Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '09

 
Kategori
Deneme
 

Yalanlar, yalanlar, yalanlar...

Yalanlar, yalanlar, yalanlar...
 

İnsanoğlunu anlamak zor zanaat. Özellikle bu devride ne doğru ne yalanlarla dolu anlamak zor. Aklına birşeyi koymayı versin, gözüne birşeyi kestirmeye görsün yeterki elde etmek için herşeyi yapıyorlar.

Sanki söyledikleri yalanlar hiç ortaya çıkmayacak, hiç anlaşılmayacak sanıp, bir de kendilerini herşeyin ve herkesin üstünde görmekteler. Tek zeki kendiler ya bizdeki akıl değil, düşünemiyeceğiz, farketmiyeceğiz, anlamayacağız.

Aslında bazen söyledikleri yalanlara inanmak bizim de işimize gelmektedir, hatta kandırılmaya göz yumarız. Özellikle ikili ilişkilerde sevgilinin hiç yalan söylemeyeceğini düşünüp, söylediği yalanları farkettiğimizde de onlara mutlaka bir kılıf uydurmuyor muyuz? Kendi işimize geldiği gibi yorumlamıyor muyuz? Onu kaybetmemek adına, aramız bozulmasın diye nelerine göz yummuyoruz ki? Mesela toplantıdayım, geç çıkacağım veya telefonum kapalı derler, halbuki ya bir ihanet vardır yada gizli saklı bir iş çeviriyorlardır. Hiç ortaya çıkmayacağını düşünürler ama bir gün ansızın bir açık verirler. O zaman sevgilinin de yalanlar söyleyebileceğini öğreniriz, ama kendimizi kandırmaya başlar kılıflar uydururuz. Sevgili yalan söyleyen değildir hiç bir zaman, yanlış anlayan bizizdir. Konduramayız bize de yalan söyleyebileceğini.

İş hayatı daha bir çetrefillidir. Bu sefer kimin doğru söylediğini, kimin açık oynadığını anlamak daha da imkansızdır. Şirket yetkilisi kişi, şirket kaynaklarını kendi çıkarları için kullanır, bunu görür ve bilirsin, ama huzur bozulmasın, işini kaybetmemek adına susarsın. Allah ın adaletine güvenirsin, elbet birgün ortaya çıkacaktır yaptıkları dersin, sana bulaşmaması için uzak durursun. Ama nedense hep onlar kazanır, sen hep ezilen kaybeden olursun. Karmaşık oldu sanırım biraz.

Türlü türlü yalanlar var. Yalanın iyisi olmaz lakin günümüde doğruyu söyleyeni dokuz değil doksandokuz köydende kovuyorlar. Velhasıl doğruları duymanın canımızı yakacağını bildiğimizden, yalanlar ruhumuzu kirletsede nedense yalanları duymak hoşumuza gitmektedir.

Yalansız bir dünya düşünmek ise fazla ütopik sanırım.

 
Toplam blog
: 26
: 846
Kayıt tarihi
: 19.10.08
 
 

77 yılında Adana' da doğdum. Üniversite, lise, ortaokul ve ilkokulu Adana' da okudum. Şimdi de Adana..