Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

03 Şubat '14

 
Kategori
Siyaset
 

Yayınla yoksa ben (Yalancı pehlivanlar...)

Ne bu yahu ilkokul çocukları bile bu kadar basit bir şekilde “kavga” etmiyorlar,
CHP genel Başkanı bir takım dosyalar açıklıyor, hepsi belgeli imzalı ve henüz mürekkebi bile kurumamış…
Başbakan ne diyor buna karşılık;
“Elimde öyle dosyalar var ki açıklasam Türkiye de yer yerinden oynar”
Madem bu güne kadar vardı böyle bir dosya niye açıklamadınız varsa bir suç neden gereğini yapmadınız…
Başbakan Gezi Parkı eylemlerinde de aynı taktiği kullanmıştı; Cami konusunda;
Sonuç “hayal kırıklığı” olan “imama” oldu!
Altta kalanının canı çıksın misali anlayacağınız, da
Ötekisi beri kalır mı?
Açıklamazsanız namertsiniz, diyor
“Tık yok…”
Tıpkı fıkra da olduğu gibi “yalancı pehlivanlık”

***

Nasreddin Hoca’nın heybesi kaybolmuş. Komşularına duyurmak için de yüksek sesle;
“Heybemi bulun, yoksa ben ne yapacağımı bilirim” diye bağırmaya başlamış…
Birisi;
“Bulunmazsa ne yaparsın Hoca Nasrettin ?” diye sorunca o da,
Hiç!
“Evde eski bir kilim var da, kesip yeni bir heybe dikeceğim” demiş…

***

Sonra “dosya” açıklanıyor Türkiye Cumhuriyeti’nin koskoca Başbakanı sahte verilerle düzenlenmiş bir fotoğrafla “tehdit” ettiği anlaşılıyor…
Evlere şenlik…
Ne yapacakmış beyefendi; yeni bir heybe dikecekmiş…

***

Bir tarafta hatta en tepede “çok güzel şeyler olacak” deniyor bir tarafta “çok kötü şeyler” olacak deniyor…
Sazı eline alan, aldığı anda istediği gibi çalıp söylüyor anlayacağınız…
Seyirci var mı derseniz olmaz mı, o yüzden demiryollarına önem verdiler ya rahatça bakalım diye…
Ne gibi? Trene bakmak diyorum!
17 Aralık operasyonları “darbedir” diyen de var, halkın uyanışı “milletin” parasının pulunun malının mülkünün ülkenin değerlerinin nasıl çarçur edildiğinin belgesidir diyenlerde var…
Paralel devlet ve Haşhaşi’ler hayatımıza yeni giren terimler…
Kendilerini aklayanlar bu yeni terimlerin arkasına sığınıyorlar, ama yanlış ama doğru günahı da vebali de boyunlarına…
Peki, büyük bir suçluluk ve panik içerisinde polisin içini boşaltmak yargıyı kuşatmak, siyaset arenasında tehdit etmek ve kötülemek ne oluyor?
Şike davasını bile “paralel devlete” havale etmek neyin nesi?

***

Tarafsız ilk ve tek Müslüman Cumhurbaşkanı(?) güzel şeyler olacak, diyor takım tutan bir taraftar edasıyla
“Güzel şeyler olacak” derken her halde köşeye sıkışan AKP ve Başbakan biraz rahat nefes alsın, diye söylemiştir bu lafı…
Çünkü bu kadar pisliğe batmışken ülke de yere altın döküp yalatsanız millete ne yazar ki, güzel şeyler dediğiniz ne bunların yanında…
Kaç gün oldu bu lafı söyleyeli, henüz bir “güzellik” göremedik…

***

Oldum olası beğenmediğim bir gazeteden aldım bu benzetmeyi;
Diyelim ki hastaya “iğne” yapacaksınız, “derin nefes alın” dersiniz hasta derin nefes alır ama hiç alakası yoktur “iğneyle” amaç hastanın korkusunu yenmek ve dikkatini dağıtmaktır…
Doktor ve hemşire dostlarımız daha iyi bilirler ama cuk oturan bir benzetme olduğundan hiç şüphem yok…
Zaten on bir yıldır ülkede vatandaşa reva görülen de budur; derin nefes al ve unut, taktiği değil mi?
Üstelik bozuk ve pamuk ipliğine bağlı ekonomide “hapı yutan yutana”

***

Ben size bir şey diyeyim mi memleket güllük gülistanlıkken ağam paşam diyenler, takke düşüp kel göründüğünden bu yana kıvırıp duruyorlar…
Hele bazıları serseri mayın gibiler, nereye döşendikleri belli değil, döşeyenin(?) dahi bilmediği…
Öylesine başıbozuk davranıyorlar öylesine basit cümleler kuruyorlar ki;
Ne ağızlarından çıkan lafları duyuyorlar ne de milleti salak yerine koymaktan vazgeçiyorlar…
Ve hala bu ülkede “ağır taşın altına elini koymadan” söz sahibi olmak hevesinde olanlar var ki;
Bir tek metre karesinde el emeği göz nuru olmayanlar ülkenin bir bölümünde kendi düdüklerini öttürmeye çalışıyorlar…
Buna yardım ve yataklık edenler ise maalesef faiz lobisi gibi paralel devlet gibi boş ve hayali laflara sarılıyorlar…
Buna karşın “onlar benim derdim başım düşmanım” diyenler de var ama nasıl oluyorsa on bir yıldır bir tek icraatlarını göremedik…
Neyse; ateş olsalar cürümleri kadar yek yakarlar da icraat olmayınca gerisi teferruat olarak çıkıyor karşımıza…

***

Ve bugünlerde de dikkat ettiyseniz sıkça “biz olmazsak siz olmazsınız” tarzında laflar salladıkları gibi seçimlerde biz kazanamazsak bu yatırımların hepsi durur, evinizi arabanızı elinizden alırlar, diye uyduruk bir şekilde tehdit edip, korku tüneline sokuyorlar insanları…
Seçmenlerine evler arabalar villalar vaat edenler de için cabası; ne de olsa memleketin yarısının sahibi oldular ha bir eksik ha bir fazla, taş attı kolları mı yoruldu beyefendilerin…
Boş vaatler bitmeyen tehdit ve dayatmalara ne kadar alışmışız meğer, bu nedenle de;
İnanırlar mı diye düşündükleri de yok kaybetme korkuları da;

Ne de olsa “külliyen ahmak” bir ulusu yönetiyorlar…

İyi haftalar…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..