Yine İsrail

Hepimiz biliriz ki, İsraloğulları hep haymatloslar gibi mekansız kalmış ve her gittikleri yerde Persona-non-grata ilan edilmişlerdir. Bu şekilde hayasız bir hayatı, kendi Peygamberlerine karşı ukalalıkları ve para-güç hırsı yüzünden yaşıyorlar. Ne zaman ki, para ve güç sahibi oldular, tabiiyetindekilere akla gelmedik zulümleri yaparlar. Ancak, para ve güçleri yoksa onlardan has dalkavuk bulamazsınız. Bakın, çağımızda küçükte olsa gecekondu bir ülkeleri var. Medya, ticaret onların elinde. Şu an kendilerini güçlü hissetmiş olmalılar ki, sahneye çıkıp hukuk nasıl çiğnenir, zulüm nasıl yapılır dünyaya gösteriyorlar.

Sahne deyince aklıma sinema dünyasi geldi. Mad Men, Schindler'in Listesi, Inglerious Bastards vb. filmlerini izlediyseniz, yahudi aleyhtarlığını rahatlıkla görebilirsiniz. Hep onlar itilip-kakılmış, yoktan yere zulmedilmişler. Filmlerin başları nedense hep onlara yapılan haksızlıklar dönemini gösteriyor, olayın başlangıç noktası yok. Acaba onlara zulmettiklerini iddia ettikleri kişiler, bunu neden yapmışlar? Durup dururken kimse kimseyle kavga etmez. Yahudilerin tehcir edilmesi, haksızlık görmesi meselesi, öyle Hitler'in kana susamışlığına veya aşırı milliyetçiliğine bağlanarak basite indirgenemez. Hepimiz farklı kaynaklardan İsrailoğullarının, bulundukları yörelerde halka karşı nefret uyandıracak işlere girmesi ve insanların başına bela olacağı nedeniyle istenmediğini hepimiz okuyoruz. Problem, sadece kendileri ve para hırsları!

BBC'de yorum yapan bir İsrail yetkilisi "biz demokratik bir seçimle gelmiş bir hükümetiz" diyordu. Yani, bizi halk seçti ve bizde halk adına bu zulmü uygulamayı kendimize bir borç bildik demeye getiriyordu. İyi de, Hamas'ta demokratik seçimle hükümet kurunca "teröristlerin seçtiği bir parti hükümet kuramaz" diye ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Kendi yaptıkları korsan gösterilerle, terörist olduklarını dünyaya ispat etmiyorlar mı? Eğer ki, sizler terörist iseniz, sizin temsil ettiğiniz halkta direkt olarak terörist mi oluyor yani? Doğru! Teröristlerin demokratik seçimiyle başa gelmiş bir İsrail hükümetinden de başka birşey beklenmemeli.

Çözüm, bence öncelikle barış yanlısı ve sağduyulu bir şekilde bulunmaya çalışılmalı. Ancak, İsrail'in buna pek sıcak bakmadığını, yaptıkları sevinç gösterileri ile anlıyoruz. Sonra, İsrail'in öz ağabeyi ABD'ye ve üvey ağabeyleri İngiltere ve Rusya'ya durumu iletmek. Bunlar da çare olmuyorsa sadece 2 seçenek kalıyor elimize: Ya boynumuzu büküp, kalan sağlar bizimdir diyecek ve ricacı konuma geçeceğiz; Ya da tüm cesaretimizle ve dost ülkelerin desteğiyle bu Osmanlı'dan İsrail'e hibe bir karış toprağı geri almak ve bu dünyaya kan kusturanlara dur demek için savaşa gireceğiz. Sakın ha savaş yanlısı olduğum sanılmasın. Sadece Ziya Paşa gibi "nush ile uslanmayanın hakkı kötektir" babından söyleniyorum.