Yaşanmış bir aşk hikayesi! (aşk-yalan-ihanet) Bölüm-3

“Sevgi neydi? Sevgi insan eliydi, sevgi iyilikti, sevgi emekti.” (Selvi Boylum Al Yazmalım)

3.BÖLÜM

Genç kız sevdiği gibi çabucak silen bir kişiliğe sahipti rest çekebiliyordu ama... Kimseye belli etmez içinde yaşardı her şeyi…Bir gün genç kızla araları limonidir, tanıdıkları 2 çift ile buluşacaklardır. Genç kız bu çiftlerden biriyle buluşma yeri yüzünden tartışırlar o sırada delikanlı gelmiştir, yüzleri asık görür hepsini, genç kız delikanlının kolundan tutup hadi gidiyoruz kalk der ve onların yanından kalkarlar başka bir mekana oturmaya giderler. Genç kıza o sırada bir mesaj gelir. Kavga ettiği kişidendir “ mümkünse bir daha görüşmeyelim, ne sen bana nede ben sana selam veriyim” genç kız ağlamaya başlamaktadır. Delikanlı, genç kızın ağlamasına dayanamaz ve ona bir iki çift laf söylemeden duramayacağını söyler ama genç kız durdurur. Delikanlı “ ben senin tek damla göz yaşına kıyamazken başkası nasıl seni ağlatır “ der. “ O zaman aramama izin ver konuşuyum der” genç kız hala izin vermez. “ benle onun arasında sen karışma “ der. Buna içerleyen delikanlı “sen ve ben mi olduk şimdi” diyerek tartışırlar. Tartışma başka boyutlara varır. Delikanlı annesini çok seven biridir. Onun üstüne yemine kadar olaylar gelişir. Delikanlı onun yanına bırakmayacağını, daha bir sürü şey söyler. Genç kız durumu kötü görünce iki tarafa da zarar geleceği korkusundan “ madem öyle, benim yüzümden hiçbir şeye sakın kalkışma, soruyordun ya sen, ben mi var diye evet sen ve ben var der resti çeker ve gider. Delikanlı arkasından koşup gelmektedir. Ama genç kız ondan ayrılmıştır. İki tarafa zarar gelmesin korkusuyla bitirmiştir. Delikanlı, genç kıza bu kadar kolay mı, seni sevdiğimi bile bile ayrılmak gibi sözleri içeren mesajlar çekmiştir ve en son veda mesajında hakkını helal etmesini ve hoşçakal güzel gözlüm diye bitirmişti mesajı…

Genç kız yine dayanamamıştı tabi, cevap vermişti veda mesajı bile olsa…Ertesi gün yine görüştüler delikanlı kıza cebinden bir çikolata verdi , genç kız ağlamaklı gözleri ve bir o kadar da şaşkın gülümseyerek “bu ne?” diye sordu. Delikanlı ile bir gün öncesi telde konuşurken, delikanlı çikolata yiyormuş onu söylemiş, ayrıldıkları günde çikolatayı getirmiş bu olaylar olunca veremediği için şimdi verdiğini söyler. Genç kız ağlasa mı, sevinse mi, ama barışıyorlar ve delikanlı “ beni ne olur bırakma bir daha ” diyor.

Böyle kötü günler, güzel günler derken sürekli zaman ilerliyor. Bazen o kadar güzel günler geçiriyorlardı ki çocuk gibiler sokakta, birbirleriyle şakalaşıyorlar, merdiven olan yerlerde delikanlı, genç kızın elini tutup, düşercesine koşturarak iniyorlardı. Hatta buluşmaya geldikleri sırada, delikanlı genç kızı havaya kaldırarak sarılır çevirirdi.Güllük, gülistanlık geçiveriyordu zaman…

Genç kız, ilk tanıştığı sıralarda delikanlıyı denemek için boş bir msn adresi alır ve onu ekler. Yalnız delikanlı bu adreste bir kere konuşur ve sonra arkadaşına verir ama adresinden de silmez. Hatta genç kız, delikanlıyı bir internet kafeye götürür orda adresindekilerle yanında konuşmasını ister. Eklediği adresten evde genç kızın kardeşi konuşur, delikanlı tedirgindir ama pek muhabbete girmez halada adres ekli kalır. Başka bir adres görür genç kız onla kendi konuşmak ister. Kim olduğunu sorup öğrenir. Delikanlı gibi konuşur, kız arkadaşım yanımda der. Karşıdaki kız “ sen onu da bırakırsın” der. Genç kız, delikanlıya bunun kim olduğunu nerden tanıdığını, ve niye böyle söylediğini sorar zaten adresten o kızı silerler. Ama diğer genç kızın adres hala ekli, günün birinde işe yarayacağını bilmiyordu bile…

İşte o gün gelmişti…

Bayramın 1.günüydü delikanlı ile genç kız çok kötü bir şekilde kavga ederler. Sebep, kızın kuaföre gitmesiydi. Genç kız kimse olmaz, boş olur diye ilk günü tercih etmişti. Delikanlı ise ilk gün izinli olduğunu ve görüşmek yerine kuaföre gitmeyi tercih ettiği için, genç kıza kızgındır. Halbuki delikanlı görüşme talebinde bulunmamıştı ve 3.günde yine izinliydi. Genç kız tanıyordu sevdiği adamı, bu sebep değildi…

Çünkü; genç kız eskiden eklediği adresi çevrimiçi yapmıştı biliyordu delikanlı msn sini açacaktı...

Delikanlı genç kızın eklediği adresi silmemişti ve kime ait olduğunu unutmuştu daha önce o adresten Sema diye konuşan kişi bu sefer Seda demişti ama delikanlının aklına bile gelmemişti.

Delikanlı kızla o kadar güzel muhabbet ediyordu ki, karşısındakinin sevdiği genç kız olduğunu bilmiyordu… Delikanlı 3 gün görüşmeden sonra artık görüşmek ister ve genç kız tabi der ne de olsa belli etmeyecekti… Genç kız anlamaması için kendi gibi konuşmuyor, resim istediğinde bir yerden bulduğu başka bir kız resmi koyuyordu. Delikanlının konuşmaları genç kızı yıkıyordu, çünkü onu aldatıyordu karşıdaki kız kendi olsa da yerinde başka biri olabilirdi…Delikanlı, bir ilişkisi olmadığını, şehrin çok sıkıcı olduğunu söylüyordu. Karşısındaki genç kız, en son ki ilişkisinin ne zaman bittiğini ve ne kadar sürdüğünü sorduğunda 6 ay sürdüğünü, ayrılalı ise uzun olduğunu, onu çok sıktığı için ayrıldıklarını söylüyordu. Karşısındaki kıza neyle meşgul olduğunu sordu delikanlı, kız ise öğrenci olduğunu şimdi ailesinin yanında olduğunu ve hafta sonları sık geldiğini söyledi. Delikanlı o kadar aştı ki kendini karşısındaki kıza “ artık seni bekleyen biri var, hatta seni görmeye de gelirim” bile diyordu. Genç kızla saçını kestirdiği için bile tartışan delikanlı karşısındaki kıza “saçların böyle mi şuanda da? Buluşmaya da böyle gelir misin ?” diyordu. Resimdeki kızın saçları ise genç kızın saçlarından kısaydı…Genç kız yazıyor yazıyor ama nasıl yazdığını bir o biliyordu çünkü mahvoluyordu… İlişkileri 6 ay değildi ve kendi ilişkileriyle alakalı bile bir şey dememişti ve kıza neler neler diyordu… Kızla görüşme günü olarak Salı günü saat:18.45 e randevulaşmışlardı...

...