X Men Serisi: 8 Film 1 arada

Arabın yalellisi tadında sürekli yenisi çekilen, her biri ayrı ayrı gişe canavarı olan bu seri izlenmesi gereken kült filmler listesinde kesinlikle saygın bir yere sahip. Sürekli geriye dönülerek yenileri çekilen serinin filmlerini doğru sırada izlemek, gerekli ön eleştirileri öğrenmek filmleri izlemeye başlamadan önce size çok fayda sağlayabilir. Şimdiden iyi seyirler…

X MEN

Tür: Çizgi Roman Uyarlama

Yıl: 2000

Puan: 10 üzerinden 10

X man serisinin ilk filmi olan bu muhteşem film, bana lise yıllarımı hatırlatmıştır her zaman. Efsanevi filmlerin ilk yapıldığı o harika yılları… Adını ilk duyduğumda son derece itici olan bu filmin kesinlikle rezalet bir şey olacağından tam olarak emindim. Oysa izler izlemez, MARVEL filmlerinin hayatımın geri kalan kısmında çok yer kaplayacağına olan inancım katlanıverdi.

Her neyse, bu filmde kahramanımız olan Volverine ve mutantlarla ilk kez tanışıyoruz. Marvel’ciler ve senaristler ansızın hayatımıza giren bu mutantların aslında son derece hayatın içinden bazı nedenlerden ötürü değişime uğramış sıradan insanlar oldukları konusunda henüz filmin başında bizi ikna ediveriyorlar. Mantıksal altyapıyı oturtur oturtmaz, Cem Yılmaz’ın tabiriyle “isteseler vericez” dercesine kendisinizi filme veriyorsunuz ve olan her şeye teslim oluyorsunuz. Film, bir solukta bitiyor ve siz de son derece yüksek dozda zevk almış oluyorsunuz. 13 yıl sürecek dev bir seri filmin bu başlangıç basamağını izlemezseniz çok ayıp olur doğrusu. Derhal bir yerlerden edinin ve izleyin. Zira bu seri daha çok uzun süreceğe benzer.

X 2 

Tür: Çizgi Roman Uyarlama

Yıl: 2003

Puan: 10 üzerinden 10

X man takımının plastik ceza evine tıktığı Magneto’nun kaçış serüvenini de içeren bu filmde bir insanın bin tane mutantan daha tehlikeli olabileceği mesajı verilmek istenmiş. İnsan nefsinin gereksiz fantezileri yüzünden milyonlarca insanın hayatını karartabileceği gerçeği, Striker adında bir insanın filme kattığı eşsiz lezzetle vurgulanmış. Efektleri, oyunculukları ve senaryosuyla ağzınızın suyunu akıtacak bu muhteşem filmi izlemenizi şiddetle öneriyorum. Serinin ikinci filminde, Volverine’i mutanta dönüştüren ahlaksız olayların neler olduğunu da öğrenme fırsatınız bulunuyor. Dolayısıyla “Nasıl oldu da adamcağız bu hale geldi?” sorusuna cevap almadan serinin diğer filmlerini izlemenizi pek önermiyorum.

 X  MEN –  The Last Stand 

Tür: Çizgi Roman Uyarlama

Yıl: 2006

Puan: 10 üzerinden 10

Kült film haline gelmesinin yanı sıra bunu seriye dönüştüren film Xman’in bu filminde doktor Xavier’in atomlarına ayrıldığını görme şansınız bulunuyor. Aşk, şehvet ve dehşetin bir araya getirildiği bu vahşi filmde mutantların aşkı büyük olur olursa da ortalık toz duman olur teması ele alınmış. Mutantlar tedavi edilebilir mi sorusuna yanıt aranan bu filmde, bunun hiç de kolay olmadığı mantıksal olarak sağlam bir kurgu ile ele alınmış. Terbiyesiz Magneto’nun milyon dolarlık haylazlıklarının devam ettiği bu devam filminde zevkten dört köşe olacağınızı garanti edebilirim. Filmi kaçırırsanız oturup ağlarsınız diyor, başka da bir şey demiyorum. Mutlaka izleyin.

X MEN: Başlangıç

Tür: Çizgi Roman Uyarlama

Yıl: 2009

Puan: 10 üzerinden 10

Serinin dördüncü filminde X Men Wolverine’nin aslında oldukça kurt adam vari bir soydan geldiğini, çok teknolojik bazı anıların ardından son haline kavuştuğunu görüyoruz. Ayrıca bizim X zannettiğimiz isminin de roma rakamıyla 10 olduğunu öğreniyoruz. Hatta 10. proje olan başrolümüzden çok daha gelişmiş bir 11. projeyi de filmde görme şansı bize sunulmuş. Bir film klişesi olarak “Güçlü olan değil, inançlı olan kazanır” kuralı filme son derece etkili şekilde monte edilmiş.

