Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '12

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Yoksul Çiftçiler ve Mecburi Irgatlık...

Yoksul Çiftçiler ve Mecburi Irgatlık...
 

Devletin destekleriyle ihya olduğu söylenen çiftçilik ve bu mesleğin mensupları çiftçiler, maalesef acınacak durumdalar!

Ne verilen destekler, ne de ekip, biçtikleri ürünlerin bedelleri; artık hiç biri onların ayakta kalmalarına yetmiyor.

Çünkü çiftçi ürününü yetiştirirken yaptığı harcamalar, satışından elde ettiği gelirin çok, çok üzerinde.

Bir de ülke tarımının büyük bir bölümünün susuz yapıldığını hesaba kattığımızda; bu işin astarı yüzden pahallıya geliyor.

İlimizde de tarımın susuz yapıldığı ve kırsalda arazilerin büyük bir bölümüne tahıl (arpa, buğday, mercimek, nohut vs) ekildiği herkesçe biliniyor. 

Çiftçinin gerçek durumunu anlamak için gelin birlikte basit bir hesap yapalım:

Bir dönüm susuz arazinin ekime hazırlaması 25 TL, tohumu 25 TL, gübresi 75 TL, ilaç gideri 25 TL ve hasat yapımı ise 20 TL dir.

Topladığımızda, yapılan harcamalar yaklaşık 170 TL dir. Şayet yıl boyunca her şey yolunda giderse; yani düzenli yağışlar olursa, yangın, don ve dolu olmazsa;

Bir dönüm susuz tarladan alınacak ürün miktarı 300 kg dir.

Bunun arpa veya buğday olduğunu varsayarak, sattığımızı düşünelim. En iyimser hesapla elimize 150 TL geçecektir.

Elde edilen geliri giderlerle karşılaştırdığımızda, farkı kapatmak için üzerine 20 TL koymamız gerekiyor.

Kazanç şöyle dursun, ailenin yıllık işçilik giderleri ve iş makinesi (traktör) masrafları da işin cabası.

Dahası var; hasat sonrası ürün pazarlaması ayrı bir sıkıntı. Devlet son birkaç yıldır TMO vasıtasıyla yaptığı alımları kısıtladı.

Ayrıca sezonda alım takvimi ve ürün fiyatları geç açıklandığından, piyasada bu işler aracı esnafın insafına kalıyor.

Tohumu, gübreyi, ilacı ve yakıtı borç temin etmiş olan çiftçi, bir an önce ürününü satıp, borçlarını kapatma telaşındadır.

Bunu fırsat bilen aracı esnaf, mümkün olduğunca düşük fiyatlarla çiftçinin elindeki ürünü almaya çalışıyor.

Önceleri “belki seneye durum düzelir” umudunu taşıyan çiftçi, artık bu sağduyusunu da kaybetmiş durumda.

Kimi ırgat olup, sezonda başka illere giderek, hayatını sürdürmeye çalışırken, kimileri ise elindeki hazırı satarak, günü kurtarmaya çabalıyor.

Görüldüğü üzere, tarımla iştigal edenler giderek fakirleşiyorlar. Yakın gelecekte ne tarım kalacak nede bu işleri yapan çiftçiler olacak.

İşin kötüsü elinden tarım işçiliği dışında başka bir iş gelmeyen onca çiftçi nüfusumuz, mecburen “ırgatlığı” tercih ediyor/edecek.

Derken ırgatımız çoğalıyor/çoğalacak ve “Irgat Kent Adıyaman” imajı da giderek pekişiyor/pekişecek. 

 
Toplam blog
: 251
: 447
Kayıt tarihi
: 29.12.07
 
 

Emekli; Öğretmen, Yönetici ..