Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Yaşanmış bir aşk hikayesi! (aşk-yalan-ihanet) Bölüm-4

Yaşanmış bir aşk hikayesi! (aşk-yalan-ihanet) Bölüm-4
 

Yaşanmış gerçek bir öykü...


“Sevgi neydi? Sevgi insan eliydi, sevgi iyilikti, sevgi emekti.” (Selvi Boylum Al Yazmalım)

4.BÖLÜM

Delikanlının tüm siniri buydu başkasını bulduğu için genç kızla kavga ediyordu…Bayramın 3.günüydü delikanlı hiçbir şey olmamış gibi sevdiği kızla buluşur suratı asıktır çünkü kavga etmişlerdi. Genç kız, sevdiği insanın kendisini aldattığını bile bile belli etmemeye çalışıyordu. Yanında getirdiği sarma ve ev baklavasını delikanlıya uzattı biliyordu onun sevdiğini… Konuşuyorlardı ama soğuk bir şekilde, genç kız belki söyler, bir kız eklemiş diye beklerken, delikanlı genç kıza “ Beni bir kız eklemiş tanıyor musun?” dedi. Genç kız sevinmişti ama sevinci yarım kalacaktı çünkü delikanlı başka bir kişiden bahsediyordu. “ Beni bir kız eklemiş, işte konuştum kimsin falan dedim tanımayınca sildim” demişti. Genç kız tamam demekle yetinmişti belki söyler ümidiyle ve hatta delikanlıya nerdeyse söyle artık der gibi “Sadece o mu eklemiş” gibi belirleyici sorular sorarak bir ümitle söylemesini bekliyordu ama nafile… Artık kalkma vakti gelmişti ve ayrılık vakti de kız otobüste ve delikanlı ise onu otobüs gidene kadar her zaman beklemekteydi el salladı delikanlı ve kız son kez gözlerinin içine bakıyorum dedi içinden ve veda için el salladı…

Sevdiği kız olduğunu bilmeden başka biriyle konuştuğunu sanan delikanlı Pazartesi günü genç kızı aradı ama delikanlı çok farklıydı sanki 360 derece dönmüş gibi genç kıza şarkılar, sözler ardı arkası kesilmiyordu. Genç kızın hoşuna gitmişti şarkılar, delikanlı da ona cd yapabileceğini söyledi. Genç kız bunu fırsat bilerek “ Aşkım yarın getirir misin cd mi” dedi. Çünkü; delikanlı yarın yani Salı başkası sandığı genç kıza randevu vermişti. Delikanlı “ Aşkım yarın olmaz akrabamız gelecek, hastaneye gideceğiz” dedi. Genç kız tamam dedi.

Salı günü geldi çattı…

Delikanlı genç kızı aradı. Belki de kontrol amaçlıydı çünkü bugün onu aldatacaktı belki daha öncede yaptığı gibi… Hal hatır sorulduktan sonra delikanlı hastane işinin bittiğini ve eve geldiğini söyledi. Genç kız son ümitle “ Ee o zaman cd mi getirebilirsin akşam” dedi. Delikanlı ise “Aşkım akrabalara ayıp olur yarın getiririm” dedi. Kabullendi genç kız. Saat 18.40 dı genç kız bir arkadaşıyla buluşma yerine çıkan bir mağazaya girip delikanlıyı beklediler ve delikanlı geldi etrafına bakınır vaziyette…

Genç kız elini cebine koydu ve kapıdan dışarı delikanlıya doğru yürümeye başladı o sırada delikanlı genç kızı gördü ve şok olmuş vaziyette baktı. Genç kız “Seda’ yı mı bekliyorsun” dedi. Delikanlı hala o anda bile yalanla “ Seda? “ dedi ne Seda’ sı der gibiydi. Çünkü o hala genç kıza, başkasıyla buluşurken yakalandığını düşünüyordu, sonradan anladı ki beklediği Seda, genç kızdı…

Genç kız “ Yeme beni, yazık yazık” dedi başka tek bir kelime bile etmeden yanındaki arkadaşıyla birlikte karşıya geçtiler ve delikanlıya baktılar. Delikanlı ne olduğunun şaşkınlığında ve şokunda etrafına bakındı ve olduğu yere öylece çömeldi, sigara yakıp donmuş gibi durmaya başladı…

Artık genç kız ve arkadaşı ayrılmışlardı oradan. Aradan 1 saat geçti ve genç kıza bir mesaj geldi delikanlıdan “ Senle geçirdiğim zaman, hayatımın en güzel zamanlarındandı, “Biliyorum affetmeyeceksin beni, ama şunu bil seni hep sevdim ve seviyorum, bana neden böyle bir kumpas kurdun bilmiyorum hakkını helal et…”gibi sözlerle devam eden bir mesaj gelmişti. Genç kız biliyordu ki cevap verirse tekrar barışacaklardı, çünkü hep öyle olmuştu. Bu sefer cevap vermedi.

