Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşamdaki tek gerçek

Yaşamdaki tek gerçek
 

...


Yaşamdaki Tek Gerçek Bu = Ölüm.

Kimsenin aklının ucuna getirmediği ve asla düşünemediği gerçek bu.

Ölüm insanın tabi ki arzuladığı beklediği bir şey olmayacak.

Yaşam tüm güzelliği ile akıp gidecek ve de devam edecek.

Biliyorum.

Biliyorum da

Bilmek ölüm gerçeği ile yüz yüze geldiğinde pek bir işe yaramıyor maalesef.

**

Dün akşam ailemden yakın bir akrabamızı ölüm haberini aldım.

Ölüm haberini almak nasıldır diye sormayacağım!

Hani beynin uyuşurda birden aklınızda düşünmemez hale gelirsinize ya ya da bir anlık baygınlık hali

Önce ne olduğunu anlamıyor insan..

Sonra beyin maalesef gerçek haline dönüyor ve acı haberin gerçekliği ile yüz yüze kalıyorsun.

İşte böyle birşey.

Bazen anlatmak imkansızdır ya öyle ...

Kelimeler yetersiz

İsyanlar

Neden

Niçinler

Şimdi ne olacak

Bir kaç dakikadakı hafıza yitikliğin gerisinden hemen bunlar geliyor...

Aİlesi

Çocuklar

Torunlar

Herkesle nasıl konuşulacak...vs vs

Bir kaç dakikadan sonra nasıl bu kadar yoğun bir düşünceye insan beyni yetişiyor şaşıyorum.

Sonra

Gözyaşları..

Hıçkırıklar ve

Bu hıçkırıklara rağmen beyin düşünmeye devam ederek hayatınızdaki tüm hüzünlü olayları ruhunuza düşürüp tüm gözyaşların bitişini bekliyor sanki...

Daha biri bitmen diğeri sonra diğeri ne zamandır düşünmediğim çünkü düşündüğümde üzüldüğüm ve sonunda toparlamadığımdan düşünmeyi ertelediğim herşey sanki kronoloji sıralaması gibi art arda geliyor...

Kendi hafızama güvenmezken nerden bu kadar anı... Niye !!

Ağlamak

Rahatlamaktır.

En azından benim için öyledir.

Uzun süre sonra konuşabilecek hale gelebildikten sonra aile ile haberleşme ve annem abim amcamlar Malatya'ya gitmek için gerekli organizasyon ve planlar yapıldı ve hazırlanıldı. Ve sabahtan ilk uçakla gidildi. Benim işyerinden izin sorunum olmasından dolayı gidemedim.

Eniştem ciddi bir hastalıklar atlattı savaştı uzun süredir de tedaviler gördü tabi ilaçların etkisi ile böbrekler iflas edince diyaliz tedavisine başladılar...bir müddet böyle devam etti haftanın iki günü araçla hastane götürülüp diyaliz işlemlerinden sonra eve dönüyordu...bundan 3 gün önce diyaliz arabasıyla hastaneye giderken araba trafik kazası geçiriyor ve arabanın içinde sarsıntıdan yere düşüp beyin kanaması geçiriyor iki gündür komada maalesef hayatla ve hastalıklarla mücadelenin sonucunda başka birinin yaptığı hata yüzünden dün gözlerini bu hayata kapattı...

Bugün ailem Halam'ın evinde vefat eden eşinin son uğurlama için gereken yerine getirebilmek ve yanlarında olabilmek adına cenaze evindeler.

O mekanların nasıl olduğunu bire bir yaşayan biri olarak herkeslerden uzak olmasını sadece dileye bilirim.

Ama o gerçek er yada geç insanın önüne çıkıyor

Ve acılar inanın tıpkı insanların parmak izleri gibi kendilerine ait oluyor.

Başkasına benzemez..

Anlaşılmaz...

Yaşanılmış olsada.

**

Bu acı haberin ardından bugün işteyim ve hani ruh gibisin deriz ya öyleyim.

Yaşamak bazen ne kadar ağır oluyor.

Ve asıl önemli olan şunu bir kez daha anlıyorum ki

Yaşanılan her dakikanın aslında ne kadar da önemli ve değerli olduğudur.

Hayata geç kalmamak lazım.

Ne varsa yapmak istediğimiz yaşamak istediğimiz engel koymadan yapmak

Seviyorum demek

Sevmek sınırsızca ve de söylemek aynı şekilde.

Çünkü söylemek lazım sevigiyi kalbe tutsak etmek ne işe yarar ki

Sonra pişman olupta

keşke bir kez daha seviyorum onu dememek için

Lütfen şimdiden gidin sevdiğini kadın erkek dost arkadaş kimse söyleyin

yada arayın ve büyük harflerle SENİ SEVİYORUM deyi verin.

Çünkü tek gerçek olan ölümün karşısında yaşama tekrar sarınmak için sevmek ve sevilmek lazım.

**

Sevgilerimle

Gelincik.

***ben bu yazıyı yazdığımda içimden geldiği gibi özensizce yazmıştım ....eve gelip okudum biraz düzeltim....olmadı eksikti

yayından kaldırdım....tekrar okudum...tekrar düzeltim...ve şunu anladım ki...kelimeler hep eksik ve okudukca düzeltmeye çalıştıkca sanki daha da kötüleşiyor yazım.. yazıyı sonra tamamen sildim....bir vakit geçtikten sonra emaillerime baktığımda sildiğim yazıya bir kaç yorum geldiğini gördüm ....üzüldüm insanlar zaman ayırıp okumuş ve yorumlar yapmıştı onlara haksızlık olacaktı....ve sildiğim yazıya bu dip notu yazarak tekrar yayına alıyorum....yazı öylesine B.Gelinciğın ağlamak yerine yazmak istediğim bir anda yazıldı o yüzden anlatım hataları ile dolu anlayışınıza sığındım...***

 
Toplam blog
: 110
: 2117
Kayıt tarihi
: 18.10.08
 
 

Kendimle ilgili ne yazabilirim diye düşündüm uzunca... Aslen Malatyalıyım.. İstanbulda yaşıyorum ..