Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '06

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Yapı Kredi'ye yakışmıyor

Yapı Kredi'ye yakışmıyor
 

Bir süre önce, başvurum olmadığı halde diğer kullandığım kredi kartıma istinaden ilave bir "world kart" daha gönderildi adresime. İçinde yeni bir kart olduğunu bilmediğim için, boş bulunup kurye firmasına imzayı attım ve teslim aldım zarfı. Diğer kartımla ilgili bir gönderi olduğunu düşündüm. Zarfı açtığımda, adıma düzenlenmiş farklı hesap numarası ile yeni bir kredi kartı olduğunu gördüm.

Aynı gün içerisinde müşteri hizmetleri telefonlarından, karşıma çıkan görevliye durumu anlatıp, hiç kullanmadan, kredi kartını iptal etmelerini istediğimi söyledim. Görevli, öncelikle kartı kullanmam hususunda beni ikna etmeye çalıştı. Aktif olarak kullandığım, içinde Yapı Kredi kartımın da olduğu tam dört adet farklı kredi kartına sahip olduğumu, ihtiyaçlarımı fazlasıyla karşıladığımı ve kesinlikle yeni bir karta ihtiyacım olmadığını, medeni ve kibar bir dille anlattım, sanki bunları anlatmaya dahi bir zorunluluğum varmış gibi.

Beni ikna edemeyeceğini anlayan müşteri hizmetleri görevlisi o halde şubeye gidip kartımı iptal ettirebileceğimi söyledi. Ben de: "ben, sizin şubenize gelip kart başvurusu yapmadım ki bu kadar yoğun iş tempomun içerisinde ayağınıza gelip kart iptal ettirmeye çalışayım?" dedim.

Her zamanki klasik cevaptı, ardından gelen, muhatabımdan: "Efendim, üzgünüm, prosedür böyle."

Yani kart gönderirken bırakın şubeden, başka herhangi bir yolla dahi başvuruma ihtiyaç hissetmeyen banka; kart iptal ettirmem için şubeye gelmemi prosedürel bir zorunluluk olarak görüyor.

"Peki" dedim.

Tabi ki o yoğun tempo, hayat telaşı ve profesyonel yoğunluk hengamesi içerisinde şubeye gidemedim, aklımın ucuna dahi gelmedi, sonraki zamanlarda. Hedefe ulaşıldı yani.

Bugün bir zarf aldım. Aldığım gün, çekmeceme attığım ve elimi dahi sürmediğim, -hatta poşetinin bile içinden çıkartmamışım- Yapı Kredi World Kart'ım için benden, 13 Kasım tarihine kadar ödenmesi gereken, 25 YTL'lik "Üyelik Ücreti" adında para talep ediliyor. Bu arada, yukarıda Allah var, haklarını yemeyeyim, 50 kuruş da World Puan vermişler. Ne yaptıysam artık onlar için?

Maalesef, ülkemizdeki bazı bankalar, bu tip küçük hesapların peşine düşebiliyorlar. Tabi küçük dediysem bizim yüreğimiz zengin olduğu için küçük. Yoksa onlar için hem alt alta koyup yekün teşkil ettirdiğinizde hiç de küçük değil, hem de parasal küçüklük-büyüklük anlayışlarımız ve referanslarımız farklı olduğu için büyük.

Yılbaşında da, sanıyorum "Kart Kirası" adı altında bir ödeme istenir. Ödeme yerine başka bir söz kullanacağım da dilim varmıyor. Buradan; tabi sesimi duyarlarsa, bugüne dek hep takdirle andığım, özellikle de Koç şemsiyesi altına girdikten sonra çok daha olumlu gözlüklerle görmeye çalıştığım, sevgili bankam, Yapı Kredi'ye, bu olayı hiç yakıştıramadığımı söylemek istiyorum. Bu sayfalardan, kendilerini es'efle kınıyorum. O Yapı Kredi'dir ki "Yapı Kredi Yayınları" ile bu toplumun kültür iklimine inanılmaz katkılar yapmıştır ve yapmaktadır. İstanbul'a her gidişimde, Beyoğlu'ndaki yerlerini gezmeden gelirsem, kendimi çok eksik hissederim. Sadece bu yönüyle dahi, bende yeri çok farklıdır.

Ve çok iyi biliyorum ki bu tarz "söğüşlenme"leri yaşayan o kadar çok insanımız var ki büyüklüklerinden midir, tepkisizliklerinden midir bilinmez sesleri çıkmıyor.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..