Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '07

 
Kategori
Dostluk
 

Ya gerçekten yaşamamışsa nasıl anlasın ki

Ya gerçekten yaşamamışsa nasıl anlasın ki
 

Aşkı yaşayan, sevgiyi hisseden anlar ve dostluğu dosta sarılan, dostluğa kıymet veren anlar. Birini sevmiş olabilirsiniz hatta aşık olabilirsiniz ama bu kişi ona verdiğiniz kıymetin, değerin büyüklüğünü anlayabilir mi acaba eğer büyük bir aşk sevda yaşamamışsa. Ya siz bu aşkı yaşarken bir zaman gelecek ki bu aşk sevda bitecek yada bitirelecek dendiğinde kendinizi hazırlayabilir misiniz o duyguların getirdiği armoniye. Bu armoniyi hepimiz tanırız mı acaba uykusuz gecelerin geçirildiği, yatağın size artık rahat ettirmekten çok rahatsız edici tutumunu, güzel gelen tüm olayların gözünüzde hiçbir değerinin olmayışını, sadece bir ses duymak için beklediğiniz o lezzetli anları, bir kere görmek için verdiğiniz o müthiş çabayı ve bu armoninin en güzel kısmı bakabilmek için gözlerine renginin önemi yokken gözlerinin.

Evet aşk böyle bir duygusal düşünsel armoninin birleşimi değil midir? Peki sevdiğiniz insan aşık olduğunuz insan bu armoniyi hiç tatmadı ise ya da ona bu hiç taddırılmadı ise o zaman nasıl bir durumla karşı karşıya kalırsınız bir düşünün. Hele bu aşk bir de solmaya başlayan bir çiçek gibi zamanı mevsimi tersine çevirmeye başladı ise aman mevsim dönmesin, çiçekler solmasın diye uğraşlarınızı hatırlayın ama bu yıkmaz sizi belki de aşkın sevdanın büyüklüğünü yaşamamışın tutarsız, dengesiz ve umarsız davranışları daha çok üzer sizi. Çünkü o yaşamamıştır böyle büyük bir aşk, sevda.

Son bir gayretle dost olalım dersiniz, arkadaş olalım olumlu geçen bir çok şeyi unutmamak bir dert anında, mutlu bir anda paylaşalım bunları ve karşılıksız yardımlarımız olsun birbirimize. Karşınıza çıkan duvar aşılacak gibi değildir çünkü yeni şeyler için basit olaylar için yada düşünceler hazlar için artık kötü ilan edilmişsinizdir duvarın öte yakasında iki düşman gibi olunmuştur artık. Ama siz bitirememişsinizdir umutlarınızı belki son bir defa gayret edeyim diye düşündüğünüz anda korkarım duvarı üzerinize yıkar ne hissedeceğiniz, ne olacağınız, ne düşüneceğiniz artık önemli değildir karşı düşman ülke tarafından. Ve siz bitmemiş bir işinizi, hatta yaşadığınız anlara bağlı olarak, bağlanmalarınıza bağlı olarak alırsınız bir büyük keşkenizi ve dalarsınız kendi kalbinize, aklınıza ve duygularınıza. Ben nerde hata yaptım, keşke....

Bir arkadaşın tabiri ile ben bir tahta isem bu gelen sevdalar hep bir çivi gibi kaldı üzerimde kendileri gitti ama izleri kaldı ne acıdır ki bunları yaşamış olmak bile bir başkasının tahtasına çivi olarak iz bırakmanın önünde engel olmuyor. Sevelim sevilelim aşkı sevdayı tam bilmeyenlerden uzak duralım ya da uzak duramıyorsak en azından az etkilenelim bağlanmayalım çok fazla verici olmayalım derim ben kendimce, fikoca. Dostluk ve arkadaşlık karşılıksızdır derler ama illa bekleriz bir karşılık o da dostluktur arkadaşlıktır. Zaman gemisi her zaman aşkı, sevdayı, dostluğu, arkadaşlığı kıymet verilecekkaralara götürmek için gelecek bir sandalsa eğer batmasın hiç bir zaman, delik olmasın sandalda dünya insan kaldığı sürece çünkü bu taşıma işlemi hiç bitmeyecek bence, fikoca. Aşksız, dostsuz kalmamanız ve anlaşılır olmanız dileklerimle.

 
Toplam blog
: 31
: 853
Kayıt tarihi
: 29.04.07
 
 

Ülkesinin gençlerine eğitim vermeyi bir fırsat bilip bu yolda üniversitede çalışmalarıma devam eden ..