Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '10

 
Kategori
Dostluk
 

Yalnızlık sırça köşkümüz mü, hazinemiz mi?

Yalnızlık sırça köşkümüz mü, hazinemiz mi?
 

Bir başlıyor yaşamın ilk döneminde kendinizi ve kendinizden olanı dağıtma işlemi, yıllarca sürüyor... Bilerek değil yapılan bu işlem… Fakat severek olduğu kesin.. Hatta kendinizi kendinize, başkalarına ispat deyin, sevdirmek deyin… Ne derseniz deyin fark etmez... Kendinizi her kese dağıtıyorsunuz işte... Gönlünüzü dağıtıyorsunuz, sevginizi dağıtıyorsunuz, kalbinizi dağıtıyorsunuz, arkadaşlığınızı, dostluğunuzu, iyiliğinizi dağıtıyorsunuz... Güzel olan şeylerinizi dağıtıyorsunuz… Dağıtılanları severek topluyorsunuz… Hazineleriniz onlar oluyor… Çelişki değil bu, dağıttıklarınız ve topladıklarınız sizin hazineleriniz oluyor…

Kime mi dağıtıyorsunuz? Benim bildiğim bir sınırlama olmuyor başlarda... Değer gördüğünüz herkes nasibini alıyor bu dağıtımdan... Sonraları sayı azalıyor galiba... Hatta cimrileşiyor insan... Peki dağıtma isteği azalıyor mu? Evet azalıyor… İşin garibi yaşam zenginleştikçe dağıtma işi azalır hale geliyor... Cimrilikte başa bela... İnsanın değer verdikleri azalıyor... Zenginleştikçe cimrileşiyorsunuz… Ters orantının buradaki adı yalnızlık... Çok komik yalnızlık bu... Adı yaşlanmak, çenesi düşmek dışarıdan bakılınca... Olgunlaşmak, büyümek, kendine yetmek diyende olur...

Zaman zaman dağıttıklarınızı toplamak istersiniz... Dağıttığınız sevgileri, arkadaşlıkları, dostlukları, aşkları , güzellikleri, düşünceleri dağıttığınız kişilerde arasınız... Ne kadar çok insana ne kadar çok şey dağıttığınızı görünce kendinizden korkarsınız... Bir zamanlar ne kadar zengin olduğunuzu görünce bu günkü haline acırsınız... Bir şeyi daha iyi anlarsınız; dağıtmak insanı fakirleştiren bir şey değil, zenginleştiren bir şey... Öyle palavradan değil bu laf... Hani çevrene toplanan üç beş zibidiyi, çıkar ilişkileri ile kendine bağlamaktan bahsetmiyorum… İnsanlara dağıtılan şeylerin en güzeli için uğraş veren, onların da dağıttıklarını değerle koruyan yüce gönüllülükten bahsediyorum…

İşte bu gün dağıtamadığımız zenginliğin bizi boğması bundan... Kendimizi eskilerde aramamız bundan... Kendimizi eski dostların gözlerinde aramamız bundan... İnsan kendini başkalarının yüzünde, gözünde arar mı? Arıyor işte bu apaçık ortada... Kendine olan güvenin
sarsılması, kendini başkalarında aramak... Bir zamanlar dağıttıklarında aramak... Yalnızlık bu galiba, hem de insanla mezara gidecek yalnızlık… Yalnızlık işte o eski dağıttıklarımızı aramak… Hangi dağda bir parçamız, hangi çalıda üstümüz başımız, hangi denizde çıplaklığımız, hangi gökyüzü altında şiirsellerimiz? İşte onları aramak yalnızlık… Bizdendi o dağıttıklarımız çünkü…

Hatta topladıklarımızı unutamamak… Özdendi topladıklarımız çünkü…

Bakmayın siz yalnızlık sırça köşkümüz, zenginliğimiz diyenlere; Bu sözler şu an yaşadıklarımıza okkalı bir küfürdür hepsi bu…

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..