Yalova depremi neden olmuş? Haydi bilin bakalım

Deprem neden olur , bunu bimeyecek ne var diyorsunuz şimdi duyuyorum.

Depremler, yerkabuğundaki fay adı verilen kırıklarda meydana gelir. Faylar, kayanın kırılgan özelliğe sahip olmasından dolayı yüksek basınç (gerilme, sıkışma veya bükülme) altında kırılmasıyla oluşur. .(KAYNAK:

DEPREMLER VE YANARDAĞLAR, Fiona Watt
Tübitak Gençlik Kitapları)

Evet bu bilgiyi de internetten aşırıp size aktardıktan sonra Kandilli Rasathanesinden verilen bilgiiyi aktarıyorum.

Meydana gelen deprem Tali bir fay hattının kırılmasından kaynaklanmıştır.

Hayır efendim siz ve onlar yanlış biliyorsunuz. Aşağıda açıklaması var, buyurun okuyun.

Bir üniversitedeki hocamız açıklamışlar:

---Utanmasalar deprem kendiliğinden oluştu diyecekler. Allah’ı inkâr etmek için denemedikleri yol kalmadı. Allah ıslah eylesin.*****

---Ramazan ayında oruç tutma, namaz kılma, Allah’ı inkâr et sonra deprem oldu çok korktum diye tweetler at. Ders alın ders!*****

Aman haaa, SAHAFÇA ne yapmışsınız siz de mi  böyle  düşünüyorsunuz  demeyesiniz sakın. Vallahi çok darılırım, çünkü beni şimdiye kadar anlamamışsınız diye çok üzülürüm.

Evet bunları yazana, yazdığının yanına beş yıldızlı PEKİYİ verdim gördüğünüz üzre.

Bunları

Eyüp Çavuşoğlu. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Mezunu | Ak Parti Pendik İlçe Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi  (aynı zamanda üniversitede hoca)yumurtlamışlar, pardon söylemişler efendim.

Çok bilimsel bir açıklama alkışşşş….

Dünyada herkes namaz kilar oruç tutarsa, ne deprem olur,ne sel gelir ne kuraklık olur, hiç bir tabii afet olmaz diyor adam.

*Ben korkmadım mesela, eğer böyle başka bir ders daha varsa ben almayayım.

Kur’anı Kerim yol gösterendir, yaşam üzerine her türlü bilgi olduğu gibi elbette depremle ilgili ayetler de vardır ancak depremin sebebini getirip sığ bir açıklamaya dayandırmak akıllara zarar bir durum.

Bugünlerde ELİMİZİ SALLASAK bir ulemaya çarpıyoruz  yahu!  İşin ilginci beyinleri hep aynı konuya resetlenmiş durumda.

*Hani Gölcük depreminde bu şahıs gibi bazıları askerler içki içip eğlendiler o yüzden bu felaket başımıza geldi diye buyurmuşlardı ya.

Bu da diğerlerinin başka bir versiyonu işte; akıl depremine tutulmuş bir ademoğlu. Acaba bir salla(n)sam ucundan bana da bir akıl kırıntısı değer mi demiş herhal!

 (ya da başka bir şey, anladınız siz onu)

******

Âşık Dertli demiş ki;

“Telli sazdır bunun adı / Ne âyan dinler, ne kadı… Venedik’ten gelir teli / Ardıç ağacından kolu / Be Allah’ın sersem kulu / Şeytan bunun neresinde? / İçinde mi, dışında mı / Burgusunun başında mı / Göğsünün nakışında mı / Şeytan bunun neresinde?”

***Âşık Dertli’ ye kesinlikle katılıyorum: be Allah’ın sersem kulu mantık bunun neresinde???

Şimdiii biraz bilgilenelim efendim.

Âşık Dertli, Şahnalar Köyünde doğup büyümüş varlıklı bir ailenin çocuğudur. Ne yazık ki; babası ile Çağa Âyanı(bir nevi kaymakam), Halil Ağa ile arasında bir anlaşmazlık vardır. Dertli (İbrahim)'nin babasının ölümünü fırsat bilen Halil Ağa, İbrahim'in elinden tarlası tabanı, malı mülkü, geçim sağlayacak nesi varsa hepsini alır ve ser sefil ortada bırakır. (Netten alıntı)

Dertli'nin bu taşlamayı yazmasının esas gayesi kendisini sefil bırakan ÂYAN'a olan hıncı ve kendini aşağılayıp, kovan KADI'ya olan öfkesidir. Dertli bu taşlamada kendine haksızlık etmiş olan bu iki devletliyi hedef almıştır.

İlginizi çekerim, bütün kadılar ve âyanlar değil sadece iki kişi

(Aynı zamanda şiirde, saz çalmaya karşı olanların eleştirisi yapılıyor.)

******

Eski zamanda söylenen sözlerden biri “bir şeyi kırk kere söyleme olur”. Evet bir bakıma doğru ama şu açıdan bakarsak: zihinlerine devamlı pompalanla doluyor ve inanıyorlar. Yani burada bir eylem gerçekleşmiş oluyor.

Minumum iki sözle maksimumluk kazanmaya çabalayanlar illâki geri adım atıyorlar. Tecrübeyle sabittir sözünü uygulayalım.

Ve Son iki güzel söz ile bitirelim.

En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.

Mustafa Kemal Atatürk

***

Hiç bir şey, eyleme geçen cahillik kadar korkunç olamaz.

Konfüçyüs

***

Hâdiye Kaptan