Yoğurt deyip geçmeyin

Yoğurt olan insan, yoğurt olabilecek insan. Sayın Başbakan yine yaptı yapacağını bir cümle kurdu ki, çık çıkabilirsen işin içinden. “Senden bir yoğurt olmaz” dediğiniz insan için ne kastediyor olabilirisiniz?

Maya tutmazsın aslanım, ya da mayasız.

Süt kötü süt

Zehre ilaç olacak kabiliyet yok sende, yani derde deva olacak

Veya sözü söyleyene sormalı ne demektir “senden yoğurt olmaz”.

Ben diyorum ki Etiyopya’daki yoksulluktan etkilenme sonucunda, yoğurt falan aklımıza gelmiş olmasın. Aslında yoksulluk benim ülkemde de diz boyu ama, bu yoksulluğa bakıp hicap duyanların sayısı pek fazla değil.

Ankara Kızılcahamam köylerine giderseniz yoksulluğun ne anlama geldiğini görürsünüz.

Klasik laf, “başkentin dibinde yaşantıya bak”. Yıllardır bakıyoruz ama Etiyopya’ya gitmeden anlaşılmıyor yoksulluğun verdiği hicap duygusu.

Ama yine de şükürler olsun ki genel ortalamada bir Etiyopya yoksulluğu yaşamıyoruz. O yüzden Etiyopyalılardan yoğurt bile olmaz.

Etiyopya eski Habeşistan, orada bir adam vardı Haile Selasiye diye, kendine kral denilirdi bir saltanatı vardı sormayın gitsin. Sonra bu adamı devirdiler, Etiyopya ülkesini daha iyi yapacağız diye ve daha iyi yaptılar, Başbakanın gezisinde nasıl yaptıklarını ayan beyan gördük.

Avrupalı, Amerikalı foto muhabirleri bir zamanlar bu ülkelerde resimler çekiyorlardı. Hatta adamın biri açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocuğu akbabanın yemesini bekleyerek fotoğrafını çekmiş, Pulitzer ödülü almıştı. Sonradan pişman olup intihar etmiş.

İlk insanın ortaya çıktı iddia edilen Afrika’nın hali içler acısı, oraya gidip insanlara acımanın ne faydası var, insanlık suçu işlenen bir dünyada, insan nesli hala evrimini tamamlamayıp “insan” olmamışken, elden ne gelir. Hele Avrupalı ve Amerikalı beyaz adamların kan emici, et yiyici yamyamlıkları nedeniyle siyah insan insan muamelesi görmeden yaşadı yüzlerce yıl.

Bizden olmamış soykırımların hesabını sormaya kalkanlara, Afrika’nın hesabı ne zaman sorulacak. Cezayir’den , Güney Afrika’ya kadar kuzeyden , güneye, doğudan, batıya Afrika’yı sülük gibi emen, Hollanda, Fransa, Amerika, Belçika, Portekiz ve niceleri bunu hesabını bu dünyada vermek zorundalar.

Yoğurdu falan bir kenara bırakıp, tarih boyunca işlenen ve hala işlenmekte olan insanlık suçlarının hesabı verilmeli. Öyle özür dilemeyle olmaz. Yok edilen Kızılderililer, İnkalar, Aztekler, siyah Afrikalılar için hesap vermesi gerekenlerin de kendi pisliklerini temizlemek için çaba göstermeleri gerekir.

Ne güzel bir darbı meselimiz vardır

“katranı kaynatmakla olmaz ki şeker

cinsini sevdiğim cinsine çeker”

Avrupalı ve Amerikalı cinsleri birer katrandır, Başbakanımızın deyimiyle onlardan da”yoğurt olmaz” , mayasız herifler, Irak’ta beş yüz bin insan öldü, hala barış ve kardeşlikten söz ediyorlar.

Bu yoğurt zaten harika bir buluştur, bakın nerelerden nerelere geldik, yoğurt da öyledir, sütle başlar, mayalanır, yoğurt olur, ayran olur, cacık olur, çorba olur, Antep’te yuvalama olur, olur da olur.

Yoğurt deyip geçmeyin. . .