Yaşasın okul açılıyor

Öğrencilik hayatımı saymazsak tam otuz iki yıldır bu günlerde içim kıpır kıpır olur. Evet, hala olur... Yeni öğretim yılı yeni heyecanlar demektir. Hiç tanımadığınız yüzler oturacak karşınıza... Kimisi daha ilk derste sabrınızı, hoşgörünüzü, bilginizi sınamaya kalkacak. Siz, bir yandan onların bu oyunlarını anlamamış gibi bütün ciddiyetinizle dersi toparlamaya çalışacaksınız. Ama eğlenmeyi seven bir öğretmenseniz damarlarına basıp (onları korkutarak, kızdırarak, şaşırtarak) için için çok eğleneceksiniz.

Öğretim yılının açılışı biz öğretmenlerin sahne almaya başlaması demektir. İstediğimiz rolü kapmışsak ve iyi hazırlanmışsak heyecanımız artar. Yok eğer meslek yaşamımızda baş rolü başkaları oynamış; biz, sahnede kaldığımız süreyi kan ter içinde geçiştirmeye çalışmışsak, rolümüzü tam anlayamamışsak korkularımız büyür. Bu günlerde bazılarımız bu yüzden uyumakta güçlük çekiyordur. Şimdiden çalışma takviminde tatilleri hesaplayıp bunalan meslektaşlarım var, biliyorum.

Kimi meslektaşlarımsa sınıfa girmek için gün sayıyorlar. Sistem arzuladığımız kadar mükemmel olmasa da inanılmaz işler başaran öğretmenlerimiz var. Ücra bir kasabada Sokrates ya da Comenius projelerine onlarca proje gönderen öğretmenler, çocuklarını korumak için kucakladığı sobayla yanan öğretmenler, karla kaplı yollardan köyüne ulaşmaya çalışırken donarak ölen öğretmenler, aylarca dış dünyayla bağlantı kuramadan yaşayan öğretmenler hepinize selam olsun...

Bir de en güzel koşullarda çalışıp, buna rağmen bir şey üretemediği için bunalan öğretmenler size de selam olsun. Öğretim yılımız hayırlı olsun...