Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Ver coşkuyu!

Ver coşkuyu!
 

Çoşku vermeyi sanata dönüştürmek ustalık ister.


Televizyonda yayınlanan, gençlerin cep telefonunda arkadaşlarıyla bol bol konuşmasını teşvik edici reklamlardan birini izledim. 20'li yaşlardaki bir delikanlı arkadaşıyla konuşurken "kolonlara ver coşkuyu, ver coşkuyu..." diye bir şeyler anlatıyordu.

Merak ettim “ne anlatıyor bu ifade ?” diye "Coşkuyu vermek", herhangi bir konuda miktarı abartmak birisine belirli bir işi yaptırmak için içi boş vaatler veya realistik olmayan uçuk övgüler yağdırmak, niteliksiz gövde gösterisi için uygun ortam yaratma fiili, provoke etmek; dolduruşa getirmek, gaza getirmek anlamlarına geliyormuş.

Coşku vermek, kortizon kullanmak gibidir. Belki bir müddet hastalığı baskılar, ama uzun süre kullanıldığında bambaşka ve çok daha büyük rahatsızlıklara sebebiyet verir.

"Ver coşkuyu” olgusunu güzel bir sanata dönüştürmenin yolları ise iyimser olmak, iyi düşünmek, kendini mutlu etmek, etrafınla mutluluğu paylaşmak, neşe kaynağı olmak ve pozitif davranmak, enerjini toparlamak ve etrafa saçmaya başlamaktır.

Coşku vermeyi sanata dönüştürme yollarını aşamamış ancak şahsi hesapları gerektirdiği için gaz vermek coşku vermek isteyenler değişik ortamlarda ve her zaman var olacaktır. (Buna en güzel örnek seçim zamanı gelince memleket meselelerini hatırlayan ve vatandaşa “coşkuyu verme gazı verme” işini hakkıyla yerine getiren Türk siyasetçileridir.) Eğer bu gazlara gelen birileri çıkarsa ilerlediği yolda uygulaması gereken stratejilerini hayata geçirmekte muhtemelen başarılı olamayacaktır. Olsa olsa sadece birilerinin tatmin olmasını sağlamaktan öteye gidemeyecektir.

Kitlelerin temsil edildiği organizasyonlarda “Coşkuyu vermek", gibi öyle anlık heyecanlarla yönetim olmaz. Bu platformların yönetiminde aklı selim egemen olmalıdır. Bilgi egemen olmalıdır. Tecrübe egemen olmalıdır. Ve kitleleri ilgilendiren kararlar verildiği zaman da bir verilmeli ama pir verilmelidir.
Bu kararlar hukuk çerçevesi içinde olmalı, hak ve adalet terazisinden geçmiş olmalı, temsil edilen kitlelerin lehine bütün toplumda lobiler oluşturabilecek kişilerin kazanılmasına hizmet edebilmelidir. Bu oluşturulmadığı takdirde yalnız kalınacaktır.

 
Toplam blog
: 27
: 2362
Kayıt tarihi
: 06.10.08
 
 

1960 ANKARA doğumluyum. Evliyim. İki çocuk babasıyım. 1979 yılında Zırhlı Birlikler Assubay sınıf..