X Men’in nasıl olup da tahta tırnaklardan adamentium (çelikten daha güçlü bir madde olarak tanıtılıyor) iskelete kavuştuğu filmde detaylı şekilde aktarılıyor. Hafızanın yitiriliş anı da uzun uzadıya ele alınmış. Filmi izleyince siz de anlıyorsunuz ki; Wolverine ne yapsa oturup izleriz. Bu filmi film yapan da tam olarak bu… Seriye devam, iyi seyirler…

X MEN: Birinci Sınıf

Tür: Çizgi Roman Uyarlama

Yıl: 2011

Puan: 10 üzerinden 10

İlk izlediğimde bu filmin neden 11 yıl önce değil de şimdi çekildiğini anlayamadığıma inanıyordum. Oysa serinin tamamını gördüğümde anladım ki, gişe hasılatları alıp başını yürüdükçe filmin altyapısını güçlendiren flashback senaryolar oldukça iyi iş yapmaya başlamış. Bu durum da şu sonucu doğuruyor haliyle; seriyi hangi filmden izlemeye başlarsanız başlayın pek bir şey kaybetmiyorsunuz.

Film aslında ana karakterlerin meşhur X Men kadrosuna katılış hikâyelerinden başka bir şey anlatmıyor. Bizim profun neden engelli olduğundan mistik kardeşimizin nasıl kendini bozduğuna kadar çok fazla konuyu ele almış. X Men filmlerinin hiçbirini tam olarak izlemediyseniz hiçbir şey kaybetmiş sayılmazsınız. Serinin tamamına vakıf birisi olarak hiç izlemeyenler için şöyle bir sıralama yapabilir ve size ideal bir izleme sırası sunabilirim. Seriye üçüncü filmle başlayın. Sonra dördüncü filmi izleyin. Son olarak bir ve ikinci filmleri de izleyerek seriyi doğru sırada izleyebilirsiniz. Gişe hasılatları dolayısıyla ortaya çıkan bu sıralama sorununu yaşayan gördüğüm ikinci seri olan bu film (Birincisi Karanlıklar Ülkesi’ydi) altı ve yedinci filmleriyle de bizleri şaşırtmaya devam edeceğe benzer…

 X  MEN:  The Wolverine

Tür: Çizgi Roman Uyarlama

Yıl: 2013

Puan: 10 üzerinden 9

Bu filmi izlemeden önce "Serinin içine ne zaman edecekler?" gibi bir merakım vardı ve bu merakımı bu seride de gideremedim. Film Japonya'da geçiyor olmasına karşın kendi özünden hiçbir şey yitirmemiş ve adamımız iyi kalpli mahlukat Volverine tam gaz aksiyona devam ediyor. Psikopat çevreci imajını tazeleyen bir sahneyle başlayan film namus bekçisi, ahlak polisi, adalet savaşçısı gibi pek çok karakterin Volverine üzerinde birleşmesiyle devam ediyor. 

Yalnız senaryoyla ilgili yalnızca aşırı dikkatli birkaç psikopatın gözünden kaçmayacak bir ayrıntıyı paylaşmak isterim. Örümcek adam hayranları bilir ki, örümcek adam çizgi filminin bir bölümünde tekerlekli sandalyedeki bir adam Maya uygarlığının gençleşme iksirini alıp ölümsüz olarak sapık emellerini gerçekleştirmek istiyordu. Bu açıdan senaryo birebir çalıntı olmuş ve Marvel yapımcılarına yakışmamış. Teknik olarak örümcek adam da bir Marvel yapımı olduğu için ciddi bir telif sorunu olduğunu sanmıyorum ama bu durum yapımcıların artık kısır döngüye girmeye mi başladılar sorusunu sorduruyor.

Bence siz senaryoya takılmayın, benimkisi çalıntı ve baside kaçılmış işlere karşı duyulan aşırı tepki işte... Siz tadını çıkarmaya bakın. Kırdığım bir puanı senaryonun çakma örümcek adam olmasından kırıyor, size iyi seyirler diliyorum.

Ayrıca son bir şey daha. Serinin sağlam gişe yaptığını fark eden yapımcılar X men 7'yi çekmeye de başlamışlar çoktan. Büyük olasılıkla 2015 yılında filmi izliyor olacağız. Hem de Magnetolu ve Xavier'lisinden...

X MEN: Geçmiş Günler Gelecek

Tür: Çizgi Roman Uyarlama

Yıl: 2014

Puan: 10 üzerinden 10++

Sürpriz bir şekilde 1 yıl içerisinde yenisiyle tanıştığımız X-Men'in yedinci filminde açık bir şekilde senaryo şovu izleyeceksiniz.

