Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '07

 
Kategori
Ankara
 

Yağmur yağmasın diye ağlayan gözler…

Yağmur yağmasın diye ağlayan gözler…
 

2005 yılı eylül ayındaydık. Öylesine yağmur yağıyor ki, camı tıklatan damlalar, evin içindeki tarif edilemeyecek karanlık ve içeri dolan toprak kokusu… Elinizdeki çayla, hülyalara dalmak için muhteşem bir gün. Tabii sizin için…

Birden telefon geldi. Telefondaki ses öylesine ağlamaklı ki, ne dediğini anlamıyorsunuz. İlk işiniz onu sakinleştirmek daha sonrasında ise derdini dinlemek.

Şimdi uzun bir nefes al, biraz sakinleş sonra anlat bakalım neler oluyor deyip biraz susmasını sağladım.

- Ya görmüyor musun yağmur yağıyor?

- Evet, muhteşem görünüyor değil mi? Ama buna mı ağlıyorsun ne var anlayamadım.

- Sen ne diyorsun? Kesin şaka yapıyorsun. Bugün ben evleniyorum biliyorsun değil mi?

- Tabii ki biliyorum ama o saate kadar durur sanırım yağmur. Üzülmene gerek yok. Hem bak gözlerin şişer çirkin gelin olursun.

- Ya durmazsa yağmur? Zaten dursa bile yerler ıslak olacak. Ya ben neden açık havada düğün istedim…(Ağlamaya devam)

- Dur sen bekle beni hemen hazırlanıp geliyorum.

Ben giderken yağmur azalmıştı. Düğün saatinde ise durmuştu ve düğün ayarlandığı gibi geçmişti…

Arkadaşımla bu konuşmamızın üstünden 2 yıl geçmiş. En mutlu gününün kötü geçeceği düşüncesiyle ağlamaktan şişmiş gözleri eski hâline getirmek için yaptıklarımızı hatırladıkça şimdi hem gülüyor hem de kuraklıkla mücadele eden Türkiye için endişeleniyorum.

Bir Ankaralı olarak su sorununun hepimizin sorunu olduğunu hatırlatıyorum. Unutmayalım ki bugün büyük şehirlerin yaşadığı sıkıntıları, yarın küçük şehirler de yaşayabilir. Duyarsız kalmayın. Su tasarrufu için illa ki sorunun sizlerde de oluşmasını beklemeyin. Ankaralılardan tedbirler;

—Çamaşır makinesinin hortumunu büyük bir kova içine koyun. Dışarı verilmesi sağlanan suyu tuvalette kullanabilirsiniz.

— Duş alırken eskiden olduğu gibi, suyu size yetecek kadar kovaya aldıktan sonra tüketiniz.

— Meyveleri, sebzeleri, bulaşıkları vs. şarıl şarıl akan suyun altında değil, bir kaba konulmuş suyun içinde yıkayalım.

— Bilindiği gibi Ankara’da halı yıkama, arabayı hortumla yıkama, bahçe sulama vs. yasaklandı. Uyanıklık yapıp halıyı banyoda/balkonda yıkama, bahçeyi gece sulama, arabayı gece yıkama gibi eylemlerde bulunmayalım.

— Rezervuara, su dolu 1,5 litrelik pet bir şişe yerleştirin. Böylelikle her kullanımda 1,5 l su tasarrufu yapacaksınız ki bu yılda hayret verici rakama ulaşır.

Bu önlemler yeterli tabii ki olmayacaktır. Bunlar biz Ankaralıların aldığı tedbirlerden sadece en önemlileri. Daha başka basit önlemlerimizde var.

Bir haftada x kilo verdiren diyet yerine, bir haftada en fazla su tasarrufu yaptıran tedbirlerin anlatıldığı duyurulara yer verilmesini istiyoruz. Ya da saçma sapan yarışma/program yerine halkı bilinçlendirmeye yönelik, sorunun ne kadar büyük olduğunun bilincine varabilecekleri yayınların artmasını diliyoruz…

En önemlisi aslında,”aman sadece ben mi bu şekilde kullanıyorum. Herkes böyle kullanıyor suyu” deyip tasarruftan kaçınmaktır…

Lütfen suyu politikaya alet ettirmeyelim. Sorun hepimizin sorunudur…

Her karanlık gecenin sonunda, mutlaka güneş doğacaktır.

Daha güzel Türkiye, daha nice güzel günler görmemiz dileğiyle…

 
Toplam blog
: 31
: 2812
Kayıt tarihi
: 11.06.06
 
 

Bilgisayar Mühendisi arakibul.com site yöneticisi ..