Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yalnızlığınızdan prim yapanlar var!

Yalnızlığınızdan prim yapanlar var!
 

Kaynak:İnternet


Biraz insanların yalnızlıklarından dem vurmak istiyorum; çocuğun anne ve babasına sorduğu “Ben nasıl dünyaya geldim?” sorusuna verilen cevaplardaki gibi çocuğun tatminsizliğinden kaynaklanan güven yıkılması tarzı yalnızlıklardan, anne ve baba dışında güvenilir bir karşı cins tarafından saç okşanması, güzel sözler beklenmesine kadar…

Hatta, anne ve babası tarafından sevilmeyi bekleyip de, karşılık göremeyen çocukların yalnızlıklarına kadar!

Ne bileyim, herkes yalnız hissediyor gibi kendini…

Sanal dünyalarda avutmak istiyor çoğu insan yüreğini… Mesela oyun oynuyor, zamanını hiç değilse keyifli bir şeyler ile geçirmeyi tercih etmek yalnızlığın göstergesi değilse, nedir?

Tv dizilerine kilitleniyor insanlar; yapacak, paylaşacak daha hoş şeyleri olmadığından…

Bir nevi yalnızlıklarından…

Hatta, aslında yalnızlıklarından kaçma çarelerinden biridir de diyebiliriz; hatta, görmemezlikten gelme araçlarından biridir dahi desek pek yerindedir!

Yoksa; eşi, çocuğu ile paylaşacağı keyifli anlar olduğunda ne gerek vardır ki tv ekranlarına sabitlenip kalmakta?

******

Yalnızlık pek fena bir durumdur, yaşamayan bilmez!

Her türlü sınırlarınızı öyle bir zorlar ki; en bet tercihlere “evet” diyebilir bir insan… “Hadi gel!” diyen her insana inanabilir, her yardım eli uzatana kanabilir!

******

Böyle beter bir durumdur yani!

******

Hani, anne-baba sevgisi görmeyen kızların ilk saçına dokunan erkeklere kanmasından tutun, evlilik programlarında eş arayıp da, dolandırılanlara kadar…

Tek gerekçeleri var: Yalnızlık!

******

Yalnız olan insanlar; yani sevenlerinin, anlaşıldığı kişilerin, her ne yaparsa yapsın destekleyecekleri kişilerin olmadığına inanan insanlar, ne yazık ki ya her uzanan eli tutuyor, ya her uzanan ele nefret ve korkuyla bakıyor!

******

Ortası pek olmadığına göre, bu gerçek siyasal amaçlar için de kullanılıyor, maalesef!

Yalnız bırakılıp, o kaygı ve korku yaşatılıp da, “Bizi seç!” sinyalleri veriliyor beyinlere…

Yalnız kalırsan kurtlar yer seni!

******

Adını ille de vermek gerekmiyor, insan haklarının korunduğu bir ülkede tecavüze uğramış bir genç kıza ailesi kol kanat gererek hak aramaya birlikte gidiyor, annenin be babanın bir eli mağdur kızlarının omuzlarında…

Bir başka ülkede tecavüze uğrayan kız kendi babasının kararı ile öldürülüyor!

Adı: Namus!

******

Yalnız bırakılan kızlara bundan daha dokunaklı bir örnek olur mu?

******

Tabular, töreler… Günahlar, şeytanlar ile bedenine bu kadar yabancılaştırılan, bedeninden utandırılan, doğal insani his ve dürtülerinden dolayı bu kadar suçlanan toplumlarda bireylerin kendilerini yalnız hissetmeleri kaçınılmaz!

Kendini yalnız hisseden her birey, uzanan anlayışlı bir ele he der!

Uzanan el ne ister, bilinmez!

******

Hah, işte böyle de bir gerçeğimiz var; “Çocuklarınızı bize emanet edin, okutalım, iş güç sahibi yapalım!” diyenlerin o çocukları ne şekilde eğittiklerini anne ve babaları sorgulamasa dahi takip eden birileri var; on üç yaşında evlendirilmeye çalışılan kızların, keçilere tecavüz eden erkeklerin peşinde dolanıp da, toplumsal çözüm arayanlar var!

Onlar da çoğu kere yalnızlar!

******

Yalnızlık her şeyi yaptırabilir insana; en olmadık kişi ile yatağa girebilir, en olmadık kararlara varabilirsiniz saçınızı okşayan elin sahibinin yönlendirdiğince…

******

Bunu bilip de, insanları iyice yalnızlaştırmaya çalışanlar da var!

Mesela, korku pek bir bireyseldir!

Kimseye güvenmemek ise korkunun en büyük temelidir!...

Herkes korkup da, kimse kimseye güvenmezse varılacak tek yer yalnızlıktır!

Yalnız insanlar da pek kolay aldanacaktır!

Hah işte! O noktada el uzatmak için bekleyenler; işte bu sonucu beklemektedirler!

******

Neden toplumlar ayrıştırılır, neden korku salınır diye sormayacağım; o kadar belli, o kadar aşikar ki!

Korkudan ödün kopsun şekerim!

Öyle zavallı hisset kendini!

Öyle yalnız…

Ergenekon’du, Balyoz’du… Yazarlar, çizerler… Binbaşılar, kuvvet komutanları… Pıt diye içeriye alınıyor, pat diye bir yasa çıkıyor!

Bir şey diyemezsin, yüzde 47’nin içinde değilsin!

******

Yalnız kadınları işini bilen erkekler kovalar; yalnızlaştırılan kişileri, peki, kim kovalar?

Hah! Soru pek basit!

Kim yalnızlaştırıyorsa, tabii ki o kovalar!

Kimi oy makarnadan, kömürden gelir; kimi oy korkanlardan!

Şey… Yani, insan insana düşman edilmese kim kendini bu kadar yalnız hissederdi ki?

Mahalle baskıları ve etnik ayrımlar yalnızlığa kurulan tuzaklar!

Ahh… Yalnız insanlar en çok beklenti içinde olan ve uzanan her ele sarılanlar…

Bilerek yalnız bırakılıyorsunuz; her uzanan eli, ne olur, tutmayınız!

 

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..