Bir önceki filmde neredeyse bitti denilen senaryo üretkenliği senaristlerin büyük yaratıcılığı sayesinde serinin birinci filmine kadar gerilemiş durumda. Yani Jane dahil olmak üzere tüm karaterlerin yeniden dahil edildiği belki yüzlerce film daha bu sayede çekilebilir duruma gelmiş.

Diyebilirsiniz ki bu nasıl oluyor? Şöyle ki, adamımız Volverine'e zamanda yolculuk yaptırmanın bir yolunu bulan senaristler geçmişte olan biten tüm olumsuzlukları tamir ediyorlar. Böylece kadro ilk günkü tazeliğine yeniden kavuşuyor.

Lafı uzatmanın anlamı yok; oyunculukta yaratılan harikaları bir kenara koyuyorum ama bu film ne efekti, ne bütçesiyle anılacak. Bu filmi efsane yapacak olan şey senaryosudur. Bu senaryo yaratıcılığını da X Men serisinin daha önceki hiçbir filminde göremiyorsunuz.

Alın size serinin yedinci filmini izlemek için harika bir gerekçe. Ancak çözülemeyen bir tek sorun var, onu nasıl çözeceklerini merak ediyorum. Bu son senaryo sayesinde serinin onlarca filminin çekilmesini garantilemişler ama Hugh Jackman'ın yaşı oldu Comolokko, bu saatten sonra nasıl X Men olacak onu anlamıyorum.

Neyse, onu da onlar düşünsün. İyi seyirler :)

X MEN: Apocalypse

Tür: Çizgi Roman Uyarlama

Yıl: 2016

Puan: 10 üzerinden 8

Bu filmle birlikte artık şuna kanaat getirdim ki X Men serisi gerçekten de 16. yıla girerek Kurtlar Vadisi gibi sonsuz bir film serisine dönüşmüş durumda.

Bir önceki filmde senaristlerin üstünü başını yırtarcasına bir çabayla seriyi yeniden canlandıran efsanevi senaryo çalışmasının ardından bu filmde "Nasıl olsa artık bi kere olayı otomatiğe bağladık" rahatlığıyla olsa gerek son derece klişe bir senaryo işlenmiş.

Bir önceki filme kadar kaliteden asla taviz vermeyen ekip bu kez Serdar Ortaç şarkılarında kullanılan basit formülleri aratmayacak basitlikte bir mantıkla işe yaklaşmış ve tırt bir bileşim ortaya çıkarmış. Hollywood sinemasının milyonuncu örneğini çektiği bu tırt formülü kısaca işleyecek olursak;

1) Olaya bir gizem katmak gerek

2) Konu gizemse Antik Mısır'a bağla gerisini koy ver gitsin.

3) Olayı Mısır'a dayadıktan sonra tanrısal güçleri olan bişeyler türet

4) Ondan sonra ver efekti, ver coşkuyu

Bugüne kadar ayakta alkışladığımız X Men serisinin son filmle birlikte senaryo açısından kendinden geçmiş bir klişeyle ilerlemeyi tercih etmiş olması gerçekten X Men adına utanç verici.

Peki film nereden 8 puanı toparladı? Tabi ki oyunculuklar, akış ve geleneksel görsel efekt şöleni...

Ayrıca filmin içerisine son derece Hardcore seviyesinde Siyonist bir müdahalenin yapılmış olmasını da körün gözüne parmak sokarcasına ve gereksiz buldum. Magneto'nun tüm güçlerini yahudi toplama kampında kazanmış olması, kıyamette tüm dünyanın yok edilip adil bir dünya kurulacak olması düşüncesi gibi sahneleri ucuzcu ve ajite bir sahne olarak gördüm açıkçası. 

Ancak sanıyorum ki bu sahne de senaryo açısından çok yaratıcılık içermeyen filmin tarihsel bir olaya gönderme yaparak ve Yahudi sempatisini extra gazlayarak kurtarma girişiminden ibaret olmuş.

Her halükarda bizim bildiğimiz Wolverine artık yaşlanmış olduğundan olsa gerek; sadece 5 dakikalık bir sahnede 20 kişiyi öldürüp sonra da ormanın derinliklerine kaçarak kadrandan çıkan, gerisini de klişe bir senaryoya emanet eden bir zihniyete kurban olmamalıydı.

Polat Alemdar'sız Kurtlar Vadisi çekmek gibi bişey olmuş... Peki olmuş mu? Bence tam olmamış. Bu haraket filmi klasik X Men kalitesinden alıp sıradan bol efektli aksiyon-fantezi gişe filmleri seviyesine indirmiş...

Güzel vakit geçirmek için izlenebilecek ancak geçmişteki ruhundan çok şey kaybetmiş bir film izlemek istiyorsanız, buyrun ekran başına... İyi seyirler...