybediyorlar. Kaybettikçe de hırçınlaşıp daha da vahşileşiyorlar.

Vahşileştikçe de hak ettiği çöplüğe biraz daha yaklaşıyor, çaresizce “çeliğe su verilmesini” seyrediyorlar.

 
Toplam blog
: 40
: 792
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

1958 Gürün doğumluyum. Emekli öğretmenim. Ülkemin ve dünyanın gündemini oluşturan konularda yazılar ..