Yerel seçim kurbanı "Deli Dumrul"

Karnını doyurmak için ormanda dolaşan kocaoğlan, karşısında maliyecileri görünce şaşırır ve tabana kuvvet başlar koşmaya. Bir süre sonra karşısına çıkan kaplumbağa, nefes nefese kalan kocaoğlana sorar;

-Hayırdır ayı kardeş, ne bu telaş, bu korku!

-Hiç sorma, aklın varsa sende koş, maliyeciler ormanı bastı!

-Eee.. Ne var bunda?

-Ne var olur mu kardeş! Bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk….... Daha durulur mu?

Kaplumbağa bakmış işler karışacak, o da başlamış koşmaya! O sırada bir ağacın tepesinde olup biteni izleyen leylek merak etmiş sormuş kaplumbağaya;

-Nereye böyle acele acele kaplumbağa kardeş?

-Şimdi beni meşgul etmede, sende uçmaya başlasan iyi olur. Maliyeciler ormanı bastı haberin olsun!

-Peki, sana ne bundan, bana ne?

-Ya seninki de laf mı yani? Bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev… Vergisinden haberin var mı senin?

Leylek bakmış ki bu iş kendisine de dokunuyor, tam uçmaya niyetlenmişken maymun görmüş leyleğin bu zamansız hazırlığını, merak etmiş!

-Leylek kardeş göç zamanı çoktan geçti, hayrola yolculuk nereye?

-Maliyeciler ormanı basmış onun için bir müddet görünmemem lazım.

-Senin ne işin olur ki onlarla?

-Problemde o ya! Bende yazlık- kışlık, hanımda yazlık- kışlık, çocuklar desen ha keza! Demiş ve havalanmış…

Leyleğin havalanmasıyla beraber maymun’da olanca gücüyle başlamış koşmaya. Daldan dala, ağaçtan ağaca derken tık nefes yığılmış olduğu yere. Birkaç dakika sonra kendine gelmesiyle birlikte başlamış mırıldanmaya;

-Yahu ben niye koşuyorum, salakmıyım neyim ben! Elde yok avuçta yok… Benim k.ç açık, hanımın k.ç açık, çocukların desen tümden açık!!!

…AKP hükümeti, “Deli Dumrul” vergileri olarak bilinen ve belediyelere emlak, sokağa araç park etme, sokak lambası, eğlence vergisi toplama yetkisi veren düzenlemeden geri adım attı. Belediyelere vergi, harç, katılma payı, hizmet karşılığı alınan ücret toplama yetkisi tanıyan tasarıyı alt komisyona sevk etti.

…Yerel seçim nedeniyle AKP’nin geri adım attığını tahmin etmek güç olmasa gerek!… Düzenlemelerin, bir daha gündeme gelmemesi için hepimize düşen görev ise; kimin nesi var, nesi yok ayrımına bakmadan bu tür keyfi “Deli Dumrul” uygulamalarına karşı demokratik tepkimizi koymaktan çekinmemeliyiz.

…Kimse “ nasıl olsa bana dokunur bir yanı yok” deyip, kendini bu olup bitenlerin dışında tutamaz. Aksi takdirde geleceğimizi iktidarların iki dudağı arasına mahkûm etmiş oluruz.