O kadar acı veriyordu ki ona ayrılık, önceden onu beklediği otobüs durağından otobüse binmek bile ona acı veriyordu, zor geliyordu. Hemen düşünüyordu genç kız onun umrunda bile değilsindir, başkasını bulmuştur çoktan, ilk tanıştıklarında genç kıza vurdumduymaz derdi delikanlı pek sık aramadığı için ve genç kız yine vurdumduymaz olmaya karar verdi…

Aradan 1 ay geçti…

Gece saat 3’te bir mesaj gelmişti genç kıza, mesaj delikanlıdandı “Ancak bu şekilde nasılsın diyebiliyorum…” demişti. Genç kız cevap vermedi yine…

Delikanlı, kızın bayramda getirdiği sarma ve baklavanın kabını vermek istiyordu genç kıza. Böylelikle aradan 1 ay geçmiş ve tekrar görüşüyorlardı. Delikanlı, mahcup şekilde uzattı elindekileri, hatırını sordu, genç kızda çok sessizdi. Delikanlı birşey diyecek oldu diyemedi. Sonra vedalaştılar ve kız yürümeye başladı dayanamadı mesaj çekti, sonra mesajlaşmaya başladılar, ikisi de çok kötü olmuşlardı birbirlerini gördüklerinde ve genç kız mesajlaşma sonunda bulunduğu yerde bekliyordu. Delikanlı “Nerde olduğunu söylemen yeter hemen geleyim” diyordu ve tekrar aynı noktada birlikteydiler ve sessiz yürümeye başladılar. Bir köprünün altına geldiklerinde, delikanlı genç kızı kolundan tuttu, durdurdu ve konuşmaya başladılar. Genç kız “Yaptığım fedakarlıkların karşılığı bu mu olmalı ben ne yaptım sana da aldatma gereği duydun ” diyordu. Bugüne kadar yaptıkları, yaşadıkları tek tek kelimelerde geçti. Delikanlı mahcuptu ve pişmanlığını sürekli dile getiriyordu neden sorusuna cevabı yoktu sadece “ Bilmiyorum eşeklik yaptım işte ve pişmanım” diyordu.

Tekrar görüşmeye başlamışlardı ama bu sefer bir sevgili değil iki arkadaş olarak, delikanlı mesajlarda onu beklediğini, bir nevi zaman vermişti kıza… Her ne kadar erkekle kızdan sosyal arkadaş olmaz dese de delikanlı… Eskisi gibi sık görüşmüyorlardı arada sırada görüşüyorlar bir yer de sohbet edip ayrılıyorlardı. Bu arkadaşlık aşamasında delikanlının telefonda mesaj olayı bir kez daha olmuştu bir gün. Genç kız kahroluyordu, kıskanıyordu ama bir şey yapamıyordu ne de olsa sosyal arkadaşlardı… Hatta bir daha görüşmeyelim diye mesaj atmıştı genç kız delikanlıya ama yine olmadı her seferinde tekrar görüşmeleri devam etti.

Sana zarar veriyorsam görüşmeyelim lafı da geçmişti aralarında ama genç kız benim istediğim için değil sen istemiyorsan görüşmeyelim mantığıylaydı hep, çünkü bu sözü bir kaçış olarak görüyordu…

Bir gün delikanlı askere gideceğini söyledi genç kıza ve gideceği gün genç kız uğurladı sevdiği adamı…

1 ay kendisinden haber alamamıştı genç kız delikanlıdan, bir gün telefonu çaldı arayan oydu. Telefonu sonunda rahat kullanabildiklerini söyledi ve kız sitemliydi ona aramadığı için, derken artık her gün konuşmaya ve mesajlaşmaya başladılar ve günde nerdeyse mesajlaşmaları 50-100 mesajı buluyordu. Bazen aşkım diye hitap ediyordu ve genç kız uyarmıştı… Delikanlı bir gün boğazına laflar dizilircesine mesajlarda duygularını dile getiriyordu yine, askere geleceği günün öncesi buluşmuşlardı, genç kıza onu hatırlattı mesajlarında ve ard arda gelen mesajlarında “ senle son buluştuğumuz gün söyleyecektim ama yapamadım ne de olsa asker yolu bekletmek zor diyordu ama yine de söylemeden edemeyeceğim diyordu, belki de sana aşkım deyişimin altındaki asıl sebep buydu diyordu, ben seni çoook seviyorum benim için çok değerlisin ve özelsin, ailemden sonra düşündüğüm tek kişi sensin, sana ihtiyacım var, senden niçin uzaklaşamadım, uzaklaşmadım gibi cümleler içeren mesajlar çekiyordu peş peşe…

...

 
Toplam blog
: 57
: 2010
Kayıt tarihi
: 26.03.09
 
 

26 yaşındayım (06.02.1984) Ankara'da ikamet etmekteyim. İşletme Fakültesi mezunuyum. Özel bir şirket..