Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '08

 
Kategori
Blog
 

Yaşasın MB yazarları gerçekmiş

Yaşasın MB yazarları gerçekmiş
 

Mehmet Bey'in hüneri.


Bir yılı aşkın süredir üyesi olduğum Milliyet Blog Sitesi’nde çeşitli yazılarım yayınlanmıştı, birçok yazarı da okumuştum. Ama içimde hala bir şüphe vardı: Acaba bu kadar güzel şeyleri yazanlar, gerçek insan olabilir miydi? Yoksa onlar internet âleminde yaşayan birer sanal zekâ mıydılar? Zaman, zaman bazıları ile yazışıyordum, ancak bu durum şüphelerimi ortadan kaldırmıyordu. Öyle ya; bütün bunları, kusursuz bir bilgisayar yazılımı da yapıyor olabilirdi.

Sevgili Yağmur Zamanı’ndan toplantı daveti geldiğinde, çok heyecanlanmıştım. Milliyet Blog Yazarları ile 30 Kasım 2008 Pazar günü Tekirdağ’da Kırmızı Restaurant’ta sabah kahvaltısı için buluşulacaktı. İşte, fırsat bu demiş ve planımı yapmaya başlamıştım. Plana göre, o gün o saatte orada bulunacak, bu rüyaya, bu oyuna artık son verecektim.

Nihayet, maskelerin düşeceği o gün gelip çattı. Sabah erkenden uyanıp, Tekirdağ’a doğru yola çıkmak için hazırlandım ve yola koyuldum. Giderken yanıma, şahitlik etmesi için eşimi de aldım. Bir buçuk saatlik yol, uzadıkça uzadı. Yolda, sanki birileri gidişimi engellemek istiyor gibi bir hisse kapıldım. Çünkü bir ara yolu şaşırdım. Galiba birileri trafik levhalarının yönünü değiştirmiş olmalı, diye düşündüm. İlerledikçe, köyümsü tablolar oluşmaya başladı. Havada keskin tezek kokusu, inek mölemeleri, temiz yüzlü, kirli elbiseli insanlar v.b. Zeki bir insan olduğum için, buraların Tekirdağ’a benzemediğini hemen anladım. Aniden, Allah tarafından karşımıza nur yüzlü bir ihtiyar çıktı ve bize doğru yolu gösterdi. İhtiyar geldiği gibi ansızın ortadan kayboldu. Gösterdiği istikamette gittik ve sanki kuş gibi uçarak Tekirdağ’a varmayı başardık. Şimdi sorun Kırmızı’nın yerini bulmaktaydı. Tam, kara kara düşünürken, birden bire nur yüzlü bir nine hemen yol kenarında belirdi ve bize yeri işaret etti. Ve o merakla beklenen kavuşma anına nihayet gelindi.

Aman Allah’ım! Yazılarını okuduğum kişiler nesnel olarak karşımda duruyorlardı! Hepsi, vardılar ve sanal varlık değildiler; bir de kabak tatlısı, baklava, kek yapıp getirmişlerdi. Hepsinin tek tek sıcacık ellerini sıkınca bunu anlamak, mutlak gerçekliğe dönüştü. Ne büyük mutluluktu, düşüncenin kuytularında gezinen insanlarla bir arada olmak, konuşmak, kaynaşmak, sanal alemin bir araya getirdiği Milliyet Blog Yazarları’nın gerçekliklerini idrak etmek. Anladım; Milliyet Blog Yazarlığı, rüya değil, rüya gibi bir yaşamdı.

Tekirdağ’da dün her şey günlük güneşlikti. Bu kadar yüreği ışıldayan insan bir araya gelince, hava tahminlerini yanıltan bir enerji, bir aydınlanma oluştu Tekirdağ’da. Kırmızı, dün güzel insanlar gördü. Sevgili: Yağmur Zamanı, Sema Şener, Martılar Özgürdür, Güher, Sema Çürük, Bülent Göncü, Yeşim Koç, Ruksan İldan, eşim İlknur Hanım, Mehmet Bey, Filiz Hanım, Osman Bey ve yüreği ile yanımızda olan birçok bloger…

Milliyet Blog Yazarları, zannettiğim gibi sanal değillerdi, tüm can ve canlılıklarıyla varlardı. Ve bir şeyi daha belirtmeliyim ki hiç birisi, blogda durduğu gibi durmuyorlardı.

Teşekkürler Yağmur Zamanı, tüm misafirperverliğin ve organizatörlüğün için. Artık Tekirdağ, sen ve değerli eşinle daha anlamlı bir yer oldu bizim için.

Sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 36
: 1120
Kayıt tarihi
: 21.09.07
 
 

İstanbul'da 1967 yılında doğdum. Askerlik harici bütün yıllarım bu şehirde geçti. İşletme mezunuyum,..