Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '07

 
Kategori
Futbol
 

Vur Aurelio vur

Vur Aurelio vur
 

Bir bireyin kendisini bir ulusa ait hissetmesi ve bir kimlik sahibi olması, eskiden milliyetçilik kavramı olarak ele alınırken, şimdilerde vatandaşlık kavramıyla ele alınmaktadır. Milliyetçilik; eskiden, sahip olunan kimliğin bulunduğu toprakta doğmuş olanların toprağıyla anlamlandırılırken, modernitenin çağdaş dünyaya getirdiği anlayışta, sahip olunan kimliğin bulunulan toprakta doğmuş olması aranmamaktadır. Yani, bireyin soyu sopu farklı toprakta olmasına rağmen, doğum sırasında veya doğumdan çok yıllar sonra kazanılan vatandaşlık kimliği uygulamaları vardır. Menfaat ilişkileri, bireyleri; doğumundan çok yıllar sonra farklı bir ülkenin vatandaşı yapabilmektedir. Sosyal haklar, yaşanılan ülkedeki aidiyet hakları ve bireylerin bazen hukukî sorunlarını çözmek için tanınan vatandaşlık hakları, hep menfaat ilişkisi nedeniyledir. Yurt dışında çalışan ve yaşayan Türk vatandaşlarının bireysel haklarının korunması gerekliliğinden tanınan çifte vatandaşlık böyle bir uygulamadır. Türkiye’mizde yaşayan yabancılarda da bunları görebiliriz. Son zamanlarda adeta “moda” olan “devşirme sporcular”da da karşılıklı menfaat ilişkisi içinde değerlendirilebilir.

Futbolcu Marco Aurelio ve atlet Elvan Abeylegesse bunların en ünlüleri. Daha birçok sporcu var böyle vatandaşın bilmediği, basın’ın bahsetmediği. Bazılarını kulüplerdeki yabancı kontenjanının sınırlandırılması nedeniyle, “yabancı”dan saymamak için, bazılarını da milli takıma hemen almak için vatandaş yapıveriyoruz. Yapar yapmaz da kendimize benzetiyoruz. Bunu aşağılamak için söylemiyorum, ama kökeni yabancı olan bir sporcunun da profesyonel sporcu anlayışına sığmayan etik dışı davranışlarını pek görmediğimizden, “kendimize benzetiyoruz” diyorum.

26.Nisan.2007 günü Fenerbahçe ile Beşiktaş futbol takımları arasında oynanan Fortis Türkiye Kupası yarı finali maçından sonra stad garajında Beşiktaşlı oyuncu Ricardinho’ya Allah yaratmadı dercesine arkadan yumruklarıyla saldıran milli futbolcumuz “Mehmet Aurelio”, profesyonel sporcu gibi davranmamıştır. Ama Türk vatandaşı gibi de davranmamıştır. “Kendimize benzetiyoruz” benzetmesi, sporcularımızın uluslararası profesyonel sporcu anlayışına sahip olmada henüz emekleme devresinde olduğumuzu belirtmek için kullanılmıştır. Fakat şu da bir gerçektir ki, uluslararası podyumda olup da çok sapkınlık yapan sporcular da vardır. En ünlüsü, daha dün gibi anımsadığımız Cezayir asıllı Fransız futbolcu “Zidane”ın futbolu bıraktığı son maçında dünyadaki milyonlarca televizyon izleyicisinin gözleri önünde rakip oyuncuya kafa atmasıdır. Hafifletici sebebi var mıdır?: Belki vardır, oyun içindeydi, bir anda film koptu. Ya bizim Mehmet’in hafifletici nedeni var mıdır? Maç bitmiş, duşlar alınmış, aradan bir süre geçmiş, relaks olunmuş, otoparka inilmiş, karşında rakibin Ricardinho. Sebep ne? Her ne olursa olsun. Söylediğine göre küfür etmiş. Kardeş sayın mı arttı? Öfken geçmediyse sen de artır Ricardinho’nun kardeş sayısını, hıncını al, eğer mutlaka alman gerekiyorsa. Ama kelebek gibi kanatlanıp, kanatlarını Ricardinho’nun başına başına çırpma.

Vur Aurelio vur. Sen milli futbol takımımızın bir sporcususun.

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..