Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ya dışarı çıkmak zorundaysak?

Ya dışarı çıkmak zorundaysak?
 

Sıcak herkesin başında!


Peki ya dışarı çıkmamız gerekiyorsa? Bugün bendeniz Bilgiç'in başına geldiği gibi güneş tepemizden dumanlar çıkartırken, zavallı başımızda daha neler gelebilir? Belki yazımdan anlaşılacağı üzere şu haberlere konu olacak derecede yükselen hava sıcaklığı dolayısıyla saat yedi buçuk sekizden evvel hiç dışarı çıkmamıştım. Evet, bu sıcakta çalışmak zorunda olmayan şanslılardanım, gezmek görmek eğlenmek dışında da beni dışarı çıkaracak bir durum olmadı, temmuz ayının uzun bir bölümünü de deniz kenarında geçirebildiğimden ( Allahım! Sahiden şanslıyım! ) ancak bu 12 Ağustos günü saat on iki buçuk itibariyle sokaktaydım ve hala pişmanım!

Öncelikle çalışanlara( klimasız ortamda çalışanlara tabii ki, banka memuresi hanım saat ikiye on var itibariyle içi titremiş olacak ki omuzlarına ince bir hırka attı!) sabır diliyorum. Eğer benim gibi, sıcağı, ev kuşu olmak itibariyle savuşturanlar varsa aynen böyle devam etsinler, siparişle halledilemeyecek işlere bulaşmasınlar!

Eğer ben de 'pasaport harcı - cüzdan' bedeli işini henüz babacığımın yanındayken yapmış olsaydım, şu an sıcaktan gözlerim yanmış, vantilatör karşısında iftar yemeği hazırlamıyor olacaktım.

Ama heyhat! Bankaya gittim, bir de üstüne onu, bunu, şunu da alayım bari çıkmışken diyerek kendime iş de çıkardım. Sonuç: Yanıyorum! Üstelik sadece sıcaktan değil, sinirden de.! Yurdum erkeği gölgelere mevzilenmiş! Gözler kısılmış! Dizi dizi dizilmişler! Düşman/ av bekliyorlar! Olay anlaşıldı mı acaba? Sıcak başlarına vurmuş! Hayatın boyunca, yolda yürürken laf yememiş kadın yoktur. Belki bu yüzden artık bu kadar etkilenmiyor olmam gerekmektedir. Yok ama, olmuyor, belki aynı gün, üst üste bu kadar geldiği için, belki Ramazan ayına dini yanından çok daha fazla anlam yüklediğim için.. Nefsi terbiye etmek, durulmak, duru olmak, mertebe yükselmek nerede? Yol boyunca bana, sana, ona, onlarca yüzlerce kadına elini, omzunu değdirmeye çalışan, ' Güzele bakmak sevaptır.' cümlesini ağzında yaya yaya tüküren bu adamlar bir de bütün gün aç kalmaya çalışıyorlar mıdır acaba? Kimsenin ibadeti başka birini bağlamaz ama yine de yakıştıramıyorum işte.

Sıcakla aram iyi değildi, artık iyice çekilirim kabuğuma, geceye doğru hava alma, gündüzü kendime, düşlerime, mutfağa ayırmaya devam..Terlemiş, ağızları ayrılmış ama gözler felfecir insancıklar görmemeliyim bir süre!


 
Toplam blog
: 26
: 593
Kayıt tarihi
: 12.08.10
 
 

Dünyada en çok sevgilimi, kardeşimi, kitapları, filmleri ve gezmeyi severim... Hiç birine henüz d..