Yazar Olmak Kolay Değil..

Çalışarak herkesin yazar olabileceğini söyleyenler var.
Ama hemen defterinizin ya da bilgisayarınızın başına geçip yazar olduğunuzu sanmayın.

Önce dünyadaki ve Türkiye’deki iyi örnekleri okuyacaksınız, ülkenizin edebiyat tarihini bileceksiniz.

Yazar olmak için doğuştan yeteneğin şart olduğuna inanıyorsanız elinize kâğıt kalem almayın.

Son yıllarda yazarlık üzerine pek çok kurs açıldı, kitaplar yayımlandı.

Bu çalışmalarla iyi yazar olunacağına inananlardan değilim.
Ama bu çalışmaların, kitapların önemli bir yararı var:
İyi bir okur kitlesi yetiştirmek.

Yazar olarak doğmanın, tartışılmaz bir gerçek olmadığını söylüyebilirim.

Çalışarak, okuyarak herkesin bir şeyler yapabilir belki..
Önce dünyadaki ve Türkiye’deki iyi örnekleri okuyacaksınız, ülkenizin edebiyat tarihini bileceksiniz. Okuyacaksınız..

Birçok meslek sahibinin söylediği, en bilinen örnek,
“Gazeteci olunmaz gazeteci doğulur” sözü bence doğru..

Peki biz yazarlara nasıl bakarız?
 “Yazarlarımıza saygı gösteririz. Sonra...
Tamam, onları suçlar, hapse atarız.  Hepsi bu...

Bu tanıtım, yazmaya başlayacakları düşündürmez mi?

“Yazar olmak, doğuştan yazar olmak, yazar kumaşı taşımak diye bir şey yoktur. Yazarsan yazar olursun ancak.”

Tavsiye Attilâ İlhan’dan geliyor:
 “Her gün bir sayfa yaz."
 Yani yazmayı sürdüreceğine önce kendini inandır.

Bu işe yeni başlayanlar  mutlaka bir yeniliği ortaya koymalılar.

Bunu nasıl yapacaklar? İşte burada uzun bir çalışma dönemi başlıyor.

“O alanın tarihini iyi bilmek gerekiyor. Yani edebiyat tarihini.”

Olayın geçtiği yeri, mekânı da işlemeyi unutmayın.

Yazara göre, sadece yazımız için değil, hayatımızın her aşamasında üslup vardır, dikkat etmeliyiz.

Yazınızı bitirdikten sonra bir gerçeği unutmamanız gerekir.
“Yazdıklarınıza âşık olmayın. Kendiniz yazar zannetmeyin.
Gereksiz her şeyi gözünüzü kırpmadan atın gitsin.”

Doğru olun, sabırlı olun, yalaka olmayın.
Yazarlık onurunu ucuza satmayın.

Ozcanvural33@hotmail.com