Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '19

 
Kategori
Güncel
 

Yerli Oto Projesi Ne Oldu?

Pişirilip önümüze konan yerli milli otomobil projesi ilk kez 1960 yılında hayata geçti ve söz konusu yerli otomobil projesinin hayata geçirilmesi için talimat alan mühendis grubu 23 kişi ve önlerinde 129 günleri varken, zamana karşı olağanüstü bir çalışma gerçekleştirerek 29 Ekim Cumhuriyet bayramına yetiştirdiler.

Ben aradan bunca zaman geçtikten sonra Türk Milleti’nin bunca değişim geçirdikten sonra yerli imalat otomobil projesinin millette meydana getirilen değişikliklerden sonra mümkün olduğuna pek inanmasam da acaba demiştim ki sonrasında patates, soğan, saman ithal etmeye çalışan bir ülkenin yerli otomobil gibi bir projesinin aslında gündem değiştirmekten başka bir iş olmadığı zaten milletin de öyle bir talebi olmadığını düşünüyorum.

Öyle ki köşede bir işyeri açan esnafların çoğu yerli ve milli olana o kadar güvensiz ve özgüveni yok olmuş ki pideci açacak adı yabancı bir şeyler olmak zorunda. Çünkü öyle mutlu oluyor. Yapacak bir şey yok, bekleyeceğiz. Yerli ve milliye öz güven yıllardır yok edildiği için yerli bir ürün çıkarmak o kadar kolay bir şey değil. Güven yok, eleştiri çok; inanç belli bizden olmaz!

Yerli otomobilin hikâyesini anlatan ve söz konusu projede yer alan mühendislerin anılarına yer verilen olayların anlatıldığı bir kitap var. Mahmut Kiper’e ait Paydos adlı kitapta okuduğum zaman aslında yerli otomobil projesinin 1960 yılında rafa kaldırıldığını ve Ankara’ya gelen söz konusu otomobillerin de ağır preslerle ezilmesinden anlaşılıyor.

Kitabın tanıtım bülteninde; “Genç Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşı'nın hemen ardından yeni bir mücadeleye girişir. Bu kez hedef, geç kalınan sanayi devrimini yakalamak ve ileri medeniyetler seviyesine ulaşmaktır. Elde avuçta bir şey yokken, yine yoktan varları yaratmak gerekmektedir. Topyekûn kalkınma için ülkenin tüm kaynakları seferber edilir, ülke insanı kendisi için yapılan bu çabalara içtenlikle, kıvançla ve büyük bir coşkuyla katılır.

Tamamen bize özgü olan, bağımsızlığı, yurt kaynaklarını ve ülke insan gücünü esas alan bu kalkınma modeli, o gün pek çok ülke tarafından örnek alındığı gibi, şimdilerde örnek almaya çalıştığımız birçok ülke için de ilham kaynağı olur. Kurulan her işletme ya da yeni bir yere ulaşan demiryolu, kısa sürede o yörede bambaşka bir yaşam başlatır; kalkınmaya öncülük eder...

Bu öncüler o kadar çoktur ki; Sümerbank tesisleri, Şeker fabrikaları, Demir-Çelik işletmeleri, Uçak fabrikaları, Cer atölyeleri, Etibank kuruluşları...” yazıyor.

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..