Yiyeceklerin içinde un, yağ, şeker, tuz, su var zaten; bunları ekstradan dışarıdan almak gerekmez

Bu bir sağlık yazısı değil. Bana ne sağlıktan. İnsanlar ölürse ölsün! Yaşadığımız hayatın içinde bir mantıksızlık gördük, onu aktarıyoruz. Yüzde bilmem kaçı su olan sebzeleri pişirirken su ekliyoruz, kafayı mı yedik biz ya! Kardeşim onun içine yaratan suyunu koymuş zaten.

Hemen tüm bitkilerin, meyve ve sebzelerin içinde yağ var. Ama biz bunları yağsız pişiremiyoruz. Yiyeceklerin içindeki yağ az geliyormuş. Kardeşim sen yaratandan iyi mi bileceksin;  her bir yiyeceğin içine belli oranlarda koymuş ki yağı içinde olsun diye.

İyi ama Korkut, hayvanlardan, bitkilerden bir sürü yağ çıkarıyoruz onları ne yapacağız? Süt senin değil ki yağını alasın. Ananın memesini emdin yetmedi bir de dananın memesini mi emeceksin? Hem bitkilerin niye yağını çıkarıyorsun. Yaratan içinden yağını sen al diye koymamış ki. Börtü böcek yağlı yağlı yesin diye; artanı da yengemle çıt çıt... Neredeyse zaten yağ olan eti de yağ ile pişireceksin.

Sizce tatlıya tatlı katan insanoğlunun zekâsında bir sorun yok mu? Gıdaların içinde zaten şeker var. Şeker pancarından üzüm yapıyor, tatlı olsun diye dışarıdan şeker katıyor. Ya zaten şeker pancarı, içinde şeker var, tatlı yani; Allahım Allahım!  Silolar dolusu un çuvalları. Ekmek tahılın bir türevi olarak hani zevk için (çeşit çeşit değişik) yapılır da ekmekle yaşayan insanlara ne demeli. Ya kardeşim yediğin her şeyde un var zaten. Nedir bu değirmenler, buğday tarlaları, ambarlar, silolar, çuvallar dolusu un, fırınlar... Şekliniz bozuk, hepiniz çirkinsiniz, yamuk yumuk; neden acaba! Lan adam çuval çuval un yer mi, kafayı mı yedin sen! Zaten tuzlu olan zeytine de tuz katıyor musun, e pes valla!