Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '14

 
Kategori
Öykü
 

Yaşama veda mı ediyorum ? (Bölüm 4)

Yaşama veda mı ediyorum ? (Bölüm 4)
 

Doktor sakindi, Ülser türü bir sorundan kuşkulandığını ve biyopsi için parça aldığını söylüyordu. Sanki pek inandırıcı gibi gelmedi konuşması Sema'ya. Sema, sağlık konularında gerek Üniversite eğitimi, gerek şahsi ilgisi sebebiyle bilgi sahibiydi. 'Endoskopide niye biyopsi için parça aldınız' sorusunu doktor 'Her zaman ki uygulamamız .'Diye geçiştirdi.

İlaç vermeyi de 5 gün sonra alınacak biyopsi sonucuna bırakan doktor, teyze kızının nasıl bir gıda rejimi uygulasın sorusuna da 'Diyet uygulamasın, yiyebildiğini yesin.'Cevabını verdi.

Bütün bu sonuçlar Sema'nın kafasını iyice karıştırmıştı. O basit bir mide rahatsızlığı diye gitmişti. Doktordan çıktıklarında teyze kızına yeminler verdirerek konu ile ilgili başka bilgisi olup olmadığını sordu. Teyze kızı ülser teşhisinde şiddetle direniyordu. Bir ara Sema da inandı Ülser olduğuna. Zaten inanmak istiyordu buna. 'Ülsersem çok sıkı diyet yaparım, ilaçlarımı alırım, iyileşirim.'diye kendi kendini avuttu. Hem teyze kızı ona yalan mı söyleyecekti. Kendisinden 12 yaş büyük olan teyze kızına çocukluğundan bu yana çok güvenirdi. O anda aklına çocukken ondan ne kadar çekindiği geldi. Kendisi küçük bir kızken liseye giden, bu çok ciddi, prensip sahibi genç kızdan ürkerdi. Onu çok severdi ama onu kızdıracak bir olay yapacağım diye de ödü patlardı. Bu çekinme duygusu sonraları ikisi de büyüyünce yerini güzel ve güvenli bir arkadaşlığa bırakmıştı.

Beraber klinikten çıktılar. Eve kadar otomobilde teyze kızı her zamankinden daha neşeli ve fazla konuşkandı. Sanki bir şeyler biliyor da Sema'ya hissettirmemek için bir maske takmış gibi davranıyordu. Eve geldiklerinde kapıda vedalaştılar. Sema özellikle teyze kızını eve çağırmamıştı. Amacı bir an önce yukarı çıkıp sağlık ansiklopedilerinden hastalığı ile ilgili belirti ve bilgileri okumaktı.

Yukarı çıktığında ağabeyini epey huysuz gördü. Sanki zavallı hasta adam onun sağlık sorununu anlamış gibi tedirgindi. Onu teskin etmek görevi gene Sema'ya düşmüştü. Biyopsi sonucu alınana kadar ki 5 günlük süre nasıl geçecekti.

Bir yandan hastalığın verdiği halsizlik, bir yandan sonucun ne olacağı endişesi onu çok yormuştu. Kardeşine bir parça bir şeyler hazırladı zorlukla ve kendisi bir şey yemeden yattı. Zaten istese de yiyemiyordu. Sanki midesi kilitlenmişti

Çok zor geçen bir gecenin sabahı erkenden teyze kızı geldi. Ona evde hazırladığı çorba, muhallebi gibi hafif yiyecekleri getirmişti. Binbir zorlukla bir parça bir şeyler yemeye çalıştı. Yemesi  gerektiğini, aksi taktirde daha da kuvvetten düşeceğini biliyordu.

Bu arada bir zamanlar zayıflamak için diyet yaptığı, tüm yediklerini not aldığı aklına geldi. Yakın zamana kadar her hanım gibi o da kilosu ile uğraşıp duruyordu. 'Bu hastalıktan kurtulayım, bir daha hiç zayıflama diyeti yapmayacağım.' diye kendi kendine söz verdi. Ama biliyordu ki iyileşince bu sözü unutacak ve gene diyete başlayacaktı.

Sema, evdeki bütün sağlık ansiklopedilerini araştırdı. Hastalığının kötü bir şey olması korkusu sarmıştı onu. Ya kötü bir derdim varsa, ameliyat derse doktor, kardeşimi kime bırakırım, nasıl kalkarım bu hastalık probleminin altından diye içi içini yiyordu. Hastalığının basit bir ülser olması ve bir kaç hap ile geçmesi için dua ediyordu sürekli.

Geceleri uyuyamıyordu, ağrısı daha da artmıştı. Gün geçtikçe iyice bir şey yiyemez olmuştu. Üstelik bu kadar iştahsızlığa bir gram bile kilo vermemişti. Tartı da hala eski kilosunda olduğunu görmek onu biraz sakinleştiriyordu. 'Kötü bir hastalığım olsa, zayıflarım. Kilo vermediğime göre kanser falan değilim.'Diye kendi kendini avutuyordu.

Kafası bu düşünceler, endişeler ile öylesine dolu idiydi ki ona hiç bir şey zevk vermez olmuştu. Bir zamanlar zevkle izlediği dizileri artık izleyemiyor, gazete bile okuyamıyordu.'Herşeyin başı sağlık, o olmazsa yaşamın değeri kalmıyor .'diye söylüyordu arasıra.

Sema hastalıktan, onun getireceği sonuçlardan ve bu sonuçların onun sorumluluklarına yapacağı etkilerden çok korkuyordu.

Sema'nın öyküsüne bir sonraki yazımda devam edeceğim.

 

  

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..