Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '10

 
Kategori
Futbol
 

Yerden tık, tık

Yerden tık, tık
 

Ben, diyorum ki: Süper ligde, Beşiktaştan çok eleştirilen, yerden yere vurulan, Transferleri, kulüp yönetimi, borçları, alacakları, bu kadar çok kişi tarafından, bu kadar çok didiklenen, başka bir takım var mı? Bu kadar çok eleştirilen takımın, kaç puanı var, puan cetvelinin neresinde?

Demek oluyor ki, bizim memleket de, futbol, çook geri kalmış. Bana göre, süper ligimizdeki takımların, bu kadar çok eleştirilmesi ve bu kadar çok poh poh lanması yanlış.

Önce, oynadığımız oyunun adını koymamız lazım. Ne oynuyoruz. Nerede oynuyoruz, Kiminle oynuyoruz. 18 takımı olan, süper ligimizde, yazılan, çizilen, eleştirilen, şişirilen sadece 3.5 takım ise, geriye kalan 14.5 takım, ne iş yapıyor.

Bu arada, 18 takımlı süper ligimizi ve alt kümeleri yöneten, futbol Federasyonumuz ne alemde Federasyonumuz gerçekten özerk mi? Siyasetin parmağı, bulaşmamış mı? Bu aleme, biraz daha dalsak, neler görürüz kim bilir. Üç buçuk büyüklerimizin dışında kalan 14.5 kulübümüzün yönetimine, kimler, nasıl ve niye seçilirler, anlayabilmiş değilim.

Çocukluğumda, bizim mahallede, Futbol aşığı, Berber İbo vardı. Berber dükkanından kazandığını, futbola yatırdı. Mahalle takımını, tescil ettirip, amatör kümeye soktu. Berber İbo, hem kulüp başkanı, hem de Teknik drektör oldu. Her maçtan önce, takımını aynı taktik ile maça çıkarırdı. Futbolcularını etrafına toplar, şöyle derdi: “Çocuklar, yerden tık, tık, bazen de, havadan” İşte taktik bu. Zamanımızın yöneticilerinin, Berber İbo dan fazla bir şeyler bildiklerini sanmıyorum. Maçlardan sonra, soyunma odasına dalıp, futbolcularını ve teknik heyeti fırçalayan yöneticilerimiz, daha doğrusu, kulüp başkanlarımız yok mu? Ya, tuttukları takım yenilince, kulüp başkanına küfür edip, istifaya davet eden taraftar gurubumuz? O da mevcut. Her şeyi, herkesten çok bilen, futbolcu eskisi olduktan sonra, yorumculuğa soyunan, futbol yazarlarımız da var. Gördüklerine değil, göremediklerine göre düdük çalan, hakemlerimiz de var. Hakemlerde insandır, hata yapabilirler, diyen MHK, miz de var. Kağıt üzerinde, olması gereken her şeyimiz var. Futbolumuz yok.

Fatih Terimin istifasından sonra, dünyanın parasını versek de, Milli takımımızın başına getirecek, yabancı bir teknik adam bulamıyoruz. Sonunda, yeniden Terime döneceğimiz kesin. Vatan, millet, Sakarya yı bilen birini, dünyanın neresinde bulabiliriz ki? Bu günlerde, Beşiktaşımızın kongresi var. Bir yanda, kulübe yaklaşık 60 Milyon Euro borç vermiş olan, Yıldırım Demirören, bir yanda, babasının politik gücünden güç alan Mutat Aksu var. Kongreyi, bana göre, Demirörenin kazanması çok büyük ihtimal. Kimse çıkıp da, Demirören e, ” paran kadar konuş”, diyemez. Eskilerin söylediği, “Para ile değil, sıra ile” sözü, geçerli değil. Parantez içinde, Demirören, İşini, parasını ve aile hayatını, Beşiktaş için feda edebilen, gerçek bir Beşiktaşlı olarak, kulüp tarihindeki yerini alacaktır. Demek istediğim o ki: Hayatımıza renk katan, futbolumuzun, futbola benzeyeceği günler, bir gün mutlaka gelecektir.
 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..