Yaşama sevinci (testi) ve keyfin ayakları

Arzulamak, heyecanlanmak, tad almak ve doyuma ulaşmak; işte yaşam sevincinin özeti.

Yaşama sevincinin temelini oluşturan faktörün arzu duygusu olduğunu hissediyorum; arzulamak istem duygusu eylemin dürtüsünü oluşturduğundan aktif yaşamın en somut hali bir şey yapmak ise öncelikle arzunun uyanması dürtmesi gerekmez mi? ancak arzunun doğuşunun temelini insanın kendisi bile tanımlayamamaktadır. Neyi neden arzuladığını bilen var mıdır? bence mümkün değildir.

Arzulamanın sonuca eyleme dönüşme halinin en somut izinde heyecanlanma duygusudur; insan niye heyecanlanır; heyecan insan kimyasını nasıl etkiler ki; korku ile keyif arası bir his oluşur.

Tad almak; görsel, işitsel, damaksal ve erotik pozitif izlerin ortak ifadesi olan tad almak insanın var oluşunun en pozitif olayı iken; tad duygusunun nasıl oluşup geliştiğini bilen var mı?

Ve doyuma ulaşmak; bir görüntüye doymak, bir sese doymak, bir tada doymak ve doyumun en somut hali orgazma ulaşmak ve bir süre geçtikten sonra tekrar istemek.

İnsan bünyesinde var olan hislerin oluşmunu ve sonuçlarını tam yönelendiremiyor ve yönetemiyorsa; yaşama sevincinin temelini kendisinin oluşturduğunu söylemek mümkün mü?

Benim bu yazıyı negatif yaklaşım yerine pozitif yaklaşımla oluşturma nedenimi tanımlayamadığım gibi; insanlarında yaşama sevinçlerini tanımlaması mümkün mü?

ANCAK; insanın yaşadığı yaşam süreci etkisiyle kendini sadece bir törpüleyebileceğini ama yaşam mantığını kökten değiştiremeyeceğini düşünüyorum. Çünkü var oluşu kendi insiyatifinde değil ki...

İnsan; keyifli, neşeli ve doygun olmak ister.

Her insan için doygun olmak detayda tanımda farklılıklar içerse de keyifli bir insanın relax hali tanımlanmak istense; sağlık, ekonomi, deşarj (hobi, sosyal, cinsiyet) başlıklarında problemi olmayan, kendini iyi hissedenler keyifli ve doygundur denebilir.

Yaşama sevinci testi

Sağlık, ekonomi, deşarj (hobi, sosyal, cinsiyet) başlıklarını azaltan ve çoğaltanlar olabilir ama bu üç ana toplam beş başlığın 'yaşama sevincinin' en önemli başlıkları veya 'keyfin ayakları' hatta bireyin denge ayakları olduğunu gözlüyorum.

Bu ana üç (toplam) beş başlıkta doygunluğu yakalamak biraz da yetinmeye bağlı gibi, çünkü; insan sürekli yakaladığından fazlasını isteyen yapıdaysa dahanın da sonu olmadığından doygunluğu da yakalamak mümkün olabilir mi?

Doygunluğun yetinmeye bağlı olduğunu, dahanın da keyifsizliğin nedeni olduğunu ifade edersek sanırım yanlış olmaz.

Farklı bir ifadeyle; ortalama düzeyi yakalamanın yetinmenin, dahanın da doyumsuzluğun temeli olduğunu söyleyebiliriz.

O zaman kişi temelde kendine bu beş başlıkta; yeter mi? Daha mı? diye sorarak 10 üzerinden puanlayıp toplamını beşe bölerse yaşama dair ortalama doygunluk 'yaşama sevinci' puanını da belirlemesi mümkündür.

Okuyanlara yüksek puanlı doygun keyifli ve gönül hoşluğunun hakim olduğu yaşamlar dileğiyle...

Kadri KANPAK

12.08.2009 - ÜSKÜDAR