VİCDAN

Vicdan;kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili bir yargıda bulunmaya yönelten,kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan,kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güçtür.

Bu dünyada herkes her şeyi bilinçli yapar. İyiyi de kötüyü de,doğruyu da yanlışı da... "Seni vicdanınla baş başa bırakıyorum" cümlesi bu sebeple vardır zaten. İki kişi düşünelim. A kişisinin canı çok yanmış olsun,çeşitli hakaretler ve iftiralara maruz kaldığını,B kişisinden sözlü tacizlere ve A kişisini aşağılayıcı durumlara bıraktığını varsayalım. A kişisi bu durumda kendini savunmasın mı? B kişisine canım benim sen doğru hissediyorsun benim hakkımda izlenimi verip boynunu mu büksün?

Oysa ki herkes yerini haddini bilmelidir. Öyle değil mi? Bunların hepsi vicdanla ilgilidir. Sizin gibi olmayan,sizin gibi düşünmeyen,sizin gibi davranmayan,hayat görüşü,algıları sizden farklı olan insanları sevmeyebilirsiniz hatta kıskançlıkta duyabilirsiniz. Ama hakaret edemezsiniz,aşağılayamaz,dışlayamaz,iftiralarda bulunamazsınız. Saygı duymak zorundasınız. Ve vicdanı olan herkes ama istisnasız herkes bir gün yaptığının bedelini acı acı öder. Bunu ben demiyorum. Evren diyor. Siz yaptınız,sizin yaptığınız size misli misline geri döndü diyor. Kim neyi başlatırsa kendine döner... 

En büyük ceza ne başarısızlıktır,ne yalnızlıktır. En büyük ceza;insanın vicdanıyla baş başa kalmasıdır.

Jung der ki: "Eğer bir birey kendi gölgesiyle hesaplaşmayı öğrenirse,dünya için gerçek bir şey yapmış olur. Kendi gölgesini kabul etmiş bir birey kendini bilmeye ve tanımaya doğru adım atmış ve büyümüş demektir. Başka bir deyişle kendini bilmeye,yetişkinliğe,ışığa yapılan yolculuğun adıdır gölge..."

Jung'a ek olarak şunu söylemek isterim;kendinizi tanıyın,bilin,hayatınız için hayalleriniz için hedefleriniz için doğru adımlar atın. Bir başkasıyla değil her gün bir önceki kendinizle yarışın. Tüm sınavlar böyle kazanılır. Ne bir başkasını düşünerek kendinizi küçümseyin,ne de bir başkasını düşünerek kendinizi yüceltin. Ne oldum değil ne olacağım deyin. Bir insanın şu an ki konumuyla ben iyiyim o kötü demeyin. Bir insanın fiziğine bakarak onun adına hüküm vermeyin. Emin olun o kendini,kendi fiziğini,hislerini ve isteklerini tanıyordur. Buna siz karar vermeyin. Sonra o hakaret ettiğiniz kişi yarın bir gün çıksa ve kendini savunsa hakkıdır. Her şeyin sonucuna katlanın. Yoksa sonrasında pişman olursunuz,vicdanınız rahatsız olur. Kendinizi savunacak bir şeyiniz yok çünkü. Çünkü herkes kendini tanır. Ön yargılı davranmaya gerek yok,öyle değil mi? Size yapılmasını istemediğiniz bir şeyi sizde bir başkasına yapmayın.

Sular yükselince,balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir...

Vicdanınızın her daim var olduğu,insanlara acıyarak değil sevgi dolu bakacağınız,sevmeseniz de her zaman saygılı olacağınız bir ömür diliyorum sevgili okurlarım...