Yetti gayri ya!

SONAR Araştırma şirketinin 15-21 Nisan tarihlerinde yüz yüze anket yöntemi kullanarak yaptığı araştırma sonucunda oy oranları AKP yüzde 28.47, CHP yüzde 26.70, MHP yüzde 21.15 gösterilmiş.

Bizler CHP Kadın Kolu olarak pilot bölge belirlediğimiz üç büyük mahallede yaptığımız anket neticesinde bunu aylar önce görmüş ve de ben bir yazımda belirtmiştim. Belki o zamanlar yazdıklarıma bazı okurlarım gülmüş olabilirler. Bugün Sonar gibi büyük bir şirketin araştırması da aynı neticeyi gösterdiği için haklılığımıza bir kez daha inandım.

İşsizlik ve pahalılık halkın en büyük sorunu olarak gözüküyor ve Kürt Açılımına şiddetle karşı çıkılıyordu.

İnanın görüştüğümüz vatandaşların çoğu da Kürt kökenliydiler. AKP eriyordu. Sn. Baykal’ın dediği gibi Abbas yolcu görünüyordu, ta o zamandan.

Demokratik açılımmış;

Günlerdir vakit buldukça meclisi izliyorum. Hayretler içerisinde kalıyorum. AKP li milletvekillerinin kürsüde söylediklerine uzayda yaşıyor olsam diyeceğim ki, ya ne mutlu dünyada böylesine hiçbir sıkıntısı olmayan, zengin rahat bir halk var.” Her şey güllük gülistanlık.” Hatta lüks hayat yaşıyorlar.

Hemen bir zamanlar gözde olan şu şarkı geliyor insanın aklına. Lüküs hayat, oh ne rahat, yan gel keyfine sende bak.

**********

Kazın ayağı öyle mi acaba?

Demokratik açılım veya diğer adıyla Kürt Açılımı yaptı iktidar, (Habur’ da bir kırmızı halı eksikti) fos çıkmasını bir tarafa koyalım halen kahpe kurşunlarla, pusularla şehitler veriyoruz.

Ne oldu açılım ha? Neyin açılımıydı bu?

Eşkıyalar Karadeniz’i mesken kıldılar. Şehitler ölmez vatan bölünmez demekle olmuyor bu iş. İktidarın oluşturduğu gündemler ile millet olarak o kadar meşgul oluyoruz ki, sanki şehit haberlerini kanıksadık artık.

Ey halkım! Uyumayalım, gidenler geri gelmiyor. Aslan gibi gençlerimiz birer birer yok oluyorlar. Ocaklar sönüyor. Bunun hesabını kim veya kimler verecekler?

Memlekette fuhuş, hırsızlık, faili meçhul cinayetler, küçük çocuklara tacizler, tecavüzler, sapıklıklar arttı.

SİİRT’İN Pervari İlçesi'ndeki menfur olayı duymayanımız kalmadı. 2 ve 3 yaşındaki çocuklara tecavüz edilip, birinin öldürmesi, üstelik bir yıl gibi üstünün örtülmesi devletin ayıbı değil midir? Nerede bu devlet? Ne işe yarar?

Başbakanın bu olayı duyurdu diye medyayı suçlaması bir yana, belediye başkanının "Pervari küçük bir yer hepimiz akrabayız. Olayı kapattık gitti kendi aramızda. Kimse Pervari'nin huzuru bozmasın" demesine ne demeli?

Ya, bunlar nasıl insanlar? Daha doğrusu ne utanmaz insanlar. Diyecek söz bulamıyorum artık.

Son dönemde artan cinayetlere ne demeli?

İzmir Balçova’da bankacı Esra Yaşar, üniversiteli Ayşe Selin Ayla ile Konak’da öldürülen Hazal takma adlı travesti Mustafa Has başından vurularak öldürüldüler. Kadınlar orada sokağa çıkmaya korkar oldular.

Bir gündem değişikliği de Türkiye’de et olayı.

İthal et getirtilecekmiş.

Hayvan üretimimiz çökmüş, çiftçimizin anası ağlamış.

Kürsüde AKP Milletvekili Ali Koyuncu insanlarla alay eder gibi rakamlarla Türkiye’de hayvancılığın çok geliştiğinden bahisle et bolluğundan bahsediyor. Söylediklerine meclisteki diğer AKP li vekiller bile gülüyor.

Memlekette her şey kurudu, tükendi bizler dâhil. Sabır taşı olsa çatlar bu olanlar karşısında.

Merak ediyorum acaba ne zaman patlayacağız?

Bir başbakanımız var ki, 23 Nisan’da Başbakanlık’a gelen çocuğa ‘ Artık yetki senin, ister as, ister kes’ diye öğüt verebiliyor. Kafasındaki düşünceler dilinden dökülüveriyor. Başbakanlık bu mudur?

Anayasa değişiklik paketi için TBMM sindeki oylamalara gelince tam bir trajik komedi. İçim sızlıyor.

AKP li Milletvekilleri refakatçileri ile birlikte oy kullanmaya gidiyorlar, yanlarında bir başka milletvekili attığı oyu kontrol ediyor. (Biz ekran başında görüyoruz.)

Bu nasıl gizli oylama anlamak mümkün değil. (Oylamanın cılkı çıktı artık)

Son oylamada sinirden dayanamadım artık ve başka bir kanala zapladım.

Yetti gayri ya!

Bu kadar da olmaz.

Ne o, hür iradeymiş, meclis milleti temsil ediyormuş.

Güldürmeyin beni, haydi canım oradan.