Yazıya pazarlık olmaz

Dün bir yorum aldım, şu altı ay ömrünüz kalsa ne yapardınız adlı yazıma, abartalım diyordu altı ay değil de süre on yıl yirmi yıl gibi zamanlar olsa yani son günümüzün ne zaman olduğunu bilsek ne yapardınız....

Sanırım en iyi şekilde değerlendirirdim, 5 yıllık kalkınma planı değil de 15 yıllık zamanı en iyi değerlendirme planı yapardım. Hiç bir şeyi ertelemezdim, az uyur, çok uyanık kalırdım, öyle aşık olmak içinde armudun sapı üzümün çöpü demezdim, çokça severdim hercai kelebek gibi daldan dala konardım. Desem de inanmayın...

İnsan neler bekler hayattan, elbette ki, yaşadığı anlardan en büyük keyfi almak..
Şimdi düşünüyorum da hiç bir şey için zaman yetmiyor, değer verdiğimiz kavramlar var dürüstlük, şeref namus.. Bunlar önceliğimiz her zaman ama hem bunları en iyi koruyup hem nasıl hayattan gerekli keyfi alabiliriz..

Nasıl büyüdük, çalmayacaksın, çırpmayacaksın, öyle herkese mavi boncuk dağıtmak yok, bir tane olsun senin olsun (eş sevgili) büyüklerimiz bunları öğretti bize..

Sınırlı zaman, insanın gözü doymuyor ki, iyi ki ömür denilen zamanın tayini bizlerin elinde değil öyle olsa idi zengin kişiler kendilerine ne çok ömürler satın alırlardı değil mi? İçim ferahladı birden.

En azından böyle bir adalet varda içimiz buz gibi ferahlıyor. Belki paraları ile rahat bir ömür sürüyorlar ama çok zaman bizim bir tas sıcak çorbadan aldığımız keyfi onlar ziyafet sofralarından alamıyorlar.

Aslında zaman zemin hiç önemli değil biliyor musunuz? mutlulukla huzurla, sevgi ile yaşanacak kısada olsa bir ömür, uzun ama yalnız, sevgisiz, bomboş birbirinin aynı upuzun yılları yaşamaktan iyidir..

Plana programa ne hacet, gönlünce dolu dolu yaşa...

Zaten gerekli olsa idi biz doğar doğmaz bu bilinirdi, ve aileler çocukları ile plan program yaparken artık suyunu çıkarırlardı şöyle konuşmalar geçerdi sanırım..

- Bak oğlumuzun şu kadar ömrü var, süre az onun iyi bir eğitim almasını istiyoruz eee ne yapmak gerek o zaman az zamanda çok ders aldırmalıyız ben benim için falanın oğlu okuyamadı dedirtmem, yada

-amann anne okuyup ta ne olacağım zaten üç günlük ömrüm var kimse karışmasın bana görmüyor musun kelebeğin bir günlük ömründe ne annesi karışıyor ne babası, gidiyorum ben aramayın beni hayatımı yaşayacağım ben.

Konuyu dağıttım, ama işin özü, sevgi, sevgi dolu uzun yada kısa bir ömür ve dileğim kaç senelik ömrüm olduğunu bilmiyorum, bana verilenlerle mutlu olmasını bilirim ben mutluluğun planı programı olmaz sevgi ile kalın ve o kadar da meraklı olmayın….