Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '08

 
Kategori
Siyaset
 

Yapabileceğinizin en iyisi bu mu?

Yapabileceğinizin en iyisi bu mu?
 

Bir internet sitesinde Tayyip Erdoğan'a yakışıksız sözlerle hakaret eden bir grup gördüm. Gruba üye olarak şu satırları yazdım. Grubun ve internet sitesinin ismini vermeden yazıyı sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Cinsellik ya da küfür içeren yazılardan daha iyi yapabileceğiniz bir şeyler yok mu? Grubu gördüm ve üzülerek bu satırları yazmaya karar verdim.

Az önce kızım aradı, 10 Kasım etkinliklerinden Atatürk ile ilgili katıldığı bir seminerden o kadar çok etkilenmiş ki ağlamaklıydı. Telefonda "Babacığım, biz Atatürk'ü hala tanımıyoruz. Onun yaptıklarından sonra bizim hiç bir şey yapmadığımızı anlıyorum." diyordu. "Atatürk'ü daha çok tanımak ve onunla ilgili bir şey söylendiğinde doğrusuyla cevap vermek istiyorum. En kısa sürede Mustafa" filmine gideceğim. Sonra da okula Can Dündar gelecek, onun konferansına da katılacağım." diye devam ediyordu.

Konuşmamız 10 dk. kadar sürdü ve ona söylediklerimi burada da özetle anlatmak istiyorum. Öncelikle Atatürk bir lider ve dahiydi, onun yaptıllarının değil onda birini, yüze birini bile yapan dünya çapında büyük bir lider olur. Onu anlamak demek onun gibi yapmak değildir, şartlar gerektirdiğinde yapabileceğinizin en iyisini yapmak demektir.

AKParti'ye ben de sıcak bakmıyorum ama eğer bir şeyler yapmazsak onları karalamaya, küfretmeye, aşağılık insanlar olarak görmeye hakkımız yok. Demokratız diyenlerin demokrasi tanımına bir kez daha bakmasında fayda var. Kabul edelim veya etmeyelim halkın yarısının oyunu almış bir partiden söz ediyoruz. Diğer partilerin ve aydınların düştüğü hataya düşmeyin. AKParti'nin bu hale gelmesindeki en büyük hata aydınlara aittir. Bu nedenle sizlerin aydınlardan daha çok aydın olmaya ihtiyacınız var.

AKParti'nin başarısını öncelikle alkışlayarak işe başlamak, içimize sindirmek gerekir. Sonra da onların başarısının sırlarını inceleyin. Ardından yapacaklarınızın en iyisini yaparak onları siyaset sahnesinden silmek için gereken her şeyi yapın.

Küfür aciz insanların sözleridir, bu şekilde yaparak onların ekmeğine yağ sürüyorsunuz. Silkinin, kendinize gelin ve "Atatürk'ün Çocukları" iseniz ona layık olan şekilde davranın. Tepkilerinizi demokratik yollardan gösterin.

Kabul edelim veya etmeyelim, AKParti kurucuları ve yandaşları da diğer partiler gibi vatan aşkı ve hizmet aşkı ile yola çıktılar. Üstelik bu yola yeni çıkmadılar, plan ve programla, yavaş ve emin adımlarla çıktılar. Eğer "BEN DAHA ÇOK VATANIMI SEVİYORUM" diyorsanız bunu yaparak gösterin. En azından onlar kadar cesur ve kararlı olmak zorundasınız.

Futbolda söz sahibi olmak istiyorsanız sahaya inin. Seyirciye 12. Adam derseler de oyunda olmadıkça sadece bağırır çağırısınız. Oyunda olmak için bol bol antrenman yapacaksınız, benzer pozisyonda bir gol atabilmek için binlerce kez aynı pozisyonda gol atacaksınız. Yine binlerce kez diğer pozisyonları deneyeceksiniz. Kar demeden kış demeden sıcak demeden yağmur demeden çamur demeden çalışacaksınız. Eğer bütün bunları becerebilirseniz sahaya inip önce takımda, sonra ilk onbirde yer alacaksınız. Sonrasında sahada oynayanları takdir edecek, onları da kendiniz gibi göreceksiniz.

Çevrenizdeki arkadaşların yarısının AKP li olduğunu bir düşünün. Ya onlara da aynı hakaretleri yapıp ülkeyi bir çıkmaza götüreceksiniz, ya da onların hatalarını gösterip doğru yola getireceksiniz. Eğer bu da olmuyorsa yola tek başınza devam edeceksiniz. Eğer yorulurum, yapamam, olmaz derseniz benim söyleyecek bir sözüm yok. Ancak Atatürk Gençliğe hitabesinde son söz olarak şöyle diyordu; "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."

Hepinize sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.
 
Toplam blog
: 64
: 968
Kayıt tarihi
: 28.10.07
 
 

Mülkiye İşletme mezunuyum ve aynı zamanda Sakarya Üniversitesi Maliye Bömlümünde doktora öğrencis..