- Kategori
- Haber
Yaşantınızın İkinci Perdesi
Yaşınız belli bir dönemi geçtiyse dünyaya bakışınız değişir.Tırmanmak istediğiniz merdivenleri usulca geçmiş ya da geçmeniz mümkün olmayan ahşap binalarda çürümeye bırakmışsınızdır. Büyümek, okul , meslek kaygınız yoktur artık ! İyi kötü bir yaşam düzeni kurmuşsunuzdur. Deneyimleriniz bilincinizde sadece size özgü değer yargıları oluşturmuştur.Eski kaygılarınız azalmış, yerini yaşamak denilen yolda başka kaygılara bırakmıştır.İlaçlarınız , reçeteleriniz, meşhur doktorların adreslerinin yazılı olduğu kağıtlarınız el çantanızın vazgeçilmezi oluverir.
***
Düşünceleriniz bilgelik kokmaya başlar.başkalarınca değerli bulunur, paylaşmaktan gurur duyarsınız . Bazen kendinizle siyaset yaparsınız, olumsuzlukları kendinizce eleştirirsiniz.
Vaktidir,
Çok şeyler düşünmeli,
Düşünmesi gerekenler yerine ...falan dersiniz.
***
Bazen hiddetlenir, içinize akan sizi ayakta tutan yok edilen değerleri düşünür, umudunuzu yok etmez , haykırırsınız !
UMUT
Önce vurulan aydınlardı,
Anımsar mısınız ?
Sonra yeni aydınlar doğdu,
Yine doğacak... filan dersiniz.
****
Kendinize yeni uğraşlar edinir, yaşantınızın ikinci perdesine yönelirsiniz.Alışverişe yönelirsiniz, boy boy , renk renk tabaklar alırsınız örneğin,evinizi yenilersiniz, n'bilim yıktırır yenisini yaptırmanın telaşına girersiniz, ayakkabılarınız vardır giymeye vakit bulamadığınız... yine de yeni bir modelini alırsınız . Perdelerinizi yenilersiniz örneğin , sizinle yaşayacak değil ya !
Bir şeyler yazarsınız , hiç yazmadığınız kadar, fotoğraf çekersiniz , gezersiniz, uyursunuz kana kana,çok şık giyinirsiniz, farklı bakarken her şeye,acılarla bayram günleri örtüşür belki , beceriksiz yöneticilerden kaynaklanan olumsuzluklar yaşama isteğinizi sarsar, çaresizliğinize kahreder, bir şeyler söylemek istersiniz...
BEKLEYİŞ
Saatler var ki, suskunlaştı kalemim,
Gidip geliyor dediği gibi yazarın ,
Yazmış gibi , yapıyor .
Bir yanda kahreden olay,
Bizi çoktan aşmış, dünyanın acısı,
Bir yanda bugün,
Ulusal Gün , ulusumun sevinci...
Ötedeyse sen, ben ve biz,
Bireysel dert ve sevinçlerimiz.
Gecenin bir yarısı şimdi,
Haydi ! diyorum tuşlara,
Akın artık, aktarın beni ,
Dediğimle kalıyorum... gibi sözler söylersiniz.
***
Zaman denilen yolun önemini anlarsınız. Olgunlaşan hatlarınızı görmezden gelemezsiniz .Göbeklenmişsinizdir, ak düşen saçlarınız, göz altlarınızdaki çizgiler tanımadığınız çevrenin size hitap tarzını değiştirmiştir...Kimse size "bakar mısın kardeş !" demez artık , "abi , abla !" sözlerini de yakıştırmazlar size , "dayı teyze, amca, hatta dede, nine ! denilmesi ruhunuzda bazen gam...zamanla burukça bir sevinç uyandırır.
***
Doğal çevreden olmayan ,ömrünüzü yiyip bitiren mesleki geçmişinizle övünmekten başka bir şey yapamazsınız.O önemsediğiniz,beyninizi yiyip bitiren çok yüzlü yöneticilerin makinalaştıran kuralların kişiliğinizi esir alan uygulamalarını unutursunuz. Ne için, ne içindi bunca uğraş didinme , para denilen küstah buluş muydu doğallığı yok ettiren , üç beş ev, biraz arazi falan , çok mu önemliydi... geri gelmez o yılları...ah o yılları ... unutursunuz ...Kendinizi avutur, kağıda söylenirsiniz.
"Ben öğretmen çocuğu ve 43 yıllık öğretmenim. İşçi, memur , köylülerdi velilerim , çocukları da aynı mesleği seçti tabiidir ki.
Afyon'da ziraatçıydılar, Ereğli'de kömürden soluklananlar, Adana'da pamukta , zeytinde, hububatta ,narenciyede üretken ; fabrikalara , demiryollarına, karayollarına can verenlerdi ...Kokuları bünyeme sindi, onlar gibi kokuyorum !" dersiniz.
***
Artık dostlarınız da vedalaşır , yer ayırırlar meçhul mahalde size de , orada mı karşılayacaklardır sizi , kim bilebilir !Bir tuhaf olursunuz önce , unutursunuz bir kaç zaman sonra onları , malum, unutmak zorundasınız...
***
Bilgi ve deneyim size yepyeni ufuklar açmıştır, dünyanın dimağınızda küçüldüğünü görürsünüz.Yeni bilgilere ulaşmaktan mutlu olursunuz ,bilinmezlikleri yine de deşmek ister fakat ona ulaşamazsanız eskisi kadar rahatsız olmaz, her şeyi oluruna bırakırsınız.
***
Sevinçlerinizdeki abartı azalırken bir de bakarsınız sizce yaşanmamış sevinçlere yönelmeye başlamışsınızdır.Doğa bir başka güzeldir veya siz öyle hissedersiniz. Aslında doğa hep aynıydı, değişen sizsiniz. Yeşilin nemini, gelinciğin kırmızısını, sabah güneşinde su içen serçenin narin ayacıklarındaki harika parmaklarını görme zamanıdır artık .
***
Geriden kalanlara bakarsınız , çocuklarınız -olmuşsa- vardır: boy boy ...hele torunlarınız yok mu ... hele onlar , ne de güzeldirler.İnadına size benzediğinizi düşünürsünüz. Koklarsınız , burcu burcudurlar , kucağınıza alırsınız sımsıcak , gülüşüne kurban olursunuz , dalarsınız ,siz de öyle gülüyorsunuzdur binlerce gün öncesinde, hatırlarsınız !..
***
Duvardan düşüveren seramik üç parçaya ayrılmıştır,üzerinde ceylanlar oynaşıyordur,kenarları altın sarısıdır, düğünden hemen sonra kocanız almıştı unutamazsınız , kırılan sadece o değildir yüreğiniz kopar, telaşlanır toplayıverirsiniz alelacele, arkasında duvara tutturmak için bağlanan bir misina vardır,Elli beş yıl öncesinde o düğümünü atan , kırk yıl önce toprağa uğurladığınız eşinizin parmaklarına dokunuverirsiniz.Sıcacıktır.
25 Mayıs 2014
msgazioğlu
.