Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '09

 
Kategori
Deneme
 

Yaşamak tutsaklıktır

Yaşamak tutsaklıktır
 

Duvarlaşmışken,duvarları aşmak mümkünmü?


Doğdum. Düştüm hayata. Ciğerlerim öyle bir baskıdaydı ki, bağırdım bağırdım, acıdan kıvrandım da kimse bir şey yapmadı. Acıktım. Süt kokulu bir kadının kollarında uykuya daldım. Uyanmak istemedim.
Uyandım. Yürüdüm; koşmak istedim tuttular. Bir şeyler söylemek istedim. Onların sözcükleri döküldü dilimden.İ lk küfürü ettiğimde dilim özgürdü.. Bu sokağın dışına çıkma dediğinde süt kokulu kadın; bisiklete atlayıp arka sokaklarda dolaşıp dolaşıp dizlerim yara bere içinde eve döndüğümde özgürdüm.

Yirmibeş çocuğun aynı odada olduğu bir yerdeyim; sınıfmış burası öğrendim. Elleri nasırlı adam elimden tutup getirdi. Ellerinin sertliğini ve sıcaklığını o gün duydum. Bırakmak istemedim. Bıraktı…
Ağzında yapmacık bir gülümseme ve gözlerinde sert bakışlarla bir kadın girdi sınıfa. Yapılmayacakları sıraladı ''parmak kaldırmadan konuşulmayacak, yanındaki arkadasın rahatsız edilmeyecek, sınıfta koşulmayacak, saçlar taranacak-örülecek, tırnaklar kesilecek mendil üstünde kontrol edilecek.'' İlk tahtaya kalkıp soruyu bilemediğimde gözlerim yerde sırama oturduğumda altıma işedim. Gazozumu da döktüm sıranın altına ama bütün çocuklar anladı, hatta bazıları bıyıkları olmadığı halde bıyık altından güldü. İlk teneffüste parktaydım; akşama kadar altım ıslak ama özgürdüm …

Benden biraz büyük olan saç örgülü kız, bir kitapta heceleri ayırıp, birlikte söylememi istiyor. Söylüyorum. İlk cümleyi okuduğumda çantasından bir kitap çıkartıyor, artık okuyabilirsin diyor. Okumak bir acaip özgürlük, her masal kitabında baş kahraman ben…. Hatta bir seferinde Kaf dağının ardında ki prenses bile olup, yakışıklı prensimi günlerce bekledim. Özgürdüm sadece kitaplarda.

Gözleri ışıl ışıl bir genç, aynı ışıltıyla bana bakıyor. Aklımdan çıkaramıyorum gözlerini. Yerde, gökyüzünde, sokakta, duvarda, aynada, yemekte, kitapta, defterde hep onun gözleri var. Bir ıslık çalsa takılıp peşine gidivereceğim sanki.. Ama abi, abla, anne, baba, konu komşu öğrendiğim genel ahlak yasaları izin verir mi bir ıslığın peşine takılıp gitmeyi. Vermez tabi. Ama genede özgürdüm onun gözlerinin tutsaklığında.

Büyüdükçe büyüdüm, yıllar geçti büyüdüm. Harman yerindeyim artık. Boynumda bir sürü boyunduruk, aynı çemberin içinde dönüyorum dönüyorum. Buğdayı samanından ayırıyorum. Ben dönüyorum buğday bir yere saman bir yere. Ben gene dönüyorum. Saman benim için, buğday kimin için öğrenmek istemiyorum. Boynumda boyunduruk ben dönüyorum. Hani boyunduruklardan kurtulup şöyle bir gitsem derim.. Aslında şu karşı tepenin çimenlik olduğunu görüyorum. Döne dönede olsa gitsem özgür olur muyum?

Yaşamak tutsaklıktır, sadece tutsaklık, çimenliği merak etmekse özgürlük….

www.sliluetekibi.org taki yazımdan. Leyla

 
Toplam blog
: 105
: 670
Kayıt tarihi
: 18.10.07
 
 

Karlı bir kış günü, yaşam denilen bu yola düşmüşüm. Yürümüş yürümüş de bir arpa boyu yol alamamış..