- Kategori
- Kent Yaşamı
Yerkesik'te bunları erteleyebilecek zaman mı, koşul mu vardı ki?
Yerkesik'e 1994 yılında geldim… Geldiğim tarihten kısa bir süre sonra Yerkesiğin kendisini güçlü temsil etmesi adına bir derneğin veya bir vakıf şeklinde bir organın kurulmasının ne denli gerekli ve önemli olduğunu düşündüm.
Düşüncemi gidip ilk dönemin Belediye Başkanına açtım. Sıcak baktı. Sonra Muğla ve çevresinden Yerkesik içinden bazı kişilere, düşüncemi açtım. Onlar da sıcak baktılar. Her kesimden insanlar vardı içinde.
Elbette iş Yerkesik halkına sorulmalıydı? Yani Yerkesik halkının içinde dinamik ve canlı, etkin ve onların yaşamlarından geçen kesitlerle içine çekilmeliydi ki!
O nedenle Yerkesik halkına sorduğum ve tüm basının ve kamuoyu nun da dikkati çekilerek ve onların desteği sonuna dek bu konunun içine çekilerek, basının tüm desteğini almıştık.
İşte böylesine bir geniş programı oluşturduk. Kurmak için yola çıktık. 17 kurucular kurulu oldu.
Oturup tüm çevre il ve ilçelerde dernek program ve yöresel programlara örnek olacak bir tüzük ve program oluşturduk.
Kurulmasında pek çok çeşitli kişisel engel ve düşünceleri, kişisel çıkmazları aşarak hatta iki yıl gibi bir
süreyi bekleterek sonunda unutmuyorum, 1997 yılının Nisan ayında Derneği resmi genel kurula taşıdım.
Yerkesik’te Belediye Başkanları’nın oturduğu başkanlık odasında resmi genel kurulunu gerçekleştirdik. Resmi olarak kurduk.
Ardından gelen iş bilmez tutumların eline düşünce ve kavramadıkları için kurulan resmiyeti gerçekleşen Derneği fesh ettiler, yazık… Kocaman yazık!!!
Bundan niye söz ettim? Dernek eğer hayata geçseydi, bugüne dek Yerkesik işlerinin ve hizmetlerinin, Yerkesik meselelerinin tutulması yüzde yetmiş hayata geçecekti. Yani direk Yerkesik çalışmalarını hem maddesel, hem manevi sorunlarını ve işlerini yüzde yetmiş çözecekti.
Öyle ki, belediye başkanlarının yöresel işlerine, direk katkıda bulunacak bir organdı. Varlıktı.
Yerkesik’te şu an bir dernek yeni yıllarda, hayata geçirildi bir başka konu ve adla. Ancak bu derneğin o program, tüzüğünü amaçlarını ve hedeflerini tutması, o şekilde geleceğe bağlanması kadar güçlü değil.
Ancak bir şekilde var. Devamını hep diliyorum.
Kaldığımız yerden devam edelim. Eğer dernek bugün yaşıyor olsaydı, elimizin altındaki ,ki o dönemde birinci etapta Banka(Ziraat Bankası) kapatılması durdurulmuştu. Ve o banka kesinlikle hayatını sürdürüyor olacaktı.
Sonraki yıllarda Tarım Kredi Kooperatifi eğer sahip çıkılsaydı elimizin altından kayıp gitmezdi.
Bunlarla ilgilenecek, bu sorunları aşacak bir dernek ve kuruluş idi o.
Bireysel talepleriniz olur Belediyenizden hayata geçmesi mümkün olur mu bazen? Çoğu kez, hayır.
Ancak güçlü ve kurumsal başvurunuz ile hayata geçirilecek toplumsal işleriniz vardır.
Bir zaman Yerkesik’te dedeleri, ataları savaşlarda, cephelerde kalan, gözleri İngilizler tarafından kör edilenler şehitlerimiz vardır, yörelerimizde.
İşte bu noktada yerini de belirlemiş ve sunduğum “Şehitler Anıtı Projesi” o kadar da büyük bir iş değildir, başarılacak bir şeydir.
Şehitler Anıtı yapılmalıydı, Yerkesik’te. Tarih dokunmalıydı.
Kütüphane dedim hedeflerini kolaylıkla ve zamanında müdahale ederek ortaya koymama rağmen gidilebildi mi?
Kaldı ki, bu alanda yapılacakların çok a z kısmını Belediye Başkanı bize aktaracaktı. Bunu bile kavramaları çoğuz kez mümkün olmadı. Çünkü yedi yıl bir süreden söz ediyorum. Yedi yıl ardında durmuşum. Ne yapılmış? Sadece yordular. Yöresel özellikler ile buluşacak yedi maddelik hedeflerinden söz ediyorum.
Niçin ellerinde çürük, kırık kamu binalarına kıyamadılar? Hayatlarında bir kez buraya gelip şu binayı görmediler, bir çivi çakmadılar. Bir işe yaramadı. Kendileri yenilemedi. Atıl ve çürük kaldı.
Biz bu işi en güzel kültürel ve yöresel amaçla gerçekleştiriyoruz. Nerede var bakın çevrenizde ve Ören’e dek gidin görecek misiniz?
Şurayı bir çiçek haline getirmeye çalıştık. Onardık, tamir ettik, yıllarca didindik, şu alt katı yeniledim, her şeyiyle.
Onlar yani yörenin Belediye Başkanları bu işi kavramadılar, tutturdular “binamız” geldiler, gittiler “binamız” dediler. Tam on beş yıl.
Geçen beş yılda ise ancak hak ettiğimiz şu anki yerde huzurlu kaldık.Yusuf Demirci ile. Ancak tam olarak onunla yürüdüm mü bu konuda, hayır bunu yapmadı.
Ancak bir kısım yapılması gerekeni yormadı ve huzursuz etmedi.
Bunları bir başka kalemde, bir başka yazımda Kütüphane içeriklerinde hayata geçirip yazacağım. Belgeleri ile geçirdiğimiz süreç ile.
Niçin dile getirdim? İşte o derneğin önemini her yerde, gücünü her an, her alanda hissedebilirdik.
Ve günümüze gelelim. Derken Menteşe Belediye Başkanlığı adı altında toplandık.
Programlarını okuduğumda garaj alanının park haline getirileceği yazmaktadır. O iyi bir çalışma ve düzenleme olacaktır.
Pazar yeri düzenlemesi gerçekleşecektir. Ancak en önemli sorununun ne olduğunun altını çizeceğim bunların çözülmesi gereklidir.
Ve spor sahası tribünlerinin üstünü kapatacaklar ve bakımını yapacaklardır. Çünkü spor sahası önceki yazımda ele aldım , burada bir örneği Bodrum’da olan sunni spor sahası yapılmıştır. Dolaysıyla iş sadece zaman zaman bakımı ve denilen şeydir.
Bunların dışında Yerkesik olarak alınacak hizmetler vardır. Mesela Kerimoğlu Evi Türküsü burası için de düşünceleri olmalıdır.
Yazımda sırası gelmişken belirtmek gerek. Önceki dönemde halkın Pazar ihtiyaçları ve kolay gelip gitmeleri için Cuma günleri Belediye arabası tahsis edilmiştir, o gün. Geçen Cuma günü Muğla Büyük Şehir Belediyesi olarak henüz bir takım düzenleme daha yeni başlayacağı için o gün araba konmamıştır ancak, halk hemen sızlanmıştır.
O nedenle gelecek beklentiler, hizmetler karşılanacaktır hem daha ilkeli ve düzenli bir şekilde.
Önemli olan Yerkesik için yapılacak işlerin, hizmetlerin güçlü ve akıcı, işleyerek alınmasıdır.
Programların ve Yerkesiğin gelecek yıllara daha güvenli ve emin, bilinçli olarak yol alması duygularımı ve inançlarımı sürdürüyorum.
Kazanılan zaman ve halk, yaşadığı etrafı ve yöresi olmalıdır.
Bu anlamda gerek Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na, gerekse Menteşe Belediye Başkanlığı’na başarı, destek ve duygularımı bir kez daha iletiyorum.