Yeni komşu açılımı...

Açılımlar birbiri ardına geliyor. Bahar mevsimi de geldi ya, daha rahat açılımlarda bulunabiliriz. Maazallah üşütüp zatürre olma riski giderek azalıyor.

Kış aylarında içimizi ısıtan gelişmelerden biri Ermeni açılımı idi. Hükümetin deyimi ile normalleşiyoruz. Normal olunca nasıl olunuyor, bunu da hükümetin icraatlarında görebiliriz. Ermenistan, bizim üzerimizdeki hayallerinden bir adım bile geri atmış değil. Soykırım safsatası, doğu illerimizi kendi illeri kabul etme ve bir gün mutlaka alacaklarını anayasalarında belirtmiş olmaları bile değişmedi. Değişen biz olduk. Normalleştik efendim. Koşulsuz olarak sınırımızı açacağımızı soykırım safsatasını kabul etmiş İsviçre’de onayladık. Normalleşemeyen bir kısım Türk vatandaşı tepki gösterince de kıvırttık.

İçerde bu tür kıvırtmalara çok alışığız. Bu gün ak dediğimize yarın kara deriz. Sıkı mı kimse itiraz etsin, alnına “Ergenekoncu” etiketi yapıştırıp postaya veririz gider, ama dışarısı için bu oyun sökmüyor. Ne idüğü belirsiz iki milyonluk Ermenistan postasını koyuverdi. “Türk hükümeti kıvırtıyor, bizde protokolleri dondurduk” deyiverdi.

Şimdi efendim, sırada Kürdistan açılımı var. Tam da bunu derken aklıma geliverdi. Hani bizim kırmızı çizgilerimiz vardı. Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti oluşumuna asla müsaade etmezdik? Ne oldu, ne değişti?

Hükümet, Kuzey Irak’taki Kürt Bölgesi ile hem siyasi hem de ekonomik ilişkileri geliştirmek amacıyla kollarını sıvadı. Peşmerge lideri Mesut Barzani’yi Ankara’ya davet eden AKP hükümeti, ilişkilerde yeni adımlar atmaya hazırlanıyor. Erbil’deki Türk Başkonsolosluğu’nun resmi açılışının Mayıs ayı içinde yapılması, üst düzey bir Türk heyetinin bölgeyi ziyaret etmesi planlanıyor. THY de bölgeye direkt uçuşlar başlatacak, Türk bankası kurulacak. Habur’un karşısındaki İbrahim Halil sınır kapısında “iki ülke” arasında ticari faaliyetler geliştirilecek. Ankara, ABD ve Irak ile kurulan “üçlü mekanizma” çerçevesinde Irak heyetinde de temsil edilen peşmerge yönetimi ile siyasi ve ekonomik ilişkileri de geliştirmek amacında.

Bu Barzani, PKK ya hep detek vermiyor mu? Bir ölçüde PKKnın besleyicisi, ona insan ve lojistik destek sağlayıcısı değil mi? Ayrıca Kuzey Irak Kürtlerinin amacı bizim güneydoğu illerimizi koparmak, yani tıpkı Ermeniler gibi asıl amaçları bizim altımızı oymak, bu konuda bize karşı oluşan her oluşumun içinde ve yanında olmak değil mi?

Düne kadar ‘postal öpücü, çapulcu’ olarak nitelenen Barzani’nin sözcülerinden Fuat Hüseyin, Ankara ziyareti üzerinde çalıştıklarını duyurdu. Yani bu kişinin ayaklarının altına da kırmızı halı döşeyeceğiz. Gerçi göğsünü gere gere “ne mutlu Türk’üm diyene” diyemeyenlerin böylesi rezil bir aşağılama umurunda olmayabilir ama biz Türk halkı için kabul edilir bir durum değildir.

Haaa. Derseniz ki “hazmettire hazmettire” halledecekler. Ne kadar hazmedeceğimiz dürüst bir seçim olursa ortaya çıkacaktır.

03/05/2010