Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yeminin gücü!..

Yeminin gücü!..
 

Kaynak:minikkelebek.files.wordpress.com


Nereden, kimden duymuştuk; hatırlamıyorum!

Hangimiz ilk başlatmıştı, bilmiyorum…

Kız kardeşim ile bir yeminimiz vardı: “Annem babam ölsün!”

Bundan ötesi de yoktu!

Annemler duysalar bizi öldürürlerdi muhtemelen, mecazi anlamda elbet, zira bizim evde hiç yemin edilmezdi!

Kimse kimsenin söylediklerinden kuşku duymazdı ki yemine başvurulsun!

Öğrenmiştik ama bir şekilde ve en büyük doğrulama testiydi ikimiz arasında; o yaşlarda en büyük korkudur ya anne ve babayı kaybetmek, çocuk kalbi dayanamaz ya buna, hoş büyüsek de dayanmak zor ama…

O yemin ile birbirimizin doğru söyleyip söylemediğini test ederdik, çocukluk işte!...

******

Büyümeye başladığımızda unuttuk gittik; vicdanımızın muhasebesini kendi içimizde yapmaya başlamıştık zira; korkular ile değil, kendi tercihlerimizden dolayı doğru, dürüst olmayı seçtiğimizin ayırtına varmıştık!

Komiklik olsun diye birbirimizi işlettiğimiz zamanlar da geride kalmıştı, ya da artık hangisinin şaka hangisinin gerçek olduğunun farkına da varmaya başlamıştık!

Biraz da kedi-köpek dalaşından sıyrılıp, kardeş dayanışmasından sebeplenmeye başlamıştık…

******

O zamandan beri yemin etmedim, biliyor musunuz?

Etmem!

Oğlum küçüktü, sanıyorum o da birisinden duymuştu da, ısrarla bir şey için yemin etmemi istiyordu. O an için içim gitti-geldi: Anlık huzurunu mu sağlamalıyım, doğruları bir an önce öğretmeli miyim?

Zor bir karardı…

Diz çöktüm, göz göze geldim ve “Biliyor musun, yemin etmeyi sevmiyorum! Çünkü doğruları söylüyorum. Senden de yemin etmeni istemiyorum, çünkü sana güveniyorum… Anne-oğul hiç yalan söyler mi birbirine?

Birbirini seven, güvenen insanlardan yemin istenmez!”

O halde bile etmedim ya, kimse kusura bakmasın, sözüme güvenmeyen insanı yemin ile ikna edecek kadar çocuklaşamam ben!

Korkular ile insan terbiye etmek pek eski bir yöntem; korkuların ise insana yaptırmayacağı şeyin olmadığını bilmek yaşamsal bir deney!

Hangi korku daha ön plandaysa, korkan kişi ona göre davranacaktır; vicdan, anne-baba, eş, mal, kariyer…

Kaybetmek istemediği önceliğine göre tercihini yapacaktır!

Bu durumda bir çocuğun anne-baba ölümü üzerine ettiği yemin ile bir yetişkinin yemin aracılığı ile kendini aklamasını bir tutmam, maalesef ki, mümkün değildir!

******

İşin bir de şöyle bir boyutu vardır, ille yemin ile kendini ifade ediyorsa bir kişi, insanların yalan söylediğine inanıyordur; bir insan neden herkesin yalan söylediğine inanır?

Eee, kişi herkesi kendi gibi sanır!

******

Her yemin aynı olmuyor tabii, Allah, ekmek, Kuran kullanılarak edilen yeminler aslında en çok revaçta; büyüdükçe, okudukça, gözlemledikçe öğrendik!

Biz Allah’ı böyle şeyler için kullanmamıştık, yalnızca inanmıştık!

Demek ki bazı evlerde “Annem babam ölsün” yerine “Allah çarpsın” falan deniliyormuş!...

O evlerde anne ve baba da birbirine yemin ettiriyormuş ki; çocuklar birer yetişkin olsalar dahi yemin etmekten vazgeçememişler!

******

En korkulan olgu olan Allah için yemin edildiğinde koşulsuz inanan kişiler ve bu koşulsuzluğa güvenen kişiler var olduğu sürece Allah adı anılarak yemin etme devam edecek demektir…

Ne fena…

“Bana inanmayabilirsiniz ama bakın Allah adını kullanarak yemin ediyorum!”

“Aaa, yoksa Allah’a da mı inanmıyorsunuz?”

“Amanın, yoksa siz Müslüman değil misiniz?

******

Büyük konuşmak istemem, oğlumu getirseler karşıma elinde silahlı kişiler ve yemin et deseler, edebilirim, ne yalan söyleyeyim, ama durduk yerde yemin etmem mümkün değil!

Hele ki kendimi birilerine anlatacağım, kanıtlayacağım diye… Cıksss… Ölüm-kalım meselesi olmadıktan sonra hiç kimse yemin ettiremez bana!

Korkulardan kaynaklanan yeminlere güvenenlerin korkularının esiri olabileceği konusunda bir tezim var ki; kanıtı insanın taa en derinindedir; korkularından kurtulmayı başaranlar anlar, korkular içinde yaşamayı tercih edenler ya anlamazlığa gelirler, ya da dellenirler!..

Nereden çıktı bu konu?

Hah, tamam!

“Böyle bir şey yoktur!” demek yerine Allah, namaz, abdest üstüne yemin edilmesinden…

Sahi?

Yeminin gücü bu kadar güçlü müdür ki bir devletin en üst düzey yetkilisi fikrini, zikrini yemin ile açsın ve kapatsın?

“Böyle şöyle açıklamalar var, ancak doğru değildir” demek yerine…

Ahh, bu yemin işi kafamı karıştırıyor işte!...

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..