Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

16 Nisan '07

 
Kategori
Doğal Hayat
 

Yaz güzel

Yaz güzel
 

Geçen yazdan bir seda

Yazın son günleri, sabahın körü, gözlerim açılmış, cin gibi değil de biraz hüzünlüce bakıyor gördüklerine. Şaşkınlıkları uzun süre önce bitirmiş gibi. Ayrılık kokuyor mevsimsel saatlerde. Çabuk geçen günlerin, çabuk geçen akşamlarının kısalığı, görünmez-sakin bir telaş getiriyor beraberinde. Birşeyleri elden kaçırmanın ve önüne geçememenin o ince kırılgan hüznü doluyor ortalığa kısalan günlere paralel kısalan ömürlerin gidişine.

Ne yazdan vazgeçmek istiyor ne sonbaharı ertelemek, bu yürek. Ne zaman ayrılık çanları çalsa, hiç fark etmez kimden ayrıldığı üzülür hele mevsimler değiştikçe… Sanki daha bir kıymetlendi balkonum, balkonumdaki çiçekler, açık pencerelerden uçmaya çalışan tül perdeler, sokaktan gelen çocuk sesleri, meyvelerin rengarenk lezzetleri, akşam yürüyüşleri telaşlardan uzak keyifli, aydınlık gözüken kalabalık karanlıklar. Lütfen gitmeyin diye bağırmak istiyorum yoldan gelen geçene yaz bitmesin diye. Çiçeklerimi sularken cümleler dökülüyor yüreğimden dudaklarıma rast gele, sözlerini bilmediğim güzel melodiler var kulaklarımda, müziği biraz fazla açmışım galiba.

Akşam kokuyor ortalık

Saksıdaki toprak, su, çiçek.

Akşam sefalarında kadın kokusu

Renkli etekli, yalınayak, cıbıldak,

Ve fingirdek.

Akşam kokuyor ortalık

Zeytinyağlı barbunya,

Köfte, sarmısaklı kızartma civelek civelek.

Yaz kokuyor akşam, aşkam kokuyor ortalık

Akşam sefalarında kadın kokusu.

Ne garip, sabahın köründe akşam şiiri... Bahar kadar olmasa da yazdan vazgeçmek acıtıyor canımı. Erken kararan akşamlardan korkuyorum canavarlardan korktuğum kadar. Soğuklar üşütüyor ellerimi ayaklarımı. Yaz güzel, yaz keyifli. Balkonu yıkadıktan sonra barbunyaları ayıklıyorum, yok öyle sevgiyle falan değil ben bilmem yemeğin içine sevgi katmayı. Sevdiklerimin karnını doyurmak mutlu eder beni. Şiire ayıp olmasın diye köfte ve kızartma yapmalı. Yanına da bol sarmısaklı cacık şöyle bol naneli, mis gibi.

Ya bir daha göremezsem önümüzdeki baharı yazı telaşı sarıyor etrafımı. Manik hallerimden depresif bölgeye yumuşak bir geçiş yapıyorum. Ağlamak istiyorum sebepleri ayırmadan bütüne, öyle pişmanlık, acı, yaşanmışlıklara değil. Sadece ağlamak gördüklerim ve yaşadıklarıma. Gelir ve yaşarsın, vah emeklerim tarzı bir ağlama isteği değil bu. Çocukluğuma rastlıyorum yumuşak geçiş yaptığım mekanlarda. Boş bir arsada çift ip atlıyor beni fark etmeden. Kırılmıyorum ilgisizliğine, yüzünde dikkat, gözlerinde ipleri takip, mutlu biliyorum tek derdi kızlar arasında en çok sayıyı tutturmak. Beni fark ettiğinde dolanıyor ipler ayaklarına.

Beyaza yakın sarı saçlar, güneşe bakamayacak kadar saydam bir surat, çocuklar peşinden bağırıyorlar “Sarı pipi, çamaşır ipi”. Gölgelik bir yere oturuyor usulca, okşuyorum saçlarını sevgiyle, varlığım güç veriyor şimdilik. Acıyorum belli etmeden yaşayacaklarına.

Telefon sesiyle dönüyorum bulunduğum zamana. Telefon edenin sesi, söyledikleri ziller takıyor eteğimin uçlarına. Tam da o sırada Tarkan “Kuzu Kuzu”yu söylüyor radyoda.

Camlar açık, tertemiz sıcacık bir hava, üşümek, soğuktan donmak yok yazlarda. Bir masada bir anne kızına okuma öğretiyor.

-S’yle A

-Sa

-R’yle I

-Rı

-Şimdi ikisini birleştir kızım ne oldu?

-Rıfkı

Gülümsemeler geliyor kulaklarıma. Bitmesin yaz. Yaz güzel, yaz keyifli.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..