Yerli transformerlar...

Bugün çoğu gazetede haberi var.

 

Mehmetçik artık nehirleri "Samur"la geçecekmiş.

 

"Samur" karada zırhlı araç gibi yol alırken, nehirde bir gemi gibi yüzüyormuş.

 

Posta gazetesinin haberi şöyle : 

 

"Türk mühendisler dünyanın en gelişmiş nehir geçiş aracını imal etti. Hem karada hem de suda gidebilen "Samur" adlı araç tankları, zırhlı araçları ve askerleri bir feribot gibi karşı kıyıya taşıyor. "Samur"lar istenildiğinde köprü haline dönüşebiliyor. Böylece tanklar ve zırhlı araçlar "Samur"un üzerinden karşı kıyıya geçebiliyor. Bir çok ülkenin "Samur"u satın almak için Türkiye ile temasa geçtiği belirtildi."

 

Akşam gazetesi de haberi şöyle vermiş :

 

"Türk mühendislerin milli imkanlarla yaptığı "seyyar yüzücü köprü aracı" Samur'a sipariş yağıyor. Karada giden, feribot gibi nehirde yüzen, açılıp köprü işlevi gören 36 tonluk araç dünya ordularının gözdesi. TSK, Samur'u 2011 yılından beri kullanıyor."

 

 

İşte olay budur. Milli imkanlarla bilimi, aklı ve Türk insanının emeğini harmanlayarak ortaya somut, işe yarar eserler koymak. Son yıllarda milli savunma alanında epey yol alındı. Ortaya çok başarılı eserler konuldu. Yerli uydu, yerli tank, yerli piyade tüfeği, yerli askeri uçak, yerli helikopter, yerli insansız hava aracı, yerli gemiler, yerli metro vagonları vbg. yerli ürünler yapıldı ve halen daha yapılıyor. Şimdi son zamanlarda uçak gemisi, füze savunma ve roket fırlatma sistemleri gibi kompleks sistemlere sahip olmak gibi projeler konuşuluyor. Bence bu yol teknoloji geliştirmek için çok gerekli. Askeri bakımdan caydırıcılık ve üstünlük etkileri de var ama bence en önemli etkisi "kompleks sistemleri tasarlayıp yerli imkanlarla üretebilmek". Bu yetenek hepsinden daha önemli. Keşke yerli otomobili, yerli uçağı zamanında üretip geliştirebilseydik, o zaman bugün  ülkemiz çok daha başka olabilirdi.