Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '10

 
Kategori
Mizah
 

Yenice'nin Nasrettin Hocaları-6

Yenice'nin Nasrettin Hocaları-6
 

Uzun bir süreden beri yazmadık yenice'nin Nasrettin Hocaları'nı.

Devam edelim efendim.

*

Eşek Ticareti Böyle Olur.

Sofular Köyü’nden bir yaşanmış olay daha...

Omarlan (Ömerler’in) Halil Dede’den bir gerçek olay anlatayım size.

Haziranın ilk haftası; Yenice panayırı.

Ardından Çan, daha sonra Biga Panayırları.

Çocukluğumuzun en iyi eğlencesiydi panayırlar. Panayırlara gitmek ise tam bir sorun. Ulaşım araçları az. Bazı köylerde hiç yok. Atla eşekle, öküz arabası ile panayıra gidilirdi.

Omarlan Halil Dede, Haziran ayının ortaları olduğu halde, hala tüyünü atamayan, birazda inat olan eşeğini değiştirmeye karar verir. Biga panayırına gider. Biga kırk km. Eşekle bir günlük yol. Sofular'dan, Yukarı İnova’dan geçerek, Kırkgeçit derelerini saya saya Biga’ya varır. Hayvan pazarına çeker eşeği. Vur aşağı vur yukarı, Bigalı bir çingeneye iki liraya satar eşeği.

Başlar pazarda eşek aramaya. Bir kaç saat sonra bir eşek bulur. Süslü, hareketli kostak bir eşek. Hoşuna gider. Pazarlık yapar. Alır eşeği. Sayar dört lira parayı.

Panayırda biraz dolaşır. Biner eşeğe, döner köye. Eşek Kırkgeçit derelerini biliyor gibi, sağa sola sapmadan gider. İnova’dan kese yola bile sapar eşek. Omarlan Halil Dede, içinden biraz şüphelenir.

—Bu eşek yolu biliyor gibi gidiyor, Allah Allah! der içinden.

Eşek köye yaklaştıkça daha da hızlanır. Gelir evin kapısına dayanır. Halil Dede’nin karısı, dışarı çıkar. Omarlan Halil Dede;

—Yeni eşeğimiz nasıl kocakarı? diye sorar.

Nine gider, doğrudan eşeğin kulağına bakar bağırır.

—Adı batmayasıca herif. Naha gurşunlara gelme emi. Bu bizim eşek. Gulandaki kesi görmedin mi? Der.

Meğerse Çingenler aldıkları eşeği köprü altında kırkıp (tüylerini kesip), süslemişler, bir güzel boyamışlar. Eşeği birazda sopalayıp, hareketli hale getirmişler. Tekrar getirip, Halil Dede’ye satmışlar.

Halil Dede, aldatıldığına mı yansın? Yoksa fazladan verdiği iki liraya mı?

Peşin paraya herkes güler dedeciğim. Giden para olsun da, para kazanılır.

İşin zor tarafı, aldatılmak, dangalak yerine konmak.

Nasrettin Hoca’yı da böyle aldattılar mı acaba?

**

Sofular Köyünden devam edelim.

Etli Bulgur Pilavı:

Sofular Köyü’nden beş on kişi, Aşağı İnova Köyü’ne hayır’a giderler. Bu hayır’a gidenlerden biride Turan İbram Dayı’dır. (Fahrettin Turan’ın dedesi) Yemek zamanı gelir. Sofuların Yörükleri sofraya otururlar. Bir tepsi bulgur pilavı gelir önlerine. Tepsinin tam ortasında, pilavın üstünde bir et parçası. (30-40 sene önce fakirlik diz boyu. Et bulup yiyen mi var.) Herkes kendi önünden bulgura kaşık atmaya başlar. Açılan yol tepsinin ortasındaki ete doğrudur. Herkesin gözü ettedir. İbram Dayı ete iyice yaklaşmıştır. Kaşığına aldığı bulguru çiğnemeden yutmaktadır. Hedef, tepsinin ortasındaki ettir. O sırada Kurttaşı’ndan (Karadoru Köyü) bir pomak gelir. Pomak Dayı sofraya oturur oturmaz, ilk önce tepsinin ortasındaki eti bir hamlede kaşıkla toplayıp mideye indirir. Ete ulaşmak için o kadar bulguru yiyen İbram Dayı bakakalır. Et gitmiştir, gideceği yere. İbram Dayı’nın ağzı kilitlenir. Şaşırır kalır. Hiç konuşmaz.

Köye dönerken, yolda açar ağzını;

—“Ulen uyanık Pomak, bana uguda bulguru yidirttin len. Alacan olsun ulen. Ben tepside yolu boşa mı açtım len. Sen de aç bi yol. Öle yi eti. Utanmaz Herif. Arlanmaz. Allah’ın görgüsüzü.” Diye durmadan söylenir. Bir de arkadaşlarına dönüverir.

—Kim oturttu unu sofri len! Başka sofra yok mu duydu?

Haklısın be İbram Dayı; “Şimdiki gençler, yokluk nedir bilseler, tabaklarındaki yemeklere burun kıvırmazlar. Yemekleri israf edip çöpe dökmezler. Nerden bilecek keratalar, bir lokma etin kıymetini.”

**

Yumurta ve Tavuk Katliamı;

Mehmet TURAN, A. İnova’da bulgur pilavını yiyip ete ulaşamayan İbram Dayı’nın oğludur. Mehmet Dayı, fırın çırpısı için bayıra gitmiş. Tek başına öküz arabasını sarmış. Bir derenin içinde arabayı devirmiş. Yeniden sarmış.

Kafası iyice atıkmıştır, morali bozulmuştur. Açlıkta başına vurmuştur iyice. Aç mı açtır. Midesi de teneke çalmıştır. Yorgun argın öğle vakti eve gelmiş.

Anasına;

—Ana bağa iki yımırta pişirive de garnımı doyuruvereyim çok acıktım, demiş.

Mehmet Dayı’nın anası, Nazife Nine;

—Olum hiç yımırta yok. Yımırtaların hepsini sen gız Eminci (Seyyar Çerçi) sattı. Çember, iplik aldı. Yımırtamı bırakıyo evde, diye karşılık vermiş.

Mehmet Dayı, bulsa bir şeyler yiyecekte, eve girmeden, ambarın yanına gidip, kendisine gerekli olan bir şeyleri ararken birde görür ki, ”Bir sepet yumurta.” Atık kafası temelli atar. Anası iki yumurtayı çok görmüştür kendisine. Acayip kızar. Yumurta dolu sepeti alır. Elinde sallamaya başlar. Getirip avlunun ortasına bir patlatır.

Yumurtalar saçılıp gider. O hızla eve girip tüfeği ve fişek kolanını alır. Ambardan bi çanak buğday alıp avluya saçar

—Geh cücü cücücü. Geh bilibili geh geh … bütün tavukları toplar bir araya.

Toplanan tavuklara verir saçmayı. Kaçanları da bulur, öldürür. Bir tek tavuk bırakmaz, canlı olarak. Ortalık, ölü tavuk saçılıp kalır. İbram Dede, oğlunun çok sinirlediğini bildiği için, üstüne gitmez. Nazife Nine, evden dışarı bile çıkmaz. Akşam sofraya otururlar. Memet Dayı, “bubam bana ikicik ateşlerse” diye tedirgin bekler.

İbram Dayı der ki;

—Aferim olum Memet. Gali bir ay tavık yiriz. Anana galsidi, başka türlü tavık yicimiz yoktu.

Memet Dayı, bakar durum berkemal, yumulur pişmiş tavuklara.

Afiyet olsuuuuunnnnn.

“İbram Dayı! Tavuklar hazır, bulgur yemenin acısını çıkar artık. Haşlama yap. Kızartma yap. Tavuklu pilav yap. Sabahları tavuk suyu çorba. Ye babam ye. Ohh.”

Nasrettin Hoca, helva yapamadı ama biz tavuklu helva bile yaparız, Alimallah.

Unutmadan size bir söz, hatırlatayım. ”Fakir tavuk yerse; ya fakir hastadır, ya da tavuk.” Demişler.

“Siz siz olun hasta olmadan, sağlıklı iken sağlam tavuk yiyin.”

İşi, Nasrettin Hoca’nın kedi/ciğer hikâyesine döndürmeyin.

Devam edecek.

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..