Yeni bir sayfa açmak lazım

Son 3 yıldır Fenerbahçe seyircisinin neredeyse tüm enerjisini Aziz Yıldırım ın davasına harcadığı ortadadır. CAS ın açıkladığı sonuçlar bile aslında davanın FB nin değil, Aziz Yıldırım ın davası olduğunu belgelemektedir. Maçlarda şike tespit edilememiştir. Tespit edilen şikeye teşebbüsdür. Yani takım Aykut Kocaman ın da dediği gibi çıkıp mücadelesini yapmış, ve sahada şampiyon olmuştur. Ancak saha dışında gözüken o ki başka maçlar oynanmıştır. Bunun cezasınıda kişiler zaten hapis yatarak çekmiştir. Daha fazlasını talep etmek  işin altında başka işlerin olduğunun kabul edilmesidir. Burada kabul edilemiyecek olan çok net olarak Trabzon tarafından da bu teşebbüsün yapıldığı gözükmesine karşın , malüm bilinen mekanizmalar tarafından bunun hasıraltı edilmiş olmasıdır. Yeniden yargılamada bunlar zaten  ortaya çıkacaktır. İşte o zaman başka bir sıkıntıyla merhabalaşacağız muhtemelen. Ayrıca bu tür çabaların senelerdir her klüp tarafından yapıldığı da herkesçe bilinmektedir. Olayı Fenerbahçe radara yakalandı diyenlerin amacının temiz futbol olmadığı ortadadır. Sıkıntı zaten bütün ihaleyi Fenerbahçe ye yıkmaya çalışmaktır. Gözüken o ki tüm ülkenin görmesi gereken cezayı tek başına FB ve de BJK görmüştür. İşin özeti budur. Ama nedense BJK sanki işin içinde hiç yokmuş gibi davranmaktadır . Hatta tüm ülke bu şekilde davranmaktadır. Bu toplu davranış hali bile aslında kimsenin temiz futbol peşinde olmadığını göstermeye yetmektedir. Diğer gözden kaçan husus daha vahimdir. Şike yaptığı, hakemleri ayarladığı tespit edilen Juventus ve Marsilya sadece ama sadece 1 sene Avrupa dan men cezası almışken, Fenerbahçe 3 sene ceza almıştır. Peki buna ülkenin tepkisi olmuş mudur? Ne yazık ki HAYIR. İşte bu noktada durumdan nemalanma vaziyetleri hasıl olmuştur. Son 3 senedir  durumdan şikayet edenler aslında durumdan en çok nemalananlardır ve hala nemalanmaya devam etmektedirler. Ancak verdikleri çok yanlış kararlar sebebi ile gelecek adına camiaları ciddi kaygılar içerisindedirler. Gelinen noktada ise sanki yakın zamanda onlar için "kral çıplak" durumları ile başbaşa kalacaklardır. 

Ama diğer taraftan  artık Aziz Yıldırım ın görevi Ali Koç'a bırakma zamanı gelmiştir. Daha da ileriye gitmek adına , daha uluslararası düşünebilen, kendini kontrol edebilen, ekip çalışmasına güvenen ve genel süküneti sağlıyabilecek bir başkanın göreve gelmesi en doğru yol gözükmektedir. FB seyircisi artık yorulmuştur, son günlerde gazetelerde yansıyan görüntülere göre Aziz Yıldırım da artık ciddi yorulmuştur. Dinlenmesi gereklidir, ama tabi ki hapiste değil, evinde ailesi ile birlikte. Onun içinde ,FB içinde , Türk futbolu içinde en hayırlısı budur.