Yetmez... Sadece ''seni seviyorum" Demek yetmez...

YETMEZ…

İnsanlara bahşedilmiş en güzel duyguların başındadır “aşk” ve “sevgi.” Her ikisi de çoğu kez insanın içinde kıpırtılar oluşturmaya gözleri görmez kulakları duymaz hale getirmeye yetmektedir.

Kim ne derse desin varsa imkan bunları yaşamamak hayata bir sıfır yenik başlamaktır.

***

Seven herkes “sevdiğini” söylemeyi ve aynı şekilde “sevildiğini” duymak ister. Gerçek manada seven insanların “seni seviyorum” demesi çok zor değildir.

İster erkek olun ister kadın, sevdiğinizden ve sevildiğinizden eminseniz içten ve samimiyetle “seni seviyorum” demekten asla korkmayın…

***

Sevginizi belli etmenin ya da göstermenin en doğal en güzel yoludur “içten ve samimi” seni seviyorum, demek…

“Seni seviyorum” söylenmesi gerçekten çok zordur ama yaşamın “altın anahtarıdır” ve asla hiçbir anahtar onun yerini tutamaz.

Basit değersiz ve kısacık kelimeler cümleler laflar “seni seviyorum” un yerini asla tutmaz…

***

Günlerden bir gün “Su” ile “Çiçek” yolda karşılaşırlar ve kısa zamanda arkadaş olurlar.

İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder ilişkileri…

Gel zaman git zaman o kadar mutludur ki, içi içine sığmaz çünkü “Su’ ya” aşık olduğunu anlar.

İlk kez aşık olan “Çiçek” etrafına “bunlar senin hatırına Su” diyerek harika kokularını yaymaya başlar.

***

Bir süre sonra da bu kez “Su” da “çiçeğe karşı ilgi duymaya başlar. Çiçeğe ”aşık” olduğunu hatta onu çok sevdiğini düşünmektedir.

Günler aylar geçer ama Çiçeğin aklında “acaba Su da beni seviyor mu” sorusu takılır kalır. Çünkü her şeye rağmen “Su “kendisiyle hiç ilgilenmemektedir.

Oysa “çiçek” deli gibi aşıktır “Su’ ya…

***

Bir gün “çiçek” artık dayanamaz Su’ ya “seni seviyorum” der. Çiçek şaşırır, çünkü Su da aynı şekilde “ben de seni seviyorum” diye karşılık verir…

Günler geçer aradan; Çiçek yine Su’ ya “seni seviyorum” der her zaman ki gibi, ama bu kez “Su” sadece “ben de” diye cevap verir.

Çiçek her zaman “seni seviyorum” der  ‘Su’dan aynı cevabı alamaz ama sabırla bekler…

***

Ve bir zaman sonra “çiçek” artık kokularını salamaz hale gelir, ama her fırsatta “Su’ ya ”seni seviyorum” demeye devam eder.

Bir gün çiçek ” seni seviyorum” dediğin de Su; “ben de seni seviyorum, dedim ya “diye karşılık verir…

Çiçek hüzünlenmiştir.

Ve o gün çiçek hastalanır yataklara düşer.

Hastalık emarelerini gösterir; giderek de rengi solmakta çehresi sararmaktadır.

***

“Su” hastalanıp yatağa düşen sevdiği “çiçeğin” başucunda yardımcı olmak için beklemeye başlar.

Çiçek çok halsizdir ama kafasını son bir gayretle kaldırıp;

“Ben seni çok sevdim çok seviyorum Su” der.

Su, çiçeğin son bir gayretle söylediği bu sözden çok etkilenir ve hemen bir çare bulsun diye “doktor” çağırır. Doktor gelir ve muayene eder “çiçeği”

Su doktora heyecanla “sorun nedir” diye sorunca doktor;

Hastanın durumu çok kötü kusura bakmayın elimden bir şey gelmez, ölecek, diye cevap verir…

***

Su doktora sevdiği “çiçeğin” neden hangi hastalıktan öleceğini sorar.

Doktor;

“Çiçeğin hiçbir hastalığı yok dostum, çiçek sadece’ Su’suz” kalmış onun için ölecektir,” der…

***

Anlayacağınız dostlar; sadece “seni seviyorum” demek yetmez. Aşkı sevgiyi dolu dolu ve hak ederek yaşama lazım yaşamak…

Gününüz aydın olsun,

Sevgilerle bezenmiş kocaman bir GÜNAYDIN ve HAYIRLI CUMALAR efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ

Adana 09.05.2014 